anlattıkları beni çok etkilemişti korkuyordum ancak bu korkuyla beraber biraz rahatlama ve şaşkınlık gelmişti, aslında bu duyguyu şöyle anlatayım, tıpkı sınıfta yaramazlık yapınca hocam onlar da yaptı diyen cocuk durumundaydım, cünkü bunları tek ben yaşamamıştım aksine akif benden farklı olarak kendi suretini görmüştü ki bu benim gördüklerimden cok daha korkunc geliyordu bana, ben en azından onları farklı şekillerde gördüm, düsünmesi bile ürkütüyordu, akifin dudaklarından kelimeler döküldükce şaşkınlığım arttı, sabaha kadar gülüşmeler duymuş pencereyi tıklatmışlar, sadece yere bakmış bu şekilde saatler gecirmiş, bunu anlamak zordur, o anda titreyip yere bakmaktan baska birsey yapamıyor, dısarı cıkamıyor zira dısardan cama vuruyorlar kacacak yer yok bunları duyunca o an aklıma atakan'ın akif'e de birşeyler yapabilecegi fikri geldi, dedim ki yatak odanı görebilir miyim, gittik beraber yatak odasına, parkelere baktım hicbirsey yok, pencere kenarlarında da birşey yok, lakin dolabının arkasında kalan duvarın gözükmeyen kısmının en altında bir delik var elimi soktum, bir kabuk ve icinde benim üniversite okudugum sehirdeki evimden cıkan seylerin aynısı, akifle babam şaşkınlık içinde bana bakıyordu
salona gidip oturduk, babam ve akif'e aynı şeyi benim üniversite okuduğum şehirdeki yatak odamda da bulduğumu söyledim, anlamını bilmiyorduk ancak iyi birşey olmadığı aşikardı, peki atakan neden bunu bize yapıyordu, akif onu evden kovduktan sonra hiç eve girmemişti, bunu ne zaman oraya koymuştu, demek ki, akife de iyi davranıyor ancak arkasından iş çeviriyordu, yani onu evden kovmadan oraya koymuştu, atakan'ın bana olanların en büyük suclusu oldugunu düsünüyordum ki bu düsüncemde haklıydım, belki onların cocuklarını öldüren bile ben degildim, benim üzerime sucu atan da atakan olabilirdi, bu düsünceleri sakin bir zamanda düsünmek icin kafamdan kovup sadede geldim, akif'e atakan'ın nelerden bahsettigini sordum, bir kitaptan bahsetmiş akif'e, tahminime göre bana verdiği kitaptı bu, kitabı bulması gerektiginden, isterse akif'in de onlara katılabileceginden bahsetmiş, benim kötülük yaptıgımı, kendisine ihanet ettigimi söylemiş, bunlar akif'in dudaklarından döküldükçe şaşkınlığım artıyordu, zira ben ona bilerek ve isteyerek hiçbir zaman kötülük yapmamıştım, nereye gidebileceği hakkında hiçbir fikrin var mı dedim, akif bilmiyordu nerede olduğunu, ancak onu bulmadan bunlardan kurtulmam imkansız gibi birşeydi, akif'e boynumdaki hocanın verdigini cıkarıp verdim, en azından sana yaklaşamazlar dedim, çay için teşekkür edip babamla beraber cıktık atakan'ı aramaya