sonunda kendime hakim olamadım bütün sayfaları tek tek yavaşça ayırdım, sayfaların hepsinin üst taraflarında belli şekiller altında ise arapça ya da farsça olduğunu tahmin ettiğim yazılar vardı, hiçbirşey anlamıyorum, anlasam neler yapabileceğimi düşündüm, kitaptan bir kelimeyi kağıda yazdım resim gibi çizdim demek daha doğru olur, amacım onu sabah olunca bir kitapçıya götürüp hangi dilde ise ona göre bir sözlük almak, atakan'ın dediği şeyi yapmaktan vazgeçtim kagıtları yakmadan kitabın arasına koydum, kitabı yatağın altına koydum kolye ise boynumda takılıydı, sırtüstü yatağa yattım, baktım bu sırada, kalan tekleri de içmişim, bir küfür savurdum, niyeyse üzerimde bir gerginlik vardı, tavana bakarken uyuyakalmışım, üzerimde ağırlık vardı kalktığımda, direk cama yöneldim, hava kızık ateş gibi tıpkı, yine üniversite okudugum şehirdeki evimdeyim, sokaklar bomboş dünyada tek ben varım sanki, arkamı döndüm kimse yok, odanın kapısından biri beni çagırıyor, gelmiyorum dedikçe geri geri gittikçe, gel diyor, bakıyorum kapıya annemin gözleri bu, insan annesinin gözlerini her yerde tanır, annemin gözlerini görünce karanlık koridora dogru atıyorum kendimi, sarılıyorum ona, ancak sırtı tuhaf annemin elime kül geliyor ona dokunnca, yere bakınca ayaklarının ters oldugunu görüyorum tekrardan, yüzüne bakınca uzun ve kirli saclı siyah disli gözlerinin yerinde 2 cift alev olan birini görüyorum yüzü ve bedeni atakan ancak gözleri o ana kadarki gördüklerimden farklı bildiğin alev alev yanıyor, birşeyler söylüyor bana nefret dolu bakarak anlamıyorum, birşeyi işaret ediyor bakıyorum kolye boynumda, kolyemi işaret ediyor, açıyorum içini bakıyorum kendi resmim var ancak kafamın alnına kül ile benim yatmadan önce kitapcıya göstermek icin yazdıgım yazı yazılmış, tekrar ona bakıyorum, beni boğmaya çalışıyor sonra babamın sesiyle uyanıyorum, anneme bagırıyor git su getir diye, babam oglum iyimisin kabus mu gördün yine diyor, sadece evet baba demekle yetiniyorum
yine kendi kendime bağırarak konuşup gülüyormuşum, sesimi duyup gelmiş babam, babam uyu oğlum hadi yanındayım dedi, uyudum sabaha kadar, kalkınca ilk iş kitabın arasına koyduğum kağıdı alıp kitapçıya gitmek oldu, rüyamda kül ile alnıma yazılan şey ile kağıtta yazan şey aynıydı bayağı bir merak ettim ne olduğunu, kapıdan çıkacakken annem çağırdı, kahvaltı hazırlamış, yemem için ısrar etmesine rağmen acelem olduğunu söyledim, babam sofrada oturuyordu ona da biraz geç gelebilirim sen kahveye falan git istersen baba dedim, aslında geç gelme gibi bir niyetim yoktu direk sözlük alıp kitabı incelemekti amacım, vardım şu cemaatçi kitapçılardan birine onlar bilir diye, adam kağıdı aldı bana baktı, bu arapça dedi, ne yazıyor abi dedim, gel yazıyor dedi, donup kaldım, adam iyimisin dedi, iyiyim abi dedim bana arapça geniş kapsamlı bir sözlük verirmisin dedim, aldım sözlüğü verdim parasını çıktım kitapçıdan, eve doğru gidiyorum, ancak aklımda türlü düşünceler var rüyamda resmime neden gel yazılmıştı neden gel diyorlardı, benden ne istiyorlardı bu düsüncelerle eve vardım, babam kahveye gitmişti, annem açtı kapıyı eve girdim, direk odama geçtim
kitabı açtım, yanına sözlüğü koydum, ilk olarak kitabın başındaki 2 kelimeyi sözlükten arayıp buldum, ateş ve ilim çıkıyordu, ateşin ilmi demek oluyordu bu sanırım, sonra atakanın söylediği sayfadaki kelimeleri tercüme etmeye çalıştım ancak bunların karşılıgı yoktu harf harf tercüme ettim, tuhaf kelimeler çıkıyordu, bunlardan biri de atakanın bahsettiği 5 isimden biriydi, 3 harfli bir kelime isteyen olursa söyleyebilirim, atakanın söyledigi sayfadaki başlıgı tercüme edince yok etmek oldugunu gördüm, yok etmek yazan bir sayfanın altında, atakanın söyledigi isim vardı, atakan bana onlardan birini yok ettirmeye calısıyordu o zaman, peki neden bana yaptırıyordu bunu, onun aklına benim kitabın heryerini acıp inceleyecegim gelmemişti sanırım, direk onun dedigi sayfayı acıp yazıları yazıp yakarım diye düsünüyordu, ilk sayfayı actım, rüyamda gördügüm gözlere benzer bir resim vardı sadece tasvirdi