3- çok sevmek...

4.8K 361 119
                                    

flashback, 2003

''Anne, Jungkook bize gelsin mi lütfen?''

Annemin tişörtünün eteklerine sımsıkı sarılmış yukarı, ona doğru, bakarken yalvarıyordum bir yandan.

''Ödevleriniz yok mu sizin?'' dedi annem kurabiyelerini fırından çıkarırken, hala eteklerinde ona yapışık duruyordum.

''Anne birlikte yaparız işte. Nolur...'' dediğimde kafasını eğip gülümsedi bana.

''Onun en sevdiği kurabiyelerden yapmışım, arayalım ve bir şansımızı deneyelim öyleyse.''

Ellerimi büyük bir neşeyle çırptığımda heyecanla kocaman olmuş gözlerimi annemden ayırmıyordum. Jungkook'un annesiyle konuşmuş ve olumlu bir yanıt almasına şahit olmuştum. Hemen yan evde oturan Jungkook'un gelmesi çok kısa sürmüştü.

Kapının çalmasıyla koştum kapıya doğru. Boyumun biraz üstünde kalan kapının kulpunu tuttum ve kapıyı açtığımda sırtındaki minik çantasıyla bekleyen Jungkook'u görmüştüm.

''Hoşgeldin.'' dediğimde sırtındaki çantayı çıkararak içeri girdi.

''Okul çantanı neden getirdin ki?'' diye sorduğumda ofladı ve benim açık unuttuğum kapıyı kapattı.

''Annem ödevimiz olduğunu bildiği için çantama kitapları doldurdu. Hepsini birlikte yapacaksınız dedi. Bu sefer unutmuşuz diyerek bile yalan söyleyemeyiz.''

Kafamı salladım. ''Benim annem de biliyor... Birlikte yaparız demiştim ben de ona zaten.''

Annem mutfaktan çıkıp gülümseyerek Jungkook'a baktı.

''Hoşgeldin Jungkookie'm.'' dediğinde Jungkook gülümseyerek anneme koştu.

İkisinin sevgi gösterisi sona erdiğinde annem havanın güzel olduğunu ve bahçede önce kurabiyelerimizi yememizi söyledi. Gayet güzel fikirdi, ödevlere sonra başlayabilirdik....

''Canım okula gitmek istemiyor.'' dedi Jungkook çilekli sütünden bir yudum alırken.

''Neden ki? Bence çok güzel. Hem gösteri de hazırlıyoruz.'' dedim heyecanla ama aklıma gelen şeyle heyecanım kısa sürmüştü. ''Sen Chaeyoung'un partnerisin ama...''

''Ahh, çok kıskanç bir kızsın Yun-ah.'' dedi gülerek.

''Kıskanç ne demek ki?'' dedim kafam karışmış bir şekilde, sonrasında sesimi kısıp Jungkook'a eğilerek konuştum. ''Kötü şeyler söylemek çok kötü. Annem çok kızar.''

''Kötü bir şey değil ki. Abim dün telefonda konuşurken birine söyledi bunu. Sen Chaeyoung'u kıskanıyorsun çünkü benim partnerim. Çünkü beni çok seviyorsun.''

Kıkırdadım. ''Evet, bu doğru. Seni çok seviyorum.''

Gülerek kafasını eğdikten sonra kurabiye yemeye devam ederken konuştu.

''Bunu duymak böyle insanı utandırıyor muydu? Çok saçma.'' dedi ve ekledi. ''Ama ben de seni çok seviyorum.''

today, 2019

''Yuh, paramı aldım inanamıyorum.'' dedim ATM ekranından yatan maaşıma bakarken. ''Aishh, resmen para.''

Aceleyle biriken kiralarım kadar para çektiğimde kartımı da alıp bankanın önünden ayrıldım hızlıca. Cadı kadına paramı ödeyecektim ve bundan sonrasında ne olur ne olmaz diye bir sonraki ayın parasını tutacaktım. Başka türlü dertlerime dert ekleniyordu ve evsiz kalmak gibi bir niyetim hiç yoktu. Son hızımla okuluma doğru yürürken telefonu çıkarıp cadı ahjumma'yı aradım. İlk çalışta açmıştı.

strawberry milk • jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin