Wattpad

prologue

"Turlar başladığında sizi tekrar görmek için sabırsızlanıyorum." Bir yandan yemek yerken bir yandan da açtığım canlı yayında adeta dolu şeklinde yağan soruları cevaplamaya çalışıyordum.

Ramen kasesini önüne çektiğimde kapının gıcırdama sesiyle o tarafa yoğunlaşmıştı tüm ilgim. Kameranın odağında sadece ben olduğum için fanlar gelen seslerden kimin geldiğini çözmeye çalışıyordu ve Yoongi'nin gelmesi için dua edenler bile olmuştu; eh, Tanrı onları karşılıksız bırakmamıştı.

Bir süre sonra kamere açısına beyaz teni ve saçlarını örten bir bereyle Yoongi girdiğinde dikkatimi ondan ayırıp kameraya baktım ve gelen yorumların olabilirmişçesine daha da sık aktığını gördüğünde şaşırmadan edemedim.

"Yoongi-hyung, baksana! Sen geldiğinde ne kadar da çok kişi yazmaya başladı." dedim heyecanla. Yoongi garip bir ses çıkartıp kameraya yaklaştı ve çok küçük olan gözlerini görebilmek adına daha da açtı. Neredeyse dibime giren Yoongi'nin varlığıyla istemsizce hareket etmeyi bırakmış ve onu izlemeye başlamıştım. Bu profilden çok güzel duruyordu; gerçi zaten Min Yoongi, benim için hep güzeldi. Çoğu hayranın düşüncesine göre grubun en güzeli bendim fakat maalesef bu düşünceye katılmıyordum; bana göre Min Yoongi'nin apayrı, cennetten gelen bir güzelliği vardı.

Bir süre onu izledikten sonra hayranlar tarafından yanlış anlaşılacağını düşünüp dikkatimin dağılması için başımı sallayarak ekrana bakmaya başladım. Yoongi turlar ve yeni şarkılar hakkında konuşurken ilgi odağım sadece akıp giden yorumlardaydı.

@yoonminlover1: AAAAH BENİM GÖZLERİM Mİ YANLIŞ GÖRÜYOR YOKSA PARK JIMIN MIN YOONGI'YE AŞIK MI? TANRIM ÇOK TATLISINIZ!!!!

@pjmygarmy362: AMAN TANRIM!!!! Size YoonMin var demiştim! Jimin'in Yoongi'ye nasıl baktığını gördünüz değil mi?

@jiminissshhi83: EĞER BİR İLİŞKİNİZ VARSA LÜTFEN AÇIKLAYIN LÜTFEN LÜTFEN LÜTF

Bakışlarım tekrar konuşan Yoongi'ye kaydı, hala anlattıklarına devam ediyor ve yorumlara bakmıyordu. O tarafa bakmaması biraz da olsa içimi rahatlatmıştı çünkü, öyle bir şeyi düşünmesini istemiyordum. Fanların beni diğer üyelerle de 'yakıştırdığı ve adlandırdığı'nı biliyordum fakat Twitter'da en çok beni ve Yoongi'yi yakıştırdıklarını fark etmiştim. Bu, nedensizce hoşuma gitmiş ve aynı zamanda o histen rahatsız olmuştum. Çünkü ağabeyim gibi gördüğüm biriyle o şekilde anılmak, garipti işte.

Bu düşünceleri aklımdan silmem gerekiyordu, en azından şu anlık. Tüm fanlar bizi izliyorken ve yanımda bir adet Min Yoongi varken hiçbir şekilde pot kıramazdım -ki kırılacak bir pot da yoktu ortada. Bir süreliğine aklımı dağıtmak adına başımı salladım ve önüme düşen saçlarımı elimle geriye atıp belirli bir şekil verdiğimde beni izleyen bir Min Yoongi beklemiyordum. Aynı şekilde bakışlarına karşılık verdikten hemen sonra Yoongi dişlerini göstererek gülmüş ve ekrana bakmıştı.

"Woah, millet, gördünüz mü? Jimin yine ARMY'leri kendi silahıyla vuruyor." Hala gülmeye devam ediyordu, ben de ona bakarken istemsizce gülmeye başlamıştım. Elimde olan bir şey değildi, Yoongi'nin gülümsemesi bulaşıcıydı ve ona kapılma süreniz yalnızca iki saniye falandı. Birkaç saniyenin ardından kendimi yine kaptırdığını düşünmüştüm ve daha fazla devam edersem işin sonunun kötü biteceğini biliyordum. Fakat hemen ardından duyduğum şey hafifçe yutkunmama neden olmuştu.