apartment 55 ° jjk

yangın alarmı

İyi okumalar. 💎

Üzerimi değiştirip geceliklerimi giydim, umarım bugün ses çıkartamaz tanrım. Bir şey olsun ve çalışamasın, lütfen.

Mutfağa zar zor geçip bir şeyler atıştırdım, acıkmıştım. Karnımı doyurduktan sonra biraz ders çalışmaya karar vermiştim. Şom ağzımı açmayacağım.

~~

"Bu ses ne ya?" diyip yüzümdeki bakım maskemi düşürmemeye özen göstererek iyice yüzüme yerleştirdim. Bir şeyin alarmı çalıyordu ama neyin? Derin bir nefes alıp dudaklarımı aşağı sarkıttım.

Telefonumla anahtarımı alıp apartmanın içine çıktığımda jungkook ortada dikilmiş duruyordu. Yanına gidip omzuna dokunduğunda arkasını dönüp bağırmaya başladı. "Ne bağırıyorsun be?" diyip suratımı ekşittim.

"Korktum ya. Yangın çıkmış apartmanda sanırım. Hadi gidelim." dediğinde telaşlanmıştım, eşyalarım. Ya yanacak mıydı şimdi? Bari ders kitaplarımı alsaydım? "Ya ders kitaplarımı alıp geleyim ben." diyip gidecekken kolumdan tutup durdurmuştu beni.

"Saçamalama haneul, hadi yürü gidelim." diyip beni peşinden sürüklemeye başlamıştı ki acıyla inledim. Ayağımı unuttum sanırım. İlk önce yüzüme bakıp sonra ovaladığım bacağıma bakıp yaklaşıp bedenimi kucağına almıştı. Baya güçlüydü, inkar etmek haksızlık olurdu.

Hızla yangın merdivenlerinden inip en alt kata ayak bastığında yorulduğu her halinden belliydi. "Bırakabilirsin." diyip omuzuna dokundum. Ama hala bırakmamıştı, apartmanın ön kısmına geldiğimizde herkes toplanmış ve apartmana bakıyordu.

Jungkook'un kucağından inip apartmana baktım, iyide bir yer yanmıyordu ki? "E bir yer yanmıyor?" diyip tek kaşımı kaldırıp dikkatlice apartmana baktım. Apartman yöneticisi apartmandan çıkıp dışarıda bulununan apartman ahalisine açıklama yapmaya başlamıştı.

Gerizekalının biri yangın tespit edicisinin altında sigara içmiş ve alarm çalmış. Ve bunca insan mal gibi dışarı çıkmıştı, ben de dahil. "Dünya neden salak insanlarla dolu acaba?" diyip göz devirdim, apartmana girmeye yeltendimki jungkook beni durdurmuştu. "Yardım edeyim, gel." diyip elini belime sarınca itiraz etmemiştim, zaten onun yüzünden olmuştu. Yardım etsin bir zahmet.

"Tavşanları çok seviyorsun sanırım?" diyip güldüğünde göz devirdim, ne alaka panduf ve bandanamın tavşanlı olmasıyla tavşan sever mi oluyorum? "Normal bir hayvan işte." diyip omuz silktim.

~~

Sabah kapımın neredeyse kırılmasıyla uyanmıştım. Kim bu öküz? Göz bandımı başımın üstüne çekip gözlerimi ovaladım. Topallayarak kapıya ilerleyip açtığımda karşımdaki bedenle gözlerim şokla açılmıştı. "Min jae?" diyip mal mal karşımdaki bedene bakmayı sürdürdüm.

"Haneul!" diyip üzerime atlayınca kurtulmak için yumruklamaya başladım ama bir türlü bırakmıyordu. "Günaydın." tanıdık sesi duymamla göz devirip önümdeki engeli aşıp jungkook'a baktım. "Sana da günaydın insan!" diyip saçma bir şekilde günaydın dileklerini iletti min jae, jungkook'a.

"Geç içeri min jae!" diyip omzuna vurduğumda gülerek öpücük atmıştı bana. "Geçiyorum sevgilim!" diyip saçma sapan hareketler yapıp içeri adımlamıştı. Bu çocuk ne salak bir şeydi tanrım. Kapıyı kapatacakken jungkook'un sesiyle durmuştum. "Ayağın nasıl oldu haneul?" diyip kapımın önüne yaklaşınca ayağımı öne uzatıp başımı yana eğdim.

"Berbat." diyip omuz silktim. Kapıyı yüzüne kapatıp içeri min jae'nin yanına geçtim. "Senin ne işin var burada çatlak?" diyip topallayarak koltuğa yerleştim. "Annem ve babam seni kontrol etmem için yolladı." diyince kahkaha attım. "Senin gibi bir serseriyi? Beni kontrol etmek için? Yolladılar?" diyip alayla güldüğümde bacak bacak üstüne atıp koltukta iyice yayılmıştı.

"Uff, evden kovuldum 1 haftalığına buradayım." diyip omuz silkti. "Yine ne halt yedin?" diyip kaşlarımı çatarak yanımda oturan serseriye çevirdim bedenimi. "Okul'a götürmem gerek parayı harcadım." diyip omuz silkti sanki çok normal bir şeymiş gibi.

"Babam para sıçmıyor gerizekalı, biraz düzenli harcama yap. Tanrım kafayı yiyeceğim. Kaç yaşına geldin, ne sorumsuz bir şeysin sen min jae?" diyip kaşlarımı çattım. "Aramızda bir yaş var, ablalık taslama bana." diyince göz devirdim. "1 yaşta 1 yaştır, ben senin ablanım düzgün konuş benimle." diyip kaşlarımı çatıp kafasına vurdum.

"İşte öyle ablacım, bu 1 hafta içerisinde sende kalacağım." diyip omuz silkti. "Peki benim neden bundan haberim yok?" dediğimde güldü. "E söyledim ya şimdi." diyip ayağı kalkıp mutfağa ilerledi. "Yeni evin güzelmiş bebek." diyip etrafı karıştırmaya başladı.

"Hayır anlamıyorum aramızda bir yaş var ve senin ayrı eve çıkmana izin veriyorlar ama benim vermiyorlar." dediğinde gülüp kaşlarımı havalandırdım. "Yaşla alakalı bir şey değil o salak kardeşim, sorumluluk." diyip omuz silktim. "Yani sende olmayan bir şey. Neyse hadi ben okula gideceğim, üzerimi giymeye gidiyorum." diyip odama ilerledim.

"Sen niye topallıyorsun haneul?" diyip kaşlarını çatarak bana baktığında güldüm. "Ayağım burkuldu, ayrıca haneul değil 'abla'." diye bağırıp üzerimi değiştirmeye başladım.

Saçlarımı düzenleyip kitaplarımı alıp salona ilerledim. "Hadi ben çıkıyorum." dediğimde ağzına bir şeyler tıka tıka yanıma gelmişti. "Ben seni bırakayım, ayağın kötü heralde." diyip ağzındakileri püskürterek konuştuğunda suratımı iğrenir gibi ekşitip ağzına vurdum.

"Ayakta yeme diyorum sana kaç seferdir." diyip göz devirdim. "Hadi, madem teklif ettin. Taşı beni." diyip omuz silktim. "Oha be, insanda biraz gurur olur. Hemen kabul ettin." diyince kafasına vurup kaşlarımı çattım. "Boş yapma, iş yap." diyip önden ilerleyip asanaörün önüne geldim.

"Beklesene haneul." diyip yanıma geldi min jae. "Sana haneul'ü göstereceğim." diyip elimi kaldırdım. "Ben-boyundan dolayı-zor da olsa görüyorum haneul'ü zaten zahmet etme." diyince göz devirdim. "Hadi gel, kıyamadım yine sana." diyip birden beni kucağına almıştı min jae.

"Öküz ya, yavaş yavaş." diyip omzuna vurdum. "Mehaba." diyip kaşlarını anlık havalandırıp indirdi jungkook, hayret yüzüme bakmıyordu. Ve mal gibi sırıtmıyordu. Ne oldu acaba? Aman neyse ne.

Oy ve yorum yapmayı ihmal etmeyin aşklarım. Sizi seviyorum, kendinize cici bakın! 💜