Bu sefer de Sare'den 🖤" Az daha gez tepemde kara sinekler gibi. " Sanem'in lafı üzerine gözlerimi kısarak ona baktım.
" Benim, Adriana Lima'da bile bulamayacağın harikulade ten rengimi kara sineğe benzetmiş olmana kırılmadım değil. " Yanında duran ve yaklaşık on dakika önce okumak için getirdiği ama bana laf atmaktan okuyamadığı kitabını eline aldı.
" Hayatımda senin kadar egolu birini tanıma... Tamam tanımışım. " Kitabın kaldığı sayfasını açtı ve okumaya başladı. Muhtemelen aklına annem gelmişti. Annemden egolusu mezarda biliyorsunuz değil mi?
" Bu neden deli danalar gibi geziniyor? " Pes der gibi ellerimi havaya kaldırdım. Biri kara sineğe biri danaya benzetmişti. Hayvana benzer nerem var benim?
" Kafam karışık ve siz iki gerizekalı bana yol göstermek yerine beni hiç haketmediğim değişik hayvan türlerine benzetiyorsunuz. "
İkisi de yüzlerini buruşturdu. Uzun cümleler kurmayı ne kadar seviyorsam, onlar bu durumdan rahatsız oluyorlardı.
" Ben niye kurduğum cümleyi ögelerine bile ayıramayan iki salaktan yardım istiyorum ki zaten. Dolunay!! " Sesimin desibelini arttırabildiğim kadar arttırıp bizim ufaklığa bağırdım.
" Bismillah! Ev mi yıkılıyor? " Dolunay seke seke aşağı indi ve hepimize bakıp kollarını göğsünde birleştirdi.
" Tahmin edeyim. Kafan karışık olmasına rağmen Sanem ve Baran sana yardım etmiyorlar. " Ona en içten öpücüğümü atıp koltuğa atladım. O da yanıma oturdu.
" Sevgili kuzenim ve arkadaşlarım. Biliyorsunuz ki bana Taha adında, yakışıklılıkta master yapmış bir çocuk numarasını bırakmıştı. "
" He bildim. " Baran'a gözlerimi devirip Dolunay'a döndüm.
" Şimdi ben ona yazmalı mıyım? Yoksa cool olmaya devam edip yazmamalı mıyım? Biliyorsunuz ki coolluk benim için her zaman birinci sıradadır. Ama bu çocuğu aşırı merak ediyorum. "
" O zaman ne yapacaksın biliyor musun? " Tam Dolunay'a odaklanmış vereceği mantıklı cevabı beklerken bir tane deve araya girdi.
" Siktiğimin coolluğunu bir kenara koyup çocuğa mesaj atacaksın. " Baran'a yapabildiğim en kötü bakışı attım. Ve sustu. Susmazsa zaten olacakları biliyordu.
" Daha kibarını söyleyecektim ben de. Bir kere de olsa coolluğunu bir kenara koyup ona yazmalısın. " Dolunay'ın da tavsiyesini dinledikten sonra sakince odama çıktım ve telefonu yeniden elime aldım.
" Ona yaz. Evet yaz. Cool olmaya gerek yok. Yaz gitsin. " Kendi kendime bunları söylerken bir baktım, çocuğa mesaj atmışım. Hem de ilk mesajı söylüyorum.
Sare: Coolluğa gerek yok. Yaz gitsin.
Küfürler savurup mesajı tam silecekken görüldü olması beni mezara koymuştu.
Taha: Profilinden anladığım kadarıyla çaktırmadan numaramı hırkasının cebine attığım kızsın.
Sare: Sendeki bu düşünme kabiliyeti başbakanda olsa dünyanın en zengin ülkesiydik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Dördün
Short StorySERİNİN ÜÇÜNCÜ KİTABIDIR!! " Ne olacak şimdi? " " Ailelerimizin başlattığı şeyi bitireceğiz. "