2: Rehearsal Dinner

6.9K 511 992
                                    

"Louis! Harry!"

Niall elindeki bavulu yere bırakıp kendini ikisinin ortasına attı, onlara sarıldı. "Sizi çok özledim, boncuklarım benim!"

"Nefes alamıyorum çek kolunu." dedi Louis. Niall anında geri çekildi. "Nasılsınız? Takım elbiseler çok yakışmış! Evlilik nasıl gidiyor?"

Harry "Yeniden evlendirilmemiz dışında mı?" diye sordu alayla. "Gayet iyi. Akşam prova yemeğimiz, hafta sonu da bilmem kaçıncı düğünümüz olmasa daha güzel olacaktı."

"Deme öyle ya, harika olacak. Çünkü..." duraksayıp aceleyle bavulunu açtı, içinden bir tane fötr şapka çıkardı. "düğün şapkalarınızı getirdim."

"Niall, yok artık!" dedi Louis feryatla. Niall ona ters ters baktı. "Kaç dolar verdim ben bu şapkalara, haberin var mı? Hiçbir yerde kullanılmıyorlar!"

Arkada beliren Zayn "Hey, biz de geldik." diye sızlandı. Louis ve Harry bu sefer Zayn ile Liam'a sarıldı, böylece Niall iki adım ötede yalnız kaldı. "Buraya gelip benimle ilgilensenize ya."

Anne ve Jay kafalarına bir şey koydukları zaman mutlaka gerçekleştiren bir takım olarak, onları bir düğün daha yapmaya ikna etmişlerdi. Resmi nikahları vardı elbette ama dini nikahlarını Niall kıydığı için ve o da bir papaz olmadığı için geçerli değildi. Kanunen gerekli bir şey değildi fakat Jay ve Anne bunun 'çok gerekli' olduğunu iddia etmiş, açıkçası düğün için bahane olarak kullanmışlardı.

Onlarla birlikte ikisinin lise arkadaşları, yakın komşuları ve akrabaları da heyecanlanmıştı. Ayrıca Ashton, Calum, Michael ve Luke bu düğünü görmeyi çok istiyorlardı. Haliyle Louis de Niall, Liam ve Zayn'i Londra'ya davet etmişti.

Mark'ın arabasına zar zor sığıştılar ve Louis arabayı hızla sürmeye başladı. Öğle saatlerinde oldukları için yollar çok kalabalık değildi. Londra'nın trafiği sadece rush hour diye adlandırdıkları işe gidiş ve işten dönüş saatlerinde yoğun oluyordu.

Niall onlardan uzak kaldığı kısacık sürede o kadar çok anı biriktirmişti ki, yol Çin'e kadar uzasa Niall yine susmazdı. Ed'in düğün günü geleceğini, ailesinden ancak bu koşulla izin alabildiğini söyledikten sonra konuyu nasıl yurtaki yeni inek oğlana getirdiğini kimse anlayamadı bile.

Louis arabayı park alanına park ederken artık onu dinlemiyordu bile. Anneleri prova yemeği için bir otelin balo salonunu kiralamışlardı. Sabahın erken saatlerinden beri düğün için gelen misafirleri ağırlıyor, salonun organize edilmesiyle ilgileniyorlardı.

Beşi birden arabadan indiklerinde Louis ve Harry hızlıca el ele tutuştu. Yılışık ve cıvık bir çift olduklarını inkar etmiyorlardı. Etseler bile, Zayn onlara "Kıyafetlerinizi bile birlikte giyecek kadar iğrençsiniz." diyerek olayı kapatırdı.

"Çok güzel bir yere benziyor." dedi Niall otelin balo salonuna girmeden hemen önce. "Tabi organizatör ben olsam daha güze- siktir, mükemmel olmuş!" Gözlerini mavi örtülü masalara, yeşil kaplanmış sandalyelere çevirdi. Masaların ortalarındaki çiçekler bile maviydi ve yeşil yapraklarıyla göz alıyorlardı. Niall bu fikre cidden ama cidden bayılmıştı.

Önden Niall, Liam ve Zayn içeri girdi. Bu sırada Louis ve Harry hayranlıkla etraflarını inceliyorlardı. Salonun her yerinde onların fotoğrafları vardı, duvarlar renkli küçük ışıklarla ve o ikisinin anılarıyla donatılmıştı. Kanada'daki ani gece düğünlerinin bile fotoğrafları vardı, Harry daha fotoğraflar kendi ellerine geçmemişken annelerinin onları nereden bulduğunu cidden merak etti.

Onları görünce bütün konuklar o yöne döndü, alkışlamaya başladılar. Louis hala tutmakta olduğu Harry'nin eline küçük bir öpücük bıraktı, onunla beraber içeri doğru yürüdü. Uzun yıllardır görmediği akrabaları buradaydı. Komşuları da aileleriyle birlikte gelmişlerdi, hatta içerideki bazı kişileri tanımıyorlardı bile.

ALREADY MARRIEDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin