. • ° Evet ° • .

573 50 5
                                    

02.03.2019

/ Medya: Indila - Derniére Danse \

Kim Jisoo'nun Anlatımı:

Güllerin yanına giderken arkamı kontrol ediyordum. Burayı sadece Chaeyoung, Jungkook ve ben bilmeliydik. Bizimkiler için ise video çekecektim. Güllerin yanına geldiğimde konuştum.
"Herkes dediğimi yapıyor tamam mı?" Güller yapraklarını salladığında hızla dünya portalımı açtım.

Kızlar çoktan Chaeyoung'u hazırlamış olmalıydı.

Park Chaeyoung'un Anlatımı:

Üstümdeki siyah elbise ile aynadan kendime bakıyordum. "Bunu neden giydim?" Lisa ağzına görünmez bir fermuar çektiğinde Jennie konuştu. "Sadece uzun süredir birbirimizi görmediğimiz için güzel bir restoranda yemek yiyeceğiz." Kafamı tamam anlamında salladım. Elime siyah, küçük çantayı aldığımda içeri Taehyung girdi.

"Kızlar hazır mısınız?" dedi. "Evet hazırız." diye onu cevapladı Lisa.

------------ Saat: 21.28 -----------

Karnımızı doyurmuş sohbet ediyorduk. Gözlerimle etrafıma baktım. Jungkook ve Jisoo sabahtan beri yoklardı. Bizimkiler sohbet ederken yanımızdaki camdan dışarıya bakmaya başladım.

Gördüğüm bedenle istemsizce gülümsemiştim. O da gülüp eliyle bana 'Gel' işareti yaptığında bir bahane ile bizimkilerin yanından ayrıldım.

Ayağımdaki topuklulara rağmen koşarak yanına vardım. "Jungook?" Elimi tutup hemen bir portal açtı. İçinden beraber geçtiğimizde ellerimizi daha da sıkılaştırmıştı.

Geldiğimiz yer hemen güllerin yanıydı. "Jungkook?" bana baktı. "Hmm?"
"Neden buradayız?" eliyle benim yaptığım sığınağı gösterdi. "Bak bakalım oraya ne yapmışım?"
Elini bırakıp koşacakken durdum. Ayağımdaki topukluları çıkarıp elime aldım. Koşarak sığınağa girdim.

"Burası..." elimdeki topukluları kenara bırakıp odanın içinde turladım. Burası göz boyamak için yaptığım kısımdı, yani birisi girerse bu beyaz kısmı görecekti ve bir şey bulamayınca çıkacaktı.
Jungkook ise burayı çok güzel yapmıştı. Salon gibi duruyordu.

Eliyle bana kenardaki bir tuşu gösterdiğinde oraya bastım. Bu sefer her şeyimi sakladığım yerdeydim. Burada ise duvarlara yazdığım şarkılardan bazı sözleri yazmıştı. Bir yatak vardı, yanındaki duvarda da beraber çekildiğimiz fotoğraflar vardı.

Arkama dönüp Jungkook'a sarıldım. Beni kendinden ayırıp konuştu. "Sen asıl sürprizi görmedin." Eliyle bana kenardaki mor portalı gösterdi. İçine girerken elini tutmuştum.

Geldiğim yerle yaşadığım şok yüzünden elimle ağzımı kapattım.

Tekrar güllerin yanına gelmiştik ve güller kırmızıya bürünmüştü. Ama burası daha farklı duruyordu çünkü güllerin tam ortasında bir sallanan bir koltuk vardı, onu tutan tahtalarda çiçekler ve sarmaşıklarla kaplanmıştı.

Ona kim bu tarz şeylerden hoşlandığımı söylemişti?

Jungkook elimi tutup yürümeye başladığında onunla beraber bende ilerlemiştim.
Tam salıncağın önünde durduğumuzda ona baktım. Kafasını yana eğmiş bana bakıyordu.
"Ne oldu?" ellerimizi ayırıp konuştu. "Ben sadece heyecanlandım ve heyecanlandığımda konuşamıyorum." Kıkırdayıp tek kaşımı kaldırdım. "Neden heyecanlandın bakalım?"

Yere eğilip tek dizinin üstünde durdu. Ne olduğunu beynim kavradığında gözlerim dolmuştu.
Cebinden siyah kadife bir kutu çıkardı. Ellerim titremeye başlamıştı.

Şuan, şuracıkta bayılabilirdim.

Kadife kutuyu açtığında içindeki birkaç küçük gül yaprağı içinde olan yüzüğe baktım.
Tekrar dolmuş gözlerimi onun gözüne çevirdim. O da bana bakıyordu.

"Chaeyoung, bundan sonra tamamıyla bu Tanrının Tanrıçası olur musun?"

Daha fazla dayanamayıp ağlamaya başladım. Benden şuan bir cevap bekliyordu. Cevabımı zaten o da, bende biliyorduk. Ağlarken konuşamayacağımı anladığımda hızla eğilip Jungkook'a sarıldım. Güzel gülüşü kulağımı doldurduğunda ağlamam biraz daha dinmişti.

Beni kendinden ayırıp ellerini yanağıma koydu. Baş parmakları ile akmayı durdurmuş göz yaşlarımı sildi. Yanağımı sağ eline bastırıp gözümü kapattım. Sol eli yanağımı terk ederken sağ eli hala yanağımı okşuyordu.

Gözlerimi açtığımda Jungkook'un bana hala cevap bekleyen gözlerle baktığını gördüm.
Elini tutup ikimizi salıncağımsı yere oturttum. Kafamı onun göğsüne yaslayıp bir elini saçımın üstüne koydum.

Bir süre sonra ne demek istediğimi anlamış gibi saçımla oynamaya başladı. Gözlerim yorgunlukla kapanırken onun duyacağına emin olduğum bir sesle konuştum.

"Evet"

İkimizde Bu Sıralar Çok Yorgun Olduğumuz İçin Yeni Bölüm Pek Yazamıyoruz Ve Oylarda Zar Zor Geliyor. Herneyse...

Bu Arada Size İki Kitap Önereceğim, İsterseniz Bir Bakın.

1Mellifluous1 Denek JJk

W_Rosie 5 Bullet -JenMin-

Şimdi Gidip Biraz Sıcak Su Torbası İle Film Keyfi Yapacağım.

Stay With BangtanPink~❤
Oy Sınırı: 15

Angels Of The Demons- BangtanPinkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin