Yine değişen takvim olmuştu..Yine aynı bendim. Acılarım azalmak yerine daha çoğalmış beni esir etmiştiler. Belkide bundan sonra bende ölen kızın hayatını yaşayacaktım. Sonuçta geçen ki psikopattan bende kaçardım. Tabi kaçacağımda ama o ayrı konu.
Son konuşmamızdan bu yana beni bir odaya getirmişlerdi. Hesapladığıma göre 2gün geçmişti. Ama o kadın gelmemişti. Ne diyecektim? Beni affedin benim yüzümden kızınız öldü. Ama benim suçum yok! Bu mu?
Ben bunları kendimle tartışırken kapı açıldı. Yine nefret dolu gözlerle buluştum. Gözleri sanki gözlerime değil, ruhuma işkence ediyordu. Belkide beni acıtan bu denli nefretim değildi. Belkide beni acıtan haksız ve günahkar olmamdı.
"Uyanmışsın"
Devam etti kadın sözlerine
"Buna sevindim. Çünkü artık bundan sonra kızımın yerinde sen varsın. Sakın, sakın kızıma böyle davrandığımı düşünme! Sen günahının bedelini ödeyeceksin! Benim prensesimse bir günaha kurban giden bir bedel olarak kalacak"
"Ama hanımefendi! Ben kötü biri değilim! O gece yaşananlar tamamile bir kazaydı"
"Kes sesini! Sana hizmetçinin getireceği kıyafetleri giy ve aşağıya gel. 15 dakika zamanın var"
Bunu dedi ve odadan çıktı. Nasıl bir belaya denk gelmiştim ben? Ne zaman bitecekti bu acılarım? Benimde hakkım değilmiydi sıradan bir kız olmak..
Hizmetçi dediği kız kıyafetleri getirmişti. Bir okul üniformasıydı. Giyindim ve kabarmış saçlarımı elimle indirmeye çalıştım. Ürkek bir ceylan gibi minik adımlarımı aşağı indirdim. Büyük bir salon, zenginlik fısıldayan odanın içinde tüm asilliğiyle koltukta oturmuş bir kadın. Ve önünde bir kahve...
Kadın beni farketmemişti.Kahveden çıkan ve havaya boylu boyunca karışan buhar... Odaya yayılmış olan eşsiz kahve kokusu. Ne kadar anlam ne kadar da anı yatıyordu bunun içinde.. Keşke beni anlasaydınız. Ne demek istediğimi, canımın ne kadar yandığına şahit olsaydınız.
"Orda duvar gibi ne duruyorsun? Hoşuna gitti galiba mal rolü? Rolden çıkmayı unutup uyuya kalmışsın bakıyorum?!"
Kadının önüne ilerledim.
"İyi dinle beni. Benim kızımın adı Elifti. O benim prensesimdi. Ta ki senin yüzünden onu yağmur kokulu toprağa kendi ellerimle bırakana kadar"
Yağmur kokulu...
"Benden ne istiyorsunuz?"
"Senden istediğim şey çok açık aslında. Elif'im okuyordu. Şarkı söylüyordu. Hayali ünlü olmaktı. Belki, sende onun adını yaşata bilirsin?"...
BU NE SAÇMALIKTI ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAHVE
Tajemnica / ThrillerYağmur, kitap ve kahve... Genç bir kızın ünlü olma hikayesi.. bir ölüm eseriyle.. Tamamile bana aittir. Kopyalanma durumunda yasal yollara başvurulacak! 📍08.03.2019