pizzaa

11.4K 862 145
                                    

İyi okumalar. 💎

Yaklaşık yarım saattir filmi izliyorduk şimdilik bir şey yoktu, ama müziği bile geriyordu beni. Yavrum merak etmeyin, gitmeyin şu kapısı aralık olan odaya, bak öldürecek seni ya. Yapma, oh hayır yapma.

Birden çığlık sesi duymamla sağıma döndüm hızla, dönmemle jungkook'a burun buruna gelmem bir olmuştu. Şuan oldukça yakındık, peki neden? Yine beni mi izliyordu psikopat? Bakışları dudağıma indiğinde yutkunmadan edememiştim. Bir çığlık sesi daha duymamla başımı göme bileceğim her hangi bir yere gömdüm.

Tahmin edilir ki jungkook'un boynuna gömdüm yüzümü. Kırkıtısını duyduğunda pek umrumda olmamıştı, çünkü salonda yankılanan çığlıklar daha ağır basıyordu bünyeme. Tanrım! Bu film'e gelen aklımı şeyapsınlar.

Sesler sona erdiğinde yavaş ve mahçupca geri çekildim. "Baya korkmuş olmalısın." diyip tişörtünü kavrayan ellerimi gösterdi kaşlarıyla, hemen ellerimi çekip önüme döndüm. "Korkmadım." dediğimde sessizce kıkırdamıştı. "Boynumda ne işin vardı?" dediğinde utançtan yerin dibine girmek istiyordum.

Evet açıkla haneul, çocuğun boynunda ne işin vardı? "Parfüm, evet parfümün güzelmiş ona baktım." diyip omuz silktim. "Hm, parfüm sıkmadım ama. Unutmuştum bugün aceleden." diyip omuz silkip filme döndüğünde ben jungkook'a bakıyordum.

Eğer ekrana dönersem ödüm bokuma karışacaktı. Ona baktığımı anlayan jungkook kafasını bana çevirip gülerek bakmaya başladı. Anında bakışlarımı kaçırmıştım, bana bakmaktan vazgeçmeyince mecburen filme döndüm.

Her an bir bok çıkacak gibi hissediyorum. Gerginlikle ekrana bakarken elime birinin dokunmasıyla irkilmiştim. Jungkook elimi tutarak kolundan geçirip başımıda omzuna yaslamıştı. "Gözlerini kapat, dinle." kulağıma kulaklık takıp hafif yanağımı okşadığında şoka girmiştim.

Bu çocuk neden böyle şeyler yapıyor ki? Fazla takmayıp kulaklıktan açılan sakin şarkıyı dinlemeye başlamıştım, sanırım kendi söylüyordu. Sesi sakinleştirici ve oldukça güzeldi, ımm fazlasıyla güzeldi. Artık gerginliğinliğim falan kalmamıştı.

~~

"Filmi beğendin mi haneul?" diyip gülümsedi dong hyun, he beyendim. Hemde nasıl beğendim sorma. Heyecandan altıma ediyordum, o kadar beğendim. "Hm, beğendim." diyip zorla gülümsesiğimde, gülüşüme karşılık vermişti.

"Peki, şimdi yemek yiyelim o zaman." diyip hızlandığında arkasından gideceğim zaman jungkook kolumdan tutup durdurmuştu. Min jae sıkılıp eve gitmişti, meğerse kız vardır diye gelmiş mikrop. Bizimkilerde gelmemişti zaten, sadece jungkook ve dong hyun vardı.

"Seni her zaman korku filmine getirmek lazım anlaşılan." diyip kıkırdadığında kaşlarımı çattım. "Nedenmiş o? Korkmam hoşuna mı gitti?" dediğimde gülümsemiş ve kafasını iki yana sallamıştı. "Hayır, sadece çok uysal oluyorsun." dediğinde göz devirdim, hayvan mıyım ben ya?

"Kedi miyim ben jungkook, uysalmış" diyip hızla dong hyun'a yetişmeye çalıştım. "Nerdesiniz ya, kaybettim sandım bir an." dediğinde güldüm, çocuk muyum ben kaybedesin be. "Keşke biz seni kaybetsekte, bir daha bulamasak." diye ağzının içinden mırıldandı jungkook, yanında olduğum için duymam zor olmamıştı.

"Hadi gelin buraya." diyip bir pizzacıya girdiğinde gözlerimden kalp çıkacaktı neredeyse, pizzayı çok severdim. İçeri girip herhangi bir masaya yerleştik. "Huh, bugünüm çok güzel geçiyor gerçekten." diyip gülümseyerek ve yerinde rahat duramayarak bana baktı dong hyun.

"Sevindim." diyip haline güldüğüm, o arada garson gelmişti bile siparişlerinizi verip beklemeye başladık. "Apartmandan taşınmayı planlıyor musun haneul? İstersen sana ev bakabilirim." diyip ilk önce jungkook'a bakıp ardından bana bakmıştı.

Heralde başıma gelenlerden dolayı bana üzüldü, tanrım düştüğüm hallere bak. "İstemez, senin bulduğunu hiç istemez." diyip kollarını masaya yaslayıp, kaşlarını çatarak dong hyun'a bakmaya başladı.

"Sana sormadım zaten." şuan ikiside bir birlerine hiç masumhane bir şekilde bakmıyorlardı. Pizzalar tam zamanında gelmişti, garson masaya koyup gittiğinde gergin ortam biraz olsun dağılmıştı.

~~

"Seni gelmene gerek yok ben giderim." diyip yarım saattir 'ben bırakayım ben bırakayım' diyen dong hyun'a baktım. Biraz yürüyüş yapıp hava almak istiyordum. "Israr etsem?" ulan zaten yarım saattir ısrar ediyorsun, bokunu çıkarma.

"Ben yanındayım, şimdi ikileyebilirsin." diyip başını yana eğdi jungkook, bu sert erkek hallerine hala alışamamıştım. Dong hyun tam dayılanarak konuşacakken araya girdim. "Ihm, yani. Ben giderim, bugün için çok teşekkürler güzel bir gündü." yalan, bok gibi bir gündü. O filmi kabul eden aklımı sevsinler.

"Peki, o zaman kendine iyi bak görüşürüz." diyip bir ileri bir geri gelip en sonunda bana sarıldığında mal gibi kalmıştım. Kendime gelip hafifçe sarılmasına karşılık verdiğimde gülümseyip geri çekilmişti. "Sende." diyip el sallayıp gülümsedim, jungkook ise her an dövevekmiş gibi dong hyun'a bakıyordu.

Minnoş çocuğun içinden canavar çıkmasa bari, hep sırıtıyor dedim de mi böyle oldu? "Sen baya sevdin bu çocuğu heralde?" diyip yanımdan yürümeye başladı jungkook, kafamı sallayıp onayladım. "Yani, iyi çocuk." diyip omuz silktim.

"İyi çocuk." diyip dudak içini ısırarak kafasını sallamaya başlayınca jungkook'a bakmaya başladım. Neden sinirleniyor ki şimdi? "Seninle normal tanışmayı istemezdim biliyor musun?" diyip ellerini cebine koyup gökyüzüne bakmaya başladı.

"Neden?" gerçekten neden? Hem ona kötü davranıyorum diye kızıyor, hemde normal tanışmak istemezdim diyor. "Normaller unutulur, ama garip olan şeyler hep akılda kalır. Aklında kalmayı seviyorum." dediğinde öylece kalmıştım, dedikleri içime işliyor gibiydi sanki.

Bu kadar takmamalıyım diyorum, ama gelip bir şey söylüyor. Ya delirtiyor beni, yada mal gibi öylece bırakıyor. "Yanlış, garip olan şeylerde bi zaman sonra unutulur. Bu hayatta her şeyi unutur insan." diyip omuz silktim. "Sen beni unutma olur mu?" diyip bana baktığında yutkunmuştum, iyiyim evet.

~~

Oy ve yorum yapmayı ihmal etmeyin aşklarım, sizi seviyorum. Kendinize cici bakın! 💜

apartment 55 ° jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin