Tahminlerimde yanılamamıştım elbette . Arkamdaki kişi Barkın'dı .
"Ne işin var senin burada !" elimden geldiğince sessiz konuşmaya çalışıyordum , annemler duymasın diye . Ama bu adama karşı olan öfkem , buna engel oluyordu .
"Güzelim , beni gördüğüne sevinmedin mi yoksa ?" dedi ve elini masama yasladı .
"Çık git evimden ." dedim .
"Ben bu gece sizde kalmayı düşünüyordum ama ," dedi ve bana doğru yaklaşıp saçıma elleyecekti ki , eline vurdum .
"O elini indir ! Ve defol !" dedim .
"Anne babana selam vermeden gitmem vallaha , ayıp olur güzelim ." dedi , kapıya doğru ilerledi , ben de panikle kapının önüne attım kendimi . Şimdiyse onunla , kapının arasında sıkışıp kalmıştım .
Ah aptal kafam . Oyuna getirmişti beni .
"Uzaklaş benden ." dedim dişlerimin arasından .
"Tamam tamam . Ama güzelim , biz..." dedi bastıra bastıra , bir kez daha tiksindim o an bu adamdan .
Yarıda kestiği cümlesini tamamladı .
"Biz daha çok görüşeceğiz ." dedi ve camın önüne doğru ilerledi , bense kapının önünde kalakaldım , sarfettiği sözlerin etkisinde .
Durakladı ve hafifçe kafasını çevirdi .
"Bir gün sonra lansmanınız var , iyi hazırlan güzelim ." dedi ve cama dayalı olan merdivenden aşağı indi .
Neydi bu şimdi ? Nereden biliyordu bu lansmanı ? Ne demek istemişti kurduğu cümleleriyle ? Ve en önemlisi de , niye hala benimle uğraşıyordu ? Akıllanmamış mıydı hala .
Yere düşmüş olan çizimimi aldım , çantama koydum . Tüm eşyalarımı etraftan topladıktan sonra da yatağıma uzandım , telefonuma kulaklığımı takıp , müzik dinlemeye başladım .
Lansmanın olduğu gün...
Arabadan indim ve lansmanın olacağı koca binaya baktım . Beni Poyraz getirmişti buraya . Oğuz lansmanın sahibi olduğu için , erken gitmesi gerekmişti , beni de Poyraz getirmişti bu yüzden .
"Matmazel." dedi ve koluna girmem için kolunu açtı Poyraz .
"Bana içeriye kadar eşlik eder misiniz ?" dedi .
"Zevkle Mister Poyraz ." dedim ve koluna girdim , gülümseyerek .
Elbisemin arkası uzun olduğu için biraz yavaş ilerlemiştik ama sonunda içeri girebilmiştik . İçerisi dolmuştu , kameramanlar , gazeteciler , bir sürü davetli . Çok kalabalıktı . Ve tam içeri girdiğimiz yerde bir sürü kameraman ve bir sürü spiker vardı .
"Partnerimi alabilir miyim Poyraz Bey ?" dedi birisi . Kafamı çevirip arkama baktığımda , Oğuz'u gördüm .
"Tabi ki Oğuz Bey . " dedi Poyraz .
"Kusura bakmayın matmazel , partneriniz geldi . Benden bu kadar ." dedi .
"Sorun değil Mister Poyraz ." dedim ve kolundan çıktım . Poyraz'da yanımdan uzaklaştı ve kalabalığın içine karıştı .
Oğuz kolunu açtı . Ben de koluna girdim ve yavaşça gelen davetliler için serilmiş , kenarında kameramanlar olan yerden yürümeye başladık . Bütün kameralar bizi çekiyordu . Ve benim de patlayan flaslardan gözlerim kamaşıyordu ama belli etmemeye çalışıyor , elimden geldiğince gülümsüyordum .
"Prenses gibi olmuşsun ." dedi Oğuz .
"Sen de bir prens gibi olmuşsun ." dedim ve önüme döndüm , yüzümde bir gülümsemeyle . Onun da yüzünün aynı şekilde olduğunu , görmesem de , hissedebiliyordum . Gülümsüyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KarAşk
Mystery / Thriller"Aklım almıyor , sevmediğin , nefret ettiğin birini hala nasıl yanında tutabiliyorsun !" "Şşt . Öyle deme ." "Ben onu hala seviyorum , ona hala deliler gibi aşığım ." dedi sarhoş sesiyle . "Ve ondan nefret etmiyorum ." "Edemiyorum..." dedi . Ve üz...