24.BÖLÜM - AŞKININ VURDUĞU YERDEN ÖP BENİ

8.5K 813 102
                                    

çok güldük, az dinlenelim =)

....................................
Mirza yeniden aşağı indiğinde oğlu ile kızı telefona gömülmüştü. Zehra da adamın peşinden indiğinde, karısını köşeye çekti.
“Bak şimdi plan şu, sen kızın ağzını arayacaksın, bende Onur’un. Ben bu velede de güvenmiyorum. Cennet de bir genç kız neticede.”

“Of Mirza of!”
“Ne of of?”

*

“Kızım...”
“Efendim,” dedi başı telefondayken.
“Bana bak Naz!”
Başını kaldırdı, “Efendim anne?”
Zehra derin bir nefes aldı, bu nasıl sorulur ki... “Kızım... Siz orada... Yani İlker’le aynı evde mi kalıyordunuz?”

Naz aniden gelen soru ile bir an tökezlese de hemen savunmaya geçti, “Anne ya o ne biçim soru Allah aşkına? Ayıp ama ya. Özel diye bir şey var değil mi? Farzı misal kalıyoruz, -kalmıyoruz da örnek vermek için dedim- şimdi ben bunu sana söyler miyim?”
“Cık, söylemezsin.”

“Söylemem. Çünkü sen de olsan sende söylemezdin.”
“Evet haklısın.”
“Haklıyım tabi,” dedi Naz burnunu havaya kaldırarak. -Neyse atlattık. Haksızken çemkir, haklı ol! İyi taktik.

*

“Eee ne oldu?”
Zehra düşündü düşündü, “Valla Mirza ben bir şey anlamadım. Bir şeyler dedi, geveledi, konuştu, o haklı çıktı ben haksız. Neredeyse özür dileyecektim.”

Mirza ellerini saçından geçirdi. “Sana inanamıyorum.”
“Onur ne dedi?”
“Eğer öyle bir şey olmuşsa -Ki olmuşsa da olmamışsa da bu onları ilgilendirirmiş- çünkü biz burada kazma kürek başıcıyız ya, korunma yollarının hepsini biliyormuş beyimiz. Korkulacak bir şey yok yani!” dedi sinirle ve yukarı odasına çıktı.

***

“Gel canım, tanıştırayım Oğuz’u tanıyorsun, eşi Beran, Kuzey’i de biliyorsun, bu da onun eşi İnci.”
“Ah evet eşinizle gelmiştiniz,” diye söyledi Beran’ın elini sıkarken. İnci’nin de elini gülümseyerek sıktı.
“Meltem, eşi Mert Ali.” Onlarla da selamlaşıp, Sevda ile birbirlerini öptüler.
Sertaç da gülümseyerek sarıldı kıza, “Hoşgeldin Lila.”

“Hoşbulduk Sertaç abi.”
“Sertaç kafi. Bizde pek yoktur öyle saygı sıfatları falan.” Bu sözle hepsi güldü.
Kapıdan kahkaha atarak giren dörtlüyü görünce, Serdar kıza eğildi. “İşte ailenin mazlumları geldi.”

“Herkese iyi akşamlar,” dedi Burak gülümseyerek. Sonra gözü Lila’ya takıldı, soru dolu bakışları ile Serdar’a bakınca Serdar hemen tanıştırdı.
“Lila. Kız arkadaşım.”
“Ooo...” dedi Burak elini uzatarak. “Ben Burak. Memnun oldum.”
“Bende.”

“Burak ve Çınar Cem Ernez’in damatları. Bunlar da kızları Eva ve Bade.”
“Ah evet bugün babanızla müthiş bir şekilde tanıştık.”
Çınar yüzünü buruşturdu, “Oğlum sen bu kıza hiç mi değer vermiyorsun? Aileden ilk babamla mı tanıştırdın? Yazık sana be güzelim.”
Lila kahkaha attı, “Aslında o geldi benimle tanıştı.”

“Ah çok meraklıdır,” dedi Burak yüzünü ekşiterek. “Mübarek hiçbir şeyden eksik kalmayacak. Şimdi evde Ecrin annem onu kelepçelemiştir ya, aklı buradadır.”
“Aaa...” dedi Lila kıpkırmızı olarak.

Serdar yüzünü tatlı bir şekilde buruşturdu, “Abi az daha kapalı bence,” derken kızın yüzünü göğsüne bastırdı. “Sen duyma güzelim bu edepsizleri.”
“Edepten bahsede bak,” dedi Kuzey başını sağa sola sallayarak.
Hepsi bu sözle yine kahkaha attı. O sırada tartışarak içeri Ezgi ile Yiğit girdi.

NAZ'LI SEVDA'M - Aşkın Çocukları Serisi II - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin