Okul koridorlarında kafamda kapşonla hızlıca dersliğe yürüyordum. Aylardır yaptığım buydu. Koray ve Emre'den saklanarak Mimarlık okumaya çalışmak. Arkamdan adımın seslenilmesiyle durdum. Adım sesleri bana yaklaşınca yavaşca arkama döndüm.
Selin elindeki bir kağıdı bana uzatıyordu. Kağıdı elime aldım ve okudum. Şenliklerin ertlendiğini ve seçmelerin haftaya alındığı ile alakalı bir bilgilendirme yazısıydı. Ona aklım karışmış bir şekilde baktım.
"Sanırım beni birisi ile karıştırdın. İyi dersler sana."
Kolumdan tutup gitmemi engelledi. Kafamı ona çevirip kolumu hafifçe kendime çektim.
"Hayır, tam olarak seni arıyordum."
"Şenliklerle ilgilenmiyorum." deyip hızlı adımlarla yoluma devam ettim. O da arkamdan koşmaya başladı.
"Ama sesin çok güzel!"
Dediği şey ile hızlıca yön değiştirip ona doğru yavaşca yürümeye başladım.
"Sesimin güzel olduğunu da nerden çıkardın?"
"Ders çalışırken çok şarkı söylüyorsun. Sesin güzel ve bizim de tam senin gibi birine ihtiyacımız var."
"Sesim güzel falan değil." dediğim sırada bahçedeki Aras, Selin'e doğru yürümeye başladı. Aras'ın buraya yaklaşmasıyla panikledim ve etrafında Koraylar var mı diye sağı solu taradım.
Olmadığını fark edince derin bir nefes aldım. Aras bu tedirgin halimi fark etmişti ama bir şey demeden kolunu Selin'in omzuna atıp yanağından makas aldı. Sonra bana döndü ve bana bakarken Selin'e; "Bizi tanıştırmayacak mısın Selin?" dedi. Selin onu umursamadan elindeki broşürü biraz daha dibime soktu.
Koray'ın arkadaşları ile çok yakın bir mesafede durduğum için iyice paniklediğimden, pot kırmamak adına aklıma gelen ilk şeyleri hızlı bir şekilde söyledim.
"Bak Selin, beni ne kadar dinledin bilmiyorum ama aradığınız kişinin ben olmadığına adım kadar eminim. Nazik teklifin için çok teşekkürler ama ilgilenmiyorum. Şimdi derse gitmem gerek. Görüşmemek üzere."
Elimle asker selamı vererek arkama döndüm. Kolumun tutulması ve kapüşonlumun cebinin açılması ile ağzımdan "Ne yaptığını zannediyorsun?" diye bir nida döküldü.
Selin bilmişce gülümseyerek cebime bir kağıt bıraktı ve "Eğer olur da fikrin değişirse, beni ara." dedi.
Ona itici bir şekilde gülümseyip "Değişmeyecek." dedim.
Selin "Görelim bakalım." deyince sinirli bir şekilde "Hiçbir şey göremeyeceksin ama." dedim.
Aras'a el sallayıp derin bir nefes vererek dersliğe yürümeye başladım. Sonra ne yaptığımı fark ederek yavaşca kafamı arkaya döndürdüm. Bana gülümseyerek bakan bir Aras görünce oflayarak elimi almıma vurdum ve yoluma devam ettim.
Sanırım son 3 yılımın en hareketli günlerinden birini geçirmiştim. Bunları Zümrüt'e anlatmayı aklımın bir köşesine yazdım ve dersliğe girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dolunay| yarı texting
Fiksi RemajaTüm dünyan altüst olurken ve bildiğin her şey yeniden inşaa edilirken; Geçmişinden en fazla ne kadar kaçabilirsin? -------- Bilinmeyen Numara: Seni kantinde görmüştüm. Bilinmeyen Numara: Açıkcası ürkütücü bakışların var. Bilinmeyen Numara: Bazen i...