. • ° Yardım ° • .

569 53 8
                                    

24.02.2019

/   Medya: Ralph - Tables Have Turned   \

Lalisa Monaban'ın Anlatımı:

Chaeyoung ve Jungkook'un gidişi üstünden tamı tamına 3 hafta geçiyordu. Bu 3 hafta içinde hiç gelmeseler bile bize haber yollamayı unutmuyorlardı. Mesela geçen gün Jisoo Unnie' nin Jin ile olan yakınlaşmalarını gördüklerini dile getirip altına kocaman ateşten harflerle 'AİLE VAR AİLE' yazmışlardı. Tabii ki Jisoo Unnie durur mu? Kafasını kaldırıp söylenmeye başladı 'İzleme o zaman kardeşim! Ben mi diyorum gel beni dikizle diye?' Hayır yani dalga geçeceğim ama kız sonuna kadar haklı.

Neyse neyse asıl önemli konumuza gelmemiz gerekiyor. Dünyadaki görevimizin bitmesine son 2,5 hafta kaldı, süre dolunca hep beraber Cennet'e gideceğiz. Ama tek sorun Namjoon ve Hoseok. Onlar görevlerinde çok geri kaldıkları için Cehennem'e geri gönderilmişti. Biz de onlara 'Görevlere en başından başlayıp bizimle gelebilirsiniz.' Dedik ancak onlar bize olumsuz cevap gönderdiler çünkü Rosé ve Jungkook'la kalmak istiyorlarmış. Aslında yarı Melek oldukları için... ki bu yeni gelişmeye başlayan bir sonuç. İstedikleri zaman bizi ziyarete gelebilecekler.

Kim Jennie'nin Anlatımı:

"Hadi be?! Bu gerçek mi?" Odamda Taehyung ile konuşuyorduk ve o bana bilmediğim bir sürü şey anlatıyordu. Mesela;

'Geceleri sabaha göre 1 cm daha kısa olurmuşuz.'

Bunun gibi konuları konuştuktan sonra uykumun geldiğini farkettim ve Taehyung'u odasına gönderdim. Tam uykuya dalacaktım ki şiddetli şekilde açılan kapım buna engel oldu. Gelen kişiye bakmak için gözlerimi yukarı doğru kaldırdığımda Jisoo'nun geldiğini farkettim. Ne oldu dercesine söylenmeye başladığımda bana 'Yarın sabah erken kalkmam gerektiğini ve Lisa'yı kaldırıp onun ile sahilde buluşmam gerektiğini söyledi.' Sanırım uyanamayacağımı bildiği için alarm kurdu ve gitti. 

NE YANİ YARIN SABAH SEN BİZİ KALDIRSAN OLMUYOR MUYDU? NE DİYE UYKUMU BÖLDÜN?! 

Tekrar tatlı uykunun kollarına giderken Taehyung'a ihanet ettiğimi düşünüyordum ama uyku gerçekten çok tatlıydı. Yanaklarını falan sıkasım geliyordu.

........................

"Taehyung, hey orada ne yapıyorsun? Düşeceksin buraya gel!"
Bu çocuk beni duymuyor muydu? Uçurumun kenarında ne yapıyordu ki o? Onu oradan çekip almak için yürümeye başladım ama her adımımda yol daha da uzuyordu.

"TAEHYUNG ÇEKİL ORADAN DÜŞECEKSİN! DUYSANA BENİ!" Bir dakika o ne yapıyor? Kanatlarını niye koparmaya çalışıyordu ki bu? "YAPMA! Bir dakika ne- TAEHYUNG İLERLEME NE YAPMAYA ÇALIŞIYORSUN!!"  Bağırmaktan dolayı boğazımdan kan tadı gelmeye başlamıştı.

Kafasını bana çevirdi kopardığı kanatlarını yere bıraktı, bana gülümsedi, özür diledi ve kendini uçurumdan aşağı bıraktı. "TAEHYUNG!" bu sefer yol uzamıyordu. Koşmaya başladım Taehyung'un elini tam tutacakken bir şey ötmeye başladı.

..............

"Taehyung" diye bağırarak yatağımdan fırladım. Karşıma baktığımda Tae'nin endişeli yüzü ile karşılaştım. Nasıl yani bu bir kabus muydu? Saat kaçtı? Kanatları neredeydi? Jisoo beni öldürecek miydi?

.......................

Kim Jisoo'nun Anlatımı:

Sahilde oturmuş Lisa ve Jennie'yi bekliyordum. 25 dakika geçmişti ve ne gelen var ne giden. Kafamı eve doğru çevirdiğimde el ele tutuşup yalpalaya yalpalaya koşan Jennie ve Lisa ikilisini  gördüm. Yanıma geldiklerinde ellerini birbirlerinden ayırmış, dizlerine koyarak soluklanmaya çalışıyorlardı. 

Lisa soluklanırken elini havaya kaldırıp konuşmaya başladı "Özür dileriz Unnie. Bu kedi suratlı kabus gördü iki saat ayıltmaya çalıştık anca gelebildik.  "Hadi bu sefer yırttınız. Bir daha geç kalın bakalım ne oluyor? Şimdi beni takip edin Jungkook'la  buluşacağız." 

Arkamdan gelen 'Neden?' Nidalarını takmadan yürümeye başladım. Jungkook'un bana söylediği yere geldiğimizde kayalara oturup beklemeye başladık.

"Nerede bu Jungkook ya? Kafam yandı çok güneş var, Lisa parlaklığını azalt şu Güneşin!" Jennie'nin söylenmesini umursamayıp beklemeye devam ettim.

"Telefon mu bu istediğim zaman parlaklığını açıp kapayayım? Şapka alsaydın." Lisa'nın cevabıyla hafif kıkırdayıp denizi izlemeye başladım. Ne kadar uzun bir süre geçtiğini bilmiyordum fakat koluma dokunan bir el ile sağıma dönüp kimin geldiğine baktım. Jungkook'u görünce gülümsedim ve sarıldım. "Anlat bakalım derdini. Ne yardımı bu?" Kızlarında yardım etmesi gerektiğini söyledi. Tabii ya kızlar. Onlar neredeydi ki?

"Onlar da gelmişti hatta tam şu kayada oturuyorlardı." deyip solumda kalan kayayı işaret ettim. Jungkook ileriye bakıp kahkaha attığında ne oluyor dercesine kafamı salladım. 

Kafamı çevirmemi söylediğinde Lisa ve Jennie ikilisi ellerinde dondurmayla gelmeleri gerekirken, dondurmaları kafalarına batırmış geliyorlardı. Kafamı olumsuz bir şekilde sallayıp denizden aldığım su topunu kafalarına fırlatıp koşmalarını söyledim. 

Rahatlamış olduklarını dile getirerek teşekkür edip sonra da cırlamaya başlamışlardı. Neymiş kafalarına dondurma batırmadan önce yapsaymışım. Zaten önünüz deniz beni niye beklediniz? Soksaydınız kafanızı suya.

..................

"Evet kızlar" diye söze atılan Jungkook'a Lisa daha fazla dayanamamış olacak ki "Artık sadede gel be çocuk!" Diye kükremeye başlamıştı. Korkudan mıdır  yoksa böyle bir tepki beklemediğinden midir bilemem ama gözleri fal taşı gibi açılan Jungkook hemen söze başladı

"Kızlar bana şunların cevabını vermeniz lazım" deyip elindeki kağıdı bana uzattı. Kızlar sağ ve soluma geçip kağıdı okuduklarında Jungkook'a baktılar. Bende okumayı bitirdiğimde Jungkook'a baktım.

"Jungkook sen şaka yapıyorsun?!" Jungkook kafasını iki yana salladı. Hemen konuştum.

"Biz her şeyi halledeceğiz sen sadece ne diyeceğini seç. Biz kıyafetleri falanda hazırlarız"

Stay With BangtanPink~❤
Oy Sınırı: 15 


Angels Of The Demons- BangtanPinkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin