DOĞUŞTAN ASKER #Wattys2018

34 | Sen Gitmeden Önce

Bölümde geçen şarkı: Cem Adrian - Sen Gel Diyorsun

Medya: Kübrakız❤

*

Kübra elindeki içi dolu kağıt poşeti sımsıkı tutarken arabaya doğru ilerleyen Mücahit'e baktı.

"Of, kesin bir şey unuttuk Mücahit! Gelinliğim sende di'mi bak? Pişştt, sana diyorum!"

Mücahit elindeki poşeti arabaya fırlatırken, Kübra'ya ters bir bakış attı. "Üçüncü soruşun ve benimde üçüncü cevap verişim, EVET! Ben de! Bak şimdi arabaya koyuyorum." dedi ve gösterircesine elindeki kutuyu bagaja koydu.

Şeyda arka koltuğa binerken söylendi. "Hadi ya, yemin ederim patlayacağım şimdi! Alt tarafı Pamukkale'ye gideceğiz çekim yapmaya, abarttınız heee!"

Kübra ön koltuğa otururken elindeki çantayı Şeyda'ya fırlattı. Şeyda ani bir refleksle çantayı tutarken, ters ters kardeşine baktı. Kübra ise önüne dönerken konuşuyordu. "İlk defa evleniyorum herhalde! Normal değil mi?"

"Çok konuştunuz!" diye araya girdi Sevgül kapıyı çarparken. "Hadi gidin artık."

"Aynen," dedi Mersa. Bahçe kapısında Çetin'le birlikte dikiliyorlardı. Çetin de araya girerek, "Gidin hadi lan artık. Kübra sende bizi bi sal be reis."

Mücahit gülerek el salladı kapıdakilere ve arabaya bindi. Mersa da gülerek el sallarken, Kübra kötü kötü arkadaşlarına baktı ve önüne döndü. Mücahit, Şeyda ve Kübra birlikte fotoğraf çekimine gidecekler, fotoğrafçıyla ise Pamukkale de buluşacaklardı. Kübra heyecandan yerinde duramıyordu ve kızlar şu an onun çekim heyecanıyla başa çıkamazken düğün günü ne yapacaklarını bilmiyorlardı.

Onların gitmesiyle Mersa ve Sevgül içeriye girdi. Erkekler yan evdeydi, Hasret Hanım ve Seda dışarı çıkmıştı. Kısaca evde Sevgül ve Mersa dışında sadece Semiha vardı, o da üst kattaydı.

Koltuklara çökerken Sevgül rastgele bir kanal açtı ve izlemeye başladılar. Fakat ikiside izlediğinden gram bir şey anlamıyordu, Mersa yan evdeki yeşil gözlü adamı düşünüyordu, Sevgül ise Emre ile ne yapacağını.

Sonunda sessizliği bozan kızların ne ara aşağı geldiğini çözemedikleri Semiha oldu.

"Mersa?" diye seslendi. İkiside başını çevirip Semiha'ya baktılar. Semiha'nın bir elinde çantası, hazır bir şekilde ayakta dikiliyordu.

"A-a gidiyor musun?" dedi Sevgül. "Evet, ailemde burada yaşıyor biliyorsunuz. Onları görmem lazım." dedikten sonra bakışları Mersa'ya kaydı. "Biraz konuşalım mı?"

Mersa başını salladı ve ayağa kalktı. Onun kalkmasıyla Semiha da topukları üzerinde döndü ve mutfağa doğru yürüdü. Kapıyı açıp Mersa'nın geçmesini bekledi, o girince kendi de girip kapıyı kapattı. Mersa belini tezgaha yaslarken, "Sevgül benim her şeyimi bilir. Kapıyı kapatmana gerek yoktu. " dedi.

Semiha sandalyenin tekine otururken, "Biliyorum, sen istersen anlatırsın ama ben seninle tek konuşmak istiyorum. Üçüncü kişiler olmadan."

Kız başını salladı. "Pekâlâ, seni dinliyorum. " dedi. Oysa Semiha'nın ne diyeceğini biliyordu.

"Bak, lafı ağzımda gevelemeyeceğim. Dün gece..." Durdu ve karşısındaki kıza baktı. "Kübra dün gece masada bir şeyler söyledi ya, neydi o?" dedi Mersa'ya bakarak. Mersa kaşlarını kaldırdı. "Hangisi?"