. • ° Kimlik ° • .

1.3K 99 68
                                    

27.01.2019

Park Chaeyoung'un Anlatımı:

Melekler olarak uzun bir süredir Dünya'da kaldığımız için, uyuma, yemek yeme ve benzeri ihtiyaçlar gidermeye başlamıştık. Yavaşça yattığım yerden kalkıp üstümdeki Jungkook'un hırkasını çıkardım. Belimi kontrol ettim. Duruyordu... İyi bir şey miydi? Açıkçası hiç bir bilgim yoktu. Anlamını biliyordum, fakat kime yapmış olabilirdim ki?

Anlatmaya çalıştığım şey ise belimde duran 'Lien' dövmesiydi. Lien kelimesi
Fransızcada 'Bağlantı' anlamına gelir. Bu dövme sizin özelliğinize göre şekil ve renk değiştirebilir.

Benim dövmem gül şeklindeydi fakat gülün bir kaç yaprağı yanmıştı.
Dövmenin ne işe yaradığına gelirsek...

Melekler türlere ayrılır ve benim türüm hem Ateş hem de Dönüşüm Meleklerinin soyundan geliyor. Dönüşüm Meleklerinden son 4 tane kaldı biri de benim ama Ateş Meleklerinin soyu milyonlarca yıl önce tükendi. Son kalan Ateş Meleğiyim. Aynı zamanda öbürleri de böyle, Element Meleklerinin yılları milyonlarca yıl önce tükendi. En son ise biz kaldık...
Ben: Ateş Elementi Meleğiyim.   Jisoo Unnie: Su Elementi Meleği.
Lisa: Işık Elementi Meleği.    Jennie: Toprak Elementi Meleği.
Jimin ise: Hava Elementi Meleği.

Lien dövmesinin anlamı ise: Bir Meleğin, her hangi bir varlığa gücünü ve özelliklerini bilmeden, fark etmeden aktarması. 

Özelliğimi her kime verdiysem etrafa büyük bir zarar verebilirdi. Ben bile özelliğimi keşfedene
kadar Dünya'ya inmemiştim. Sonuçta ateşti, etrafa zarar verebileceğiniz bir element.

Kolumun dürtülmesi ile Jisoo'ya döndüm. "Chaeyoung kaç saattir bağırıyorum. Neye bu kadar daldın da cevap vermedin?" Dövmemi gösterdim. "Unnie korkuyorum, element'im tehlikeli bir element. Dahası özelliğimi kime aktardığımı bilmiyorum..." Omzumu sıvazlayıp konuştu.
"Merak etme Chae... Her neyse Jungkook seni çağırıyor." Kafamı olumlu anlamda salladım.

Yine Jimin sağolsun görünür hale gelmiştik. Jungkook'un oturduğu masaya gidip önüne oturdum. "Efendim Jungkook, ne oldu?" Derin bir nefes alıp fısıltı ile konuştu. "Kanadım tamamen beyaz olmuş."

Gözümü pörtletip Jungkook'a baktım. Fazla dikkat çekmemeye çalışarak ayağa kalktım ve Jungkook'u çekiştirdim. Tenha bir yere geldiğimizde Cennet'e giden portalı açtım.
"Geçmeyi dene Jungkook..." Jungkook portala adım attığında, portal geri püskürtmemiş içine çekmişti. Bende arkasından adımladım.

Park Chaeyoung, Jeon Jungkook Cennet

Yanımda etrafa garip garip bakan Jungkook'a döndüm. "Benimle gel." Beni kafası ile onaylayıp takip etmeye başladı.
Mahkemeye geldiğimizde izni alıp içeri girdim.
"Merhaba efendim, Bu Jeon Jungkook yani Cehennem tarafından cezalandırılan şeytanlardan benim sorumlu olduğum. Kendisinin kanatları beyaza büründü ve Cennet portalı onu geri püskürtmedi."

Bayan Lee bir bana bir de Jungkook'a baktı.
"Chaeyoung bu onun Meleğe dönüştüğünün bir belirtisi fakat Cennete girmesi için aynı zamanda bir türe sahip olması lazım."
Jungkook kulağıma fısıldadı "Benim türüm?"

Aklıma gelen şey ile yutkundum.
"Efendim bir alakası var mı bilmiyorum ama..."
Bayan Lee elini devam et gibisinden salladı.
"Benim 'Lien' dövmem belirdi."
Yıllardır yerinden kalkmayan Bayan Lee çığlık atarak yerinden kalktı.
"Chaeyoung! İnanamıyorum. Türünün devamı gelicek!"
Sonra Bayan Lee'nin de aklına benim aklıma gelen şey gelmiş olacak ki duraksadı ve Jungkook'a baktı. "Chaeyoung dövmen nerede ve şekli ne?"
"Belimde ve gül şeklinde fakat gülün bir kaç yaprağı yanmış." Bana bakıp konuştu.

"Ona fısıltı yüzüğünü verirken hangi özelliğini kullandın?"
"İkisini de. Dönüşümü kullanarak ikimizin saçına da 'Feu' (ateş) mührü yaptım. Ateş elementini de kullanarak yüzüğünü verdim. Yüzükte 'Feu' yazıyordu." 

Bulmuşcasına parmağını şıklattı. "Büyük ihtimalle özelliğini ona aktardın... Ama önemli olan: Onun 'Lien' dövmesi nerede?"

Jungkook'a döndüm o da bana bakıyordu. Aklıma gelen şey ile konuştum.
"Jungkook senin hala Cehennem kimliğin var dimi?" "Evet?" Bayan Lee'ye döndüm.
"Belkide hala Cehennem kimliğine sahip olduğu için dövme kendini göstermemiştir?"
Bayan Lee beni onayladı. "O zaman sizi kısa bir süreliğine Cehennem Mahkemesine göndereceğim." Derin bir nefes alıp konuştu. "Chaeyoung biliyorsun ki Ateş elementi dünyaya zarar verebilir. Jungkook'un Cehennem kimliğini iptal ettirin ben de onun Cennet kimliğini çıkartayım. Bunu yaptıktan sonra Jungkook'u eğiteceksin."

"Peki kanatları kaçıncı seviye olacak?" diye sordum.
"Siyah kanatlı şeytan olduğu için 3. seviye olacak direkt."
Bayan Lee'yi onaylayıp Cehenneme giden portaldan geçtim, Jungkook'ta arkamdan geldi.

Park Chaeyoung ve Jeon Jungkook Cehennem

Bu sefer etrafa garip bakan kısım ben olmuştum. Hayal ettiğimden daha farklıydı. "Beni takip et Chae." "Tamam" diye mırıldanıp arkasından gittim. Bu sefer garip bir kapının önünde durduğumuzda Jungkook'un elini tuttum. Bana 'Ne oldu?' dermişcesine baktığında konuştum.
"Dövmem acıyor ve her yerde ateş var... Ateşle aramdaki bağ ve buradaki ateş fazlalığı yüzünden her an dönüşebilirim."

Kafası ile beni onayladığında Mahkemeye girdik. Elimi geri çektiğimde tekrar tuttu. "Korkuyorum Chae, uzun süredir Şeytanım ve ben şimdi Şeytan olduğumu inkar etmek için buraya geldim."
Bana baktığında gülümseyip ona baktım "Merak atma Jungkook, her şey iyi olacak."
Güven verirmişcesine başparmağım ile elini okşadım.

Jungkook kürsüdeki adama doğru konuştu. "Efendim bu Dünyada benden sorumlu olan Melek Park Chaeyoung. Ben buraya Cehennem kimliğimi yaktırmaya geldim."

Kürsüdeki adam kükreyerek konuştu. "Ne dedin sen?!" Jungkook'un eli titremeye başladığını elini acıtmadan sıktım ve fısıldadım."Jungkook yapabilirsin. Hem yanında ateşleri kontrol edebilen bir Chaeyoung var. Adam bir şey derse bütün ateşleri onun götünde patlatırım."

Bana bakıp gülümsediğinde bende gülümsedim.
"Kimliğimi yaktırmaya geldiğimi söyledim. Artık karşınızda Siyah kanatlı bir Şeytan değil, 3. seviye kanatlara sahip bir Melek var efendim."

Adam yanındaki çekmeceden siyah bir kimlik çıkartıp konuştu. "Bunu yakabilmek için ateşe ihtiyacın var Jungkook... Ama maalesef ki Cehennemde ki ateşlerde yakamıyorsun. Hmm birde artık ateş elementine sahip Şeytan veya Melek kalmadı." 
Kardeşim bu adam kaşınıyor ya! Jungkook'un elini bırakıp sabahtan beri bastırdığım ikinci halime büründüm. Kırmızı saçlarım, siyah diz üst elbisem ve yine siyah olan diz boyundaki topuklu botlarım.

Kürsüdeki adamın yanına doğru yürümeye başladığımda ayakkabılarımdan çıkan 'tak tak' sesleri bana daha fazla cesaret veriyordu. Adamın yanına geldiğimde konuştum.
"Bak şimdi zaten boyun 59 santim, sandalyeye otururken bile altına yastık koyuyorsun sinirimi bozma!" Adamın elindeki kimliği sertçe alıp elimin arasında ateşle beraber parçaladım.
"Al küllerini de " deyip küllerini yüzüne fırlattım. 

Koşarak Jungkook'un elini tuttum ve çekiştirdim. Tekrar portaldan geçip Cennete gittik.

Park Chaeyoung, Jeon Jungkook Cennet 

"Chae?" deyip bana baktığında ona baktım. "Dövme bu tarz bir dövme mi?" deyip t-shirt'ünü kaldırdı. Benimle aynı yerinde ve aynı şekilde bir dövme vardı.
Jungkook'un üstüne atlayıp sıkıca sarıldım. "Neden bu kadar sevindiğini sorabilir miyim?"
Geri çekilip saçımı kulağımın arkasına koydum. "Bak bu konuda sevinmekte haklıyım çünkü..."

"Bu dövme iki varlık arasında asla bozulmayan bir bağlantı kurar Jungkook... Ve nedense sana özelliğimi aktarmak beni mutlu ediyor..."

Stay With BangtanPink~

Angels Of The Demons- BangtanPinkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin