Baran'la konuşmamızın üzerinden bir gün geçmişti ve bana karşı tavırları aniden değişmişti. Sebebini bilmediğim bir şekilde mutluydu. Ve onun bu denli mutlu olması benim de mutlu olmamı sağlıyordu.Ona doğruyu söyledikten bu yana omuzlarımdaki yüklerin bir kısmının gittiğini hissediyordum. Rahatlamıştım. Ama ne yazık ki en büyük yük hâlâ yerinde sayıyordu.
İzlediğim dizi bittiğinde yatağımdan kalktım ve tutulmuş olan belimi esnettim. Ama bu hiçbir işe yaramamıştı. Öyle ki belim deli gibi ağrıyordu.
Bir oturuşta üç ya da dört bölüm izlediğim için telefonumu uzun zamandır elime almamıştım. Bu yüzden komodinin üzerindeki telefonumu aldım ve gelen mesajlara baktım.
Sare: Ebeveynlerim evde değilken hayat çok sıkıcı.
Sanem: Normal insanlar ebeveynleri evde olmadığında hayatı daha eğlenceli bulur.
Sare: Bir ben normal bir insan değilim. İki bizimkiler evde olduğunda bağrış çağırış eğleniyorum.
Baran: Kavga mı ediyorlar?
Sare: Hayır annem bağırarak seviyor.
Kamer: Dolunay'dan hiç ses çıkmıyor.
Dolunay: Dizi izliyordum da.
Baran: Aynı ben.
Sare: Ne kadar ortak yönünüz var. Hadi evlenin.
Dolunay: Düşünebilirim.
Baran: Daha sormadım ki.
Dolunay: Olsun ben yine de düşüneceğim.
Sanem: Bu da dünden razı.
Baran: Ben de.
Baran'ın yazdığını görüp aptal gibi sırıtmaya başlamıştım. Çok salaksın. Yerim.
Biraz daha bizimkilerle konuşup telefonu bıraktım ve yemek yemek adına mutfağa indim. Yemek hazırlamaya üşeniyordum.
" Acaba yatıp açlıktan ölmeyi mi beklesem? "
Kendi kendime sorduğum soru karşısında güldüm ve üşengeçliği bir kenara bırakıp yemek hazırlamaya başladım.
Bir ya da iki saat sonra yemeğimi yemiş ve yine yatağıma uzanmıştım. Benim yaşımdaki insanlar sürekli geziyor olmasına rağmen ben evde kalmayı tercih ediyordum.
Sanki dışarıda bok var.
Yeniden dizi mi izlesem diye düşünürken çalmaya başlayan telefonum yüzünden düşüncelerimden çıktım. Yastığımın altında duran telefonu alıp anonimimsi yazan ekrana doğru göz devirdim ve yanıtladım.
" Yine ne var? "
Beni iki arayışında da olduğu gibi ilk olarak kahkaha attı.
" Bakıyorum da beni çok özlemişsin. "
" Evet özlemimden ölüyorum. Sadede gel. "
Ses tonu az öncekinin aksine daha ciddi bir hal aldı.
" Kamer ile Deren barışmış. Ben sadece, sadece dikkat etmeni istiyorum. "
Duyduğum şeyin doğru olup olmadığını bilmediğim için büyük bir tepki verememiştim. Artık Deren'i bilmesine şaşırmıyordum fakat Deren ve Kamer'i bilmesi? İşte bu durumda bir sıkıntı vardı.
" Sen bunu nereden biliyorsun? Yani Kamer'i?"
Derin bir nefes aldı.
" Biliyorum işte. Bak Dolunay, bana ya da sana olan sevgime inanmadığını biliyorum. Haklısın da. Konuşmaya, sana aşık olacağım diye girdim ne de olsa. Ama emin ol, sana aşığım. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Dördün
القصة القصيرةSERİNİN ÜÇÜNCÜ KİTABIDIR!! " Ne olacak şimdi? " " Ailelerimizin başlattığı şeyi bitireceğiz. "