Duştan çıkınca telefonumdaki yüzlerce mesaja baktım. Hepsinin Bilinmeyen'den olduğuna emindim. Dün ona ne dediğimi hatırlamıyordum bile. Elimi şakaklarıma bastırdım. Saçma şeyler dememiş olmayı umuyordum. Yavaşca whatsapp imgesine tıkladım. Çok meraklanmıştı. Nerde olduğumu, nasıl olduğumu soran bir sürü mesaj vardı.
Koray: hey!
Koray: günaydın.
Koray: dün uyuyakalmışım çimlenlerde. Emre bizi alıp eve getirmiş.
Koray: iyiyim gayet, endişelenmene gerek yok.
Bir süre whatsappta bekledikten sonra. Onun çevrimiçi oluşuyla uygulamadan çıktım. Anında mesaj yazmıştı. Ne yani hiç uyumamış mıydı bu kız?
A: endişelenmedim yahu.
A: aklım çıktı sadece.
A: sabah gazetelerini falan okudum. Moda sahilinde başına bir şey gelen birileri var mı diye falan.
A: o kadar.
Dudağımı ısırdım. Benim için gerçekten endişelenmişti. Bir an kendimi suçlu hissettim ona bunları yaşattığım için ama sonrasında kendime verdiğim söz aklıma geldi.
Koray: bak özür falan bekliyor musun bilemem.
Koray: ama beni sevmeni sana söyleyen ben değildim.
Koray: kimseye hesap veremeyeceğimi ve sorumluluk istemediğimi de sana söylemiştim.
Koray: benim için endişelenmeni istemezdim.
Koray: ama bunu sen seçtin.
A: sana kızgın veya kırgın değilim Koray.
A: zaten buna hakkım yok.
A: sadece korktum.
A: hepsi bu.
A: açıklama yapmana dahi gerek yoktu, teşekkür ederim.
Koray: her neyse
Koray: sana dün ne dedim hiç hatıramıyorum
Koray: saçmaladıysam kusuruma bakma
A: gökyüzünde selam verecek kimsenin olmadığını söyledin?
A: önemli bir şey miydi?
A: pek anlam veremedim de.
Baş ağrım daha da şiddetlendi. Kusmaktan dolayı içinde hiçbir şey kalmamış midem bu sefer kasılmaya başladı. Gözlerimi kapattım. Derin derin nefesler aldım. Aklıma gelmemeli, aklıma gelmemeli, aklıma gelmemeli.
Yaklaşık birkaç dakika sonra hiçbir şey olmamış gibi mesaj attım.
Koray: saçmalamışım işte.
Koray: ben de anlamadım.
Koray: muhtemelen bir filmden falan aklımda kalan saçma bir sahnedir.
Koray: takma.
Mesajımı gördüğü ama cevap vermeden whatsapptan çıktı. Bu hareketine anlam veremesem de takmadım ve yatağıma oturdum. Mutfaktan sesler geliyordu. Kafamı yatak başlığına yasladım. Bu sıralar aklıma daha da sık gelen O'nun hayalini defetmeye çalıştım beynimden. Silmek istedim. Yaklaşık yarım saat sonra telefon elimde titredi. Mesaja baktım.
A: aynen.
A: önemsiz bir şeydir.
Mesajlara cevap vermeden çıktım uygulamadan. Kendi kendime fısıldadım, inanmak ister gibi.
"Evet."
"Evet, önemsiz bir şey."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dolunay| yarı texting
TeenfikceTüm dünyan altüst olurken ve bildiğin her şey yeniden inşaa edilirken; Geçmişinden en fazla ne kadar kaçabilirsin? -------- Bilinmeyen Numara: Seni kantinde görmüştüm. Bilinmeyen Numara: Açıkcası ürkütücü bakışların var. Bilinmeyen Numara: Bazen i...