Angels Of The Demons- BangtanPink

. • ° Lavlar ° • .

28.01.2019

/   Medya: EMM - Freedom   \

Park Chaeyoung'un Anlatımı:

Jisoo ve Lisa benimle uğraşmayı kesmezken odadan çıktım. Merdivenlerden indim ve üstüme askılıkta olan rastgele bir hırka alıp evden çıktım. Tamam madem bir şey fark ediyorsunuz,
niye üstüme geliyorsunuz? 

Kumsala gelip yere, kumların üstüne oturdum. Üstümdeki hırkanın kokusu yeni yeni burnuma dolduğunda kime ait olduğunu açıkça anlamıştım. Gözümü denizin üstüne diktim. Çarşaf gibi dümdüzdü, kimse yoktu. Belimdeki 'Lien' dövmesi ağrıdığında belimi azcık açıp baktım.
Bir şey yoktu.

Gözümü kapatıp bir süre sessizliği dinledim, dinledim ve dinledim. Ayağa kalkıp arkama döndüğümde karşımda bir Şeytan vardı. Ağzımı kapattığında yerimde çırpındım. Başka bir Şeytan gelip ellerimi tuttuğunda, ağzımı tutan Şeytan'ın elini ısırdım. Elini geri çektiğinde bağırdım. 

"Notre connexion durera pour toujours. Viens me trouver!"
(Bağlantımız sonsuza kadar sürecek. Gel beni bul!)

Şeytan tekrar ağzımı kapattığında, göz yaşlarım firar etti. Karşımda bir Portal açtıklarında
beni portala sürüklediler. Cehenneme gelmiştik. Ama ben şeytan değildim nasıl gelmiştim?
Ellerimi tutan Şeytan konuştu. "Tahmin etmiştim. Ateş elementi tamda Cehenneme uygun."
Gözümü kapattım. Ben buraya ait değildim. Ateş elementi Cehennem elementi değildi.

Sertçe bir yere atıldığımda acıyla inledim. "Cehenneme hoş geldiniz Park Chaeyoung!"

Ve sonra yeni kapım olan parmaklıklar kilitlendi.

Jeon Jungkook'un Anlatımı: 

Gece aniden 'Lien' dövmesinin oluşturduğu acıyla uyandım. Sonra ise bir ses duydum ne olduğunu çıkaramamıştım. Tekrar uyuyamayacağımı anladığımda yataktan kalkıp aşağı indim.
Kendimi bir koltuğa atıp kısık sesle film izlemeye başladım.

Kahvaltı yaparken Chaeyoung'un olmadığını fark ettim. Sonra ise Lisa konuşmuştu.
Dün onu biraz sinirlendirdim çıktı ve geri gelmedi tarzında şeyler demişti.

Bir yandan korkmuş bir yandan sinirlenmiştim. Chae için kahvaltılık hazırlayıp bir hışımla ayakkabılığa geldim. Hırkam neredeydi? Chaeyoung'un hırkası buradaydı. Acaba o mu almıştı?
Chae'nin hırkasını alıp evden hızla çıktım.

Kumsala geldim burada yoktu. Aniden dün gece duyduğum bağırışın aynısını duydum, daha net ve yakın bir şekilde. 

"Notre connexion durera pour toujours. Viens me trouver!"
(Bağlantımız sonsuza kadar sürecek. Gel beni bul!)

Ses Chaeyoung'undu o kadar emindim ki... Kumsalın denize yakın bir kısmında kumların üstünde parlayan bir şey gördüm. Elimdeki poşeti yere atıp Chae'nin hırkasını sıkıca tuttum ve oraya koştum. Parlayan şeyi elime aldığımda sinirle denize attım.

"Ateş Elementi tam da Cehennem'e uygun değil mi Jeon Jungkook?"  

Gözlerim dolduğunda etrafıma baktım kimse yoktu. Bir Cehennem Portalı açıp içinden geçtim.
Her yer alevler ve lavlar içindeydi. Bu normaldi ama gerektiğinden fazla vardı. Birisi kolumdan tutup çekiştirmeye başlamıştı. Kendimi serbest bırakmıştım.

Mahkemeye geldiğimde kürsüde duran şahıs konuştu.
"Konuşma iznin yok. Cehennemde ki alevler ve lavlar artıyor Jungkook. Şansa bak ki Alevleri ve Lavları bir tek sen ve Chaeyoung kontrol edebiliyor. Eğer Lavlar artarsa Şeytan halkı beni buradan kaldırır ve bunu yapmaya hiç niyetim yok. Her neyse Lavlar artacak ve Cehennemden düşecek, her bir damla düşüşünde bir Şeytan öldürteceğim Jungkook. Artık Chaeyoung ile ne yaparsınız bilmem ama BU LAVLAR DÜNYAYA DÜŞMEYECEK VE YOK EDİLECEK!"   

Bu imkansızdı, yani lavları yok edemezdik. Beni buraya getiren kişi tekrar beni çekiştirdiğin de kurtulmaya çalıştım. Bir yere geldiğimizde etrafa baktım. Buraya hiç gelmemiştim. 
Beni merdivenlerden indirdiğinde onu gördüm.

Parmaklıkların arkasında, benim hırkamı giymiş gözlerinden yaşlar akan bir Chaeyoung

Stay With BangtanPink~ ❤
Oy Sınırı: 5