görmezden gelmek

14.3K 915 309
                                    

İyi okumalar. 💎

"Sonun buraya taşındım taşınalı rahat uyudum be." bir yandan rameni yapıp bir yandan kendi kendime söyleniyordum. Dün dediği gibi hiç ses yapmamıştı. Tanrım! Resmen bizim 3 daltonun arkadaşı, bu demek ki daha çok konusu açılacak ve daha çok göreceğim sevgili(!) yan komşumu.

Ramenim olduğunda alıp masaya geçtim çubuklarımı elime alıp yemeye başladım. Kapı çaldığında göz devirip elimdekileri bırakıp kapıya ilerledim, kapıyı açtığımda karşımda en son bile görmek istemeyeceğim yüzü gördüğümde göz devirdim.

Şaşkınlıkla beni süzerken aklıma yeni gelen şeyle göz devirdim, bornozlaydım. "Ne var?" diyip nazikçe derdini öğrenmeye çalıştığımda gülümseyerek bana bakıp elindeki salçayı uzattı. "Şey hepsini vermişsin, belki lazım olur sana." dediğinde cidden mi dedim kendi kendime.

Salçayı elinden alıp kapıyı kapadım, tekrar yemeğime dönüp rameni bitirdim. Sonunda doymuştum, odama gidip üzerimi giyindim.

Saçlarımı kurulayıp taradıktan sonra hafif makyaj yapıp çantamı sırtıma taktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Saçlarımı kurulayıp taradıktan sonra hafif makyaj yapıp çantamı sırtıma taktım. Ardından evden çıkıp ayakkabılarımı giyindim, yan tarafın kapısı açıldığından göz devirip asansöre ilerledim.

Evet, onu takmayacak ve konuşmayacaktım. Yokmuş gibi. "Merhaba?" diyip elini sağladığında yan tarafıma dönüp yüzüne bakmamıştım. Evet yokmuş gibi devam. Asansör geldiğinde içine bindik. "Bugün nasılsın?" tanrım, birde hal hatır soruyor.

Cevap vermeyip asansötün kapısına bakmaya devam ettim. "Peki, cevap vermeyeceksin sanırım. Ben iyiyim." diyip sırıttığında kulaklığımı çıkartıp telefona taktım. Ardından kulaklarıma taktığımda kapı açılmıştı, jungkook'u takmadan asansörden inip durağa ilerledim.

Yine yanımdan geliyordu fakat konuşmuyordu, neden böyle yapıyor anlamıyordum. Otobüs geldiğinde binip kartımı okuttum, cam kenarı bir yere oturduğumda jungkook'da yanıma yerleşmişti, tanrım sanki beni sinir etmek için yapıyor.

Başımı cama çevirip dışarıyı seyretmeye başladım. Durağa geldiğimde otobüsden inip kampüse girdim. Girer girmez kafeteryada bizimkileri görüp oraya ilerledim. Taehyung'un arkası dönüktü, aklıma gelen konuşmalarla yanımdaki kızın elindeki suyu alıp hızla masaya ilerledim.

Suyu taehyung'un başından aşağı döküp zaferle gülümsediğimde taehyung bağırmakla meşguldü. "Oha haneul, ne yapyorsun ya?" diye mızmızlandığında göz devirdim. "Dua et haşlamadım seni." diyip sinirle bir sandalye çekip yerleştim.

"Aman sanki ne yaptık!" diye bağırdığında ıseul'ün elindeki kahveye kaydı gözüm. "Tamam, bir şey demedim." diyip ellerini teslim olmuş gibi kaldırıp yerine oturdu. "Akıllı ol, acımam dökerim ufaklığa." diyip sırıttığımda kaşlarını çatmıştı.

"Ufaklık mı? Hah, görmediğin için bir şey demiyorum bu lafına." diyip yüzünü jimine çevirdi sinirle. "Aman aman, alınmış mı taetae?" diyip dudak büzdüm. "İyi oldu sana köpek. Geber." diyip sinirle masadan kalkıp sınıfa ilerledim.

~~

"Tamam, al bunu da kızma artık haneul." diyip koşarak elindeki waffle'ı önüme koymuştu. "Aferin, işte böyle hizmet edin bana." diyip dudaklarımı ıslatıp ısırarak önümdeki waffle'a baktım. "Ay sende ne alıngan çıktın be." diyip kaşlarını çattı daniel. "Kusura bakma aşkım ama siz haddinizi aştınız." diyip omuz silkip waffle'ı yemeye başladım.

"Hem ayrıca o çocuğu sevmiyorum, biliyorsunuz neler geldi başıma onun yüzünden." diyip dudak büzdüm. Bana bakıp pes etmişler gibi ellerini havaya kaldırıp masaya yerleştiler aynı anda. "Yuh be, insan bana da getirirdi." diyip ellerini peçeteye silerek sandalayesine yerleşti ıseul.

"Hadi, duydunuz aşkımı." diyip kaşlarımla kalkmaları için işaret ettiğimde derin bir nefes alıp göz devirerek kalkmışlardı masadan. "Ahaha, salaklar malaklar ama vicdanlı çocuklar be." diyip arkalarında güldüm. "Sen de az değilsin bebeğim." diyip sırıttı ıseul. "Eh, bir zahmet. Dün görseydin nasıl küplere bindim." diyip göz devirdim. Yine aklıma gelmişti.

"Buyrun hanımefendi." diyip waffle'ı ıseul'ün önüne koydu daniel. "Meğsi canım." diyip iki parmağımı 'çekilebilirsin' işaretimi yapıp ıseul'e baktım, gülerek bana bakıyordu.

"Çocuklar?" tanıdık sesi duymamla kaşlarım çatılmıştı, iyide onun burada ne işi vardı. "Ooo, bro seni burada görmek. Güzel." diyip sırıtarak jungkook'a sarıldı daniel. "Bir işimiz vardı da burada." diyip gülümsedi.

"Ah bu arada bu bong cha. Bizim bölümden." diyip yanındaki kızı tanıttığında göz devirip önümdeki tatlıyı yemeye devam ettim. "Oha jungkook bu muydu?" diyip şaşkınlıkla bir jungkook'a bir bana bakmaya başladı. "Evet." diyip takmadan önümdeki tatlıyı yiyip kahvemden içtim.

"Merhaba kızlar, sen dün grupda ki kızsın değil mi?" diyip ıseul'e baktığında ıseul kafa sallayıp gülümsemişti. "Haneul?" dediğinde ne cevap vermiştim, ne de başımı kaldırıp yüzüne bakmıştım. Iseul koluma vurduğunda göz devirip masadan kalktım.

Sınıfa doğru ilerlemeye başladım, fakat jungkook'da peşimden geliyordu. Tanrım! Bunun derdi ne? "Ya bir dursana." diyip koşarak yanıma yaklaştı, kolumdan tutup beni kendine çevirdiğinde göz devirip derin bir nefes aldım. "Ne var?" diyip başımı yana yatırdım.

"Beni neden görmezden geliyorsun?" dediğinde başımı düzleyip güldüm. "Neden mi? Ayrıca beni tanımıyorsun bile neden görmezden gelmem senin umrunda?" diyip ciddiyce jungkook'a bakmaya başladım. "Tanımıyorum ama bu tanışmak istemediğim anlamına gelmez." dediğinde dudak içimi ısırarak umursamazca jungkook'a baktım.

"Beni yoruyorsun, bırak işte seni görmezden geleyim." diyip omuz silktim, gidecekken kolumu tutup durdurmuştu yine. "İzin vermezsem ne olur?" dediğinde kaşlarımı çattım, ne istiyor bu benden? "Kook-ah." diye bağırıp koşarak yanımıza gelmişti yanında duran süs bebeği.

"İşim bitti, hadi gidelim." diyip kolundan tutup peşinden sürükleyince kolumu bırakmak zorunda kalmıştı jungkook. Bu kıza minnettar olacağım aklıma gelmezdi.

~~

"Hadi ya, aklın dağılır. Hem bayadır beraber gitmiyoruz bir yerlere." diyip beni ikna etmeye çalıştı ıseul. "Evet, mızıkçılık yapma gel hadi." diye lafa atıldı daniel. Bir cafe'ye gitmem eksikti zaten. Ya bırakın beni evde kendi kendime takılayım. "Zaten geliyor salaklar." diyip bacak bacak üstüne atıp ukalaca bana baktı taehyung. "Ne bu tavır? Emri vakiler falan?" diyip tek kaşımı kaldırdım.

"Ya sensiz gitmeyelim diye söylüyorum haneul. Sende yani." diyip göz devirmişti. "Hadi haneul, naz yapma." diyip koluma girip omzuma başını yasladı jimin. "İyi, tamam." diyip suratımı astım. Hepsi her bi ağızdan 'sonunda!' dediğinde gülmüştüm. "Kolay lokma değilim bebeklerim." diyip omuz silkip çantamı toparladım.

Oy ve yorum atmayı ihmal etmeyin. Sizi seviyorum, kendinize cici bakın! 💜

apartment 55 ° jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin