8.BÖLÜM - BATAN BALIK NASIL GİDERSE GİTSİN

8.5K 819 115
                                    


İlker Naz'ın dediği şeyle önce bir an durdu, sonra kahkahayı bastı. "Benimle mi? Hiç güleceğim yoktu Naz ya," dedi.

Naz birden rahatladı. "Benimde öyle bir şey demeye niyetim yoktu zaten. Nereden çıktı ağzımdan anlamadım ki? Allah mı söyletti nedir?"

"Ne?" dedi İlker, ama hala kahkahasını kontrol altına alamıyordu.

"Valla ne bende bilmiyorum, Allah cezamı mı verdi bu akşam nedir? Kanallar karışıp karışıp duruyor." Eli ile yüzünü yelledi. "Film izleyelim mi?"

"Olur. Süper fikir."

"O zaman benim evde mısır var, ben mısır patlatıp geliyorum, sende filmi ayarla."

"Anlaştık."

Naz hızla yukarı çıktı ve bir tencere dolusu mısır patlatıp, aşağı indi. İlker de sinema sistemi olan ses cihazlarını takmış, film bulmaya çalışıyordu. Ama işi uzun sürdüğü için Naz geldiğinde henüz karar verememişti.

Naz hafif aralık kapıdan girip, kapıyı kapattı ve salona geldi. Yerde minderler, bir şişe şarap, mumları görünce içi bir hoş oldu. "Romantik Romeo'm benim," diye mırıldanıp, adamın yanına geçti. "Bir de ben Romeo değilim diyorsun. Ortam muhteşem bence."

İlker bir an ortama baktı. Hakikaten neden o kadar özel bir ortam hazırlamıştı ki? Ayrıca bu kızın pembe ile ne alıp veremediği vardı. Popcorn yazan mısır kutusu bile pembeydi.

"Şey ya... Şarap severim ben film izlerken. Bir de fazla karanlık olmasın diye mumları yaktım." Elindeki filmi kaldırdı, "Bu nasıl?"

"Hayır ya ne o ergen filmi. Daha güzel bir şey olsun."

"Haklısın," deyip karıştırdı filmleri. Sonra gözüne çarpan bir filmi kaldırdı havaya, "Bu?" Kız başını aşağı yukarı salladı ve birlikte minderlere oturdular.

Filmin ortalarında şarabında yarısı bitmişti. "Adam da gitti en olmadık kıza aşık oldu ha, duruma bak sen," dedi İlker kendini tutamayıp.

Naz ona başını çevirdi, "Sen arkadaşının ya da bir tanıdığının kızına aşık olmaz mısın? Bunda yanlış bir şey yok ki."

İlker bir an düşündü, "Yani bilmiyorum. Olmam diyemem. Ama tipimi seviyorum. Yüzümü gözümü dağıtacak bir abinin kardeşine aşık olmak istemem. Herkes Can gibi anlayışlı olamayabiliyor. Çınar şanslıydı yani. Ya bir de buradaki durum da farklı, adam güvenip kardeşini emanet ediyor çocuğa."

"Tamam da, aşık oluyor sonuçta. Kötü bir şey değil ki. Hem kız da seviyor onu."

"Bilmiyorum. Yani yanlış değil ama..."

Naz birden Onur'u düşündü. Aslında öyle çok kavgacı biri değildi ama... "Yok ya Onur böyle bir şey yapmaz," diye mırıldandı.

"Kime?"

Naz birden kendine geldi, "Yani öyle bana aşık olsa biri, o da onun arkadaşı olsa misal veya çok tanıdık biri, yani güvenip taa dünyanın öbür ucuna yolladığı biri olsa, o kişiyi de tanıyor olsa... Of! Yine dağıldım. Kısaca, dayak filan atmaz. Sıkıntı yok yani."

"Bu durumlar belli olmaz. Daha küçüksün neticede. Ayrıca çok güzel bir kızsın ve eminim abin şimdiye kadar çevrende birini görmediğinden o yanını göstermemiştir sana. Mesela bir an Cennet'i düşündüm de... Aman tanrım!" derken gözlerini korktuğunu ifade eder gibi devirdi.

Naz surat astı. Küçük müydü? Neresi küçüktü Allah aşkına? Eşek kadar kızdı. Omuz silkip, filme geri döndü.

Gecenin sonunda ise, İlker kucağında uyuyakalan kızı izlerken bir sürü aşk dolu rüyaya kapılarını açtığını bilmiyordu. İçinden ise 'O sana emanet İlker' deyip duruyordu.

NAZ'LI SEVDA'M - Aşkın Çocukları Serisi II - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin