ne illeti dedim, oğlum dedi cin kabilesinden birilerinin çocuğunu öldürmüşsün, ne cocugu dede ne diyorsun dedim, hocanın ona verdiği bıcağı gösterdi, onlara karşı oğlum dedi yapılabilecek şey buymuş, bunu yanından ayırma oğlum dedi, biz seni yalnız bırakmayız hep yanında oluruz merak etme dedi, hocanın da yapabileceği tek şey buymuş dedi, ne olduğunu anlamıyordum, artık ne olursa olsun modundaydım, tekrardan dedemlerin evindeydik, akşam olmuştu yemek yiyoruz, hepimizde bir sessizlik var, yatma saatine yakın kapı çaldı, hiç unutmam 5 tane köylü vardı en arkadaki adamı tanımıştım ilk gittiğimiz ve bizi evinden kovan hocaydı, dedeme birşeyler dediler, dedem burası benim evim dedi bunu duydum sadece, sonra dedem yanıma geldi oğlum dedi hadi evinize gidin orda daha rahat edersin dedi, sadece tamam dedim, dedem dahi bunu yapıyor benden çekinip evinden kovuyorsa ne yapabilirdim, hiç birşey hissetmiyordum, neyim olduğunu dahi bilmiyordum, gecenin bir yarısı babam annem ben atladık arabaya kendi evimize doğru sürüyoruz, eve geldik, salonda oturuyoruz, annemle babam yalnız bırakmadılar o gece, sadece uyumasınlar istiyorum, bir anlık bile uykuya dalmasınlar diyorum, ancak insan onlar da uyuyakalmıştık üçümüz de, ta ki saat yine 2:30 u gösterene kadar
yine o kabusu gördüm, hava kızıl, güneş yok, yine üniversite okudugum şehirdeki evdeyim, yine arkamı dönüyorum, ancak bu sefer farklı birşey vardı, atakanın yüzünü görüyordum, size nasıl tarif edeyim, gözleri masmavi, siyah dişleri var, upuzun saçları var, bana baktı hiç unutmadığım 2 cümleyi söyledi, il hüvel, illa bin zitr, o masmavi gözlerini bana dikip bunları söyledi, konuşamıyordum, sadece o masmavi gözlerine o uzun saçlarına, kararmış dişlerine bakıyordum, babamın sesiyle uyandım, annem babam başımda bağrıyorlardı, kalktım, ne oluyor dedim, oğlum iki saattir arapça bişeyler söylüyorsun dediler, baba dedim yine aynı kabusu gördüm, biri bana 2 cümle söyledi dedim, bıçağın nerde dedi, arabada kalmış baba dedim, siz annenle oturun ben getiriyorum hemen oğlum dedi, asla yanından ayırma bir daha sakın dedi, annemle oturdum babamı bekliyorum, 10 dakka oldu babam halen aşagıda arabadan bir bıçak alıp gelemedi, anne dedim beraber gidip bakalım, ne olacaksa olsun artık, annem oğlum biraz daha bekle gelmezse polise haber veririz diyor, ne polisi manyakmısın dedim, alt tarafı aşağı ineceğiz diyorum, aslında bunun nedenini şöyle söyleyim size, artık onlarla karşılaşmak istiyordum, yani artık bu kabuslar bu korkular bitsin, karşıma çıksınlar, ve beni artık bıraksınlar istiyordum
indik aşağı babam arabanın direksiyonuna geçmiş oturuyoru, annem camı tıklattı, elinde sigara sadece oturuyor babam, anneme bakmıyor dahi, sonra anneme camın arkasından boynunu çevirip baktı, ağlamaya başladı koskoca adam, kapıları kilitlemiş ön koltukta sigara içip ağlıyor, annem aç şu kapıyı diyor, babam sadece ağlıyor, 5 dakika kadar öylece oturdu elinde sigara ağladı, sonra açtı kapıları, baba kurban oluyum niye ağlıyorsun dedim, artık bıktım dedim, oğlum dedi apartmanın kapısında yaşlı bir kadın beni durdurdu, su istedi dedi, ne suyu baba dedim, ağzı titriyordu anlatırken, ağlıyordu bir taraftan, bilmiyorum oğlum dedi, baba dedim saat 3 ü geçiyor bu saatte apartmanın kapısında kim niye su istesin dedim, babam bekle getiriyim demiş arkasını kadına dönmüş, kadın benim oğluma senin oğlun diye bağırmış babam arkasını döndüğünde kimse yokmuş, koşmuş arabaya, bıçagı eline almış kapıları kapatmış o korkuyla