FiaLea Şunu atayım da ders çalışmaya gideceğim ♥♥
Alec maddi olarak elini fazlaca rahatlatmıştı. Barda bir ayda kazanacağı parayı burada birkaç günde kazanmış olmak onu mutlu etmişti.
Bugün yine Magnus'un yanına gelmişti ama bu sefer Magnus'un aklında çok farklı planlar vardı.
"Üstündekileri çıkarıp yatağıma uzanmanı istiyorum Alec. Bu seferki çizim için 1200 dolar alacaksın."
Alec itiraz edecek halde değildi, bir an için Magnus'un bu çizimleri ne kadara sattığını düşünmüştü. Oldukça değerli olmalılardı.
Alec üstünü çıkarırken Magnus baksırının kalmasını istemişti. Sonrasında Alec yatağa uzanırken Magnus onun her santimini incelemekten kendini alamamıştı.
"Bu biraz fantezi temalı bir resim olacak Alec, şimdiden söyleyeyim."
Magnus Alec'in yanına gelerek yandaki çekmeceden kırmızı kurdeleleri çıkardı. Alec ne yapacağını anlayınca itiraz etmeden kollarını yukarıya kaldırmıştı.
Magnus kurdele ipini uzun tutarak Alec'in bileklerine kurdeleleri doladı, sonrasında yatağın başlığına kurdeleleri bağladı. İki kolu da farklı iki yöne bakıyordu şu an.
"Gözünü de bağlamamda sakınca yoktur umarım."
"Sorun değil, yap şunu."
Magnus siyah bir kumaş parçası ile Alec'in gözlerini sıkıca bağladı. Açıklık kalmadığına emin olduktan sonra geriye çekilip öylece önündeki görüntüyü izlemeye başladı.
Eğer Magnus'un yaptığı şey sanatsa karşısındaki bu şey neydi? Sanattan daha güzel olmayı nasıl başarıyordu?
Üstelik bunun farkında bile değildi.
"Çizmeye başladın mı?"
"Biraz daha hazırlık gerekiyor." Demişti Magnus yalan söyleyerek. Aslında sadece onu daha fazla izlemek istiyordu. "Seni havaya sokmam lazım."
"Havaya sokmak derken?"
Magnus yana koyduğu resim defterini ve kalemini almak için uzandı ama sonrasında amacının resim çizmek olmadığını fark etti.
"Birazcık seni dağıtmam gerekiyor."
Magnus yatağa ilerleyip dizleri üstünde kalktı ve bir bacağını Alec'in üstünden atıp onun kasıklarına kendini sürttü.
Alec gelen dokunuş ile gerilirken Magnus onun bu halinden fazlaca zevk almıştı.
"Hazır hale getirmek derken bunu mu kastettin?"
"Bir fantezi yaşıyor olacaksın, iyi durumda olmaman gerekiyor."
Yavaşça ikinci kez kendini sürttü ve Alec'in dişlerini sıktığına şahit olduğunda kendini onun kucağına bıraktı.
"Siktir, Magnus!"
Alec inlememek için dişlerini sıkarken Magnus hafif hafif hareketlerde bulunuyordu.
"Kıvama gelmeye başladın."
"Fazlaca kıvama geldim, yapma şunu!"
Magnus boştaki eliyle Alec'in çıplak tenine daireler çizerken Alec çıldırmak üzere olduğunu fark etmişti. Bu arsız temaslar içten içe onu delirtiyordu.
"Yeterince.... hazırım bence."
Magnus kalçasını kıvrak bir şekilde Alec'e sürterken Alec için tehlike çanları çalmaya başlamıştı.
Bileğine bağlanan kurdeleleri sıkmaya başlamış, hatta ara ara da çekiştirmeye çalışıyordu.
Magnus ise altında oluşan sertliğin verdiği tatmin duygusu ile Alec'e daha sert sürtünmeye başlamıştı.
"Magnus, lütfen..." Alec'in inlercesine çıkan sesi Magnus için mükemmel bir şeydi.
"Tamam, şimdi seni çizmeye başlayacağım."
"Ah... bence senin çizimi tamamlamanı bekleyecek halde değilim. Beni bir an önce çözmeli ve kendi iyiliğin için üstümden inmelisin."
"O zaman şöyle yapalım, senin birkaç fotoğrafını çekeyim ve sonrasında fotoğraflar üstünden çalışayım."
Alec olumlu anlamda kafasını sallarken Magnus hızlıca onun üstünden kalktı ve yanda duran profesyonel fotoğraf makinesi ile Alec'in birkaç açıdan fotoğrafını çekti.
Alec ise hala yatakta kıvranıyordu.
"Seni böyle bırakmak istemiyorum Alexander."
"O yüzden beni bir an önce çöz."
Magnus gülümsemişti. Aklında daha farklı planlar vardı ama bunları Alec'e hemen belli etmeyecekti.
Sakin adımlar ile ona yaklaştı ve bedenini bir süre süzdü. Kendi tişörtünü çıkartıp yana bıraktı ve sonrasında pantolonundan da kurtuldu.
"Hala neden bağlıyım?"
"Biraz sabret güzelim."
Magnus dizini yatağa koyduktan sonra iki bacağı Alec'in yanlarında olacak şekilde Alec'in üstüne uzanmıştı. Alec gelen temas ile titrerken Magnus bedenini Alec'e sürttü.
"Amacın ne?"
"Seni rahatlatmak."
Magnus bedenini Alec'e sertçe sürttüğünde Alec sesli bir şekilde inleyip dişlerini sıkmıştı.
"Tanrım! Şunu yapma. Yapacaksan da kollarımı çöz ve sana patron kim göstereyim."
"Ah, üzgünüm ama patron benim."
İkinci kez ona sürtündüğü zaman bu sefer kasıkları birbiri üstüne temas etmeye devam etmişti. Magnus ise sakin sakin kendini Alec'e bastırıyordu.
Alec tamamen teslim olmuş bir halde inlerken Magnus onun dolgun dudaklarını ve zevk içeren yüz ifadelerini izlemeye başlamıştı. Fazla sabrı kalmadığı için dudaklarını, karşısında dişlenmekten kızarmış dudaklar üstüne kapadı.
Alec delicesine bir zevk alırken bu yeni darbe ile daha da dağılmıştı. Karşısında duran küçük dudakları çekiştirip emiyor, kendini de mümkün olduğu kadar Magnus'a sürtmeye çalışıyordu.
Magnus en sonunda onu tamamen yatağa iterek kendi oturur pozisyona geçti ve bu pozisyonda kendini Alec'e sürtmeye devam etti. Alec artık çığlık atmak isteyecek raddeye gelmişti çünkü göremediği için sadece hissediyordu ve bu da hissi 2 kat fazlaya çıkarıyordu.
"Lütfen..." Alec'in yalvaran sesiyle Magnus gülümsedi. Alec'i böyle bitik görmek onu tatmin etmeye yetmişti.
Alec'in baksırına elini attı ve baksırı aşağı sıyırdı. Patlamaya hazır sertlikle dudağını ısırırken eliyle yaptığı birkaç hareket neticesinde patlamayı hızlandırmıştı.
Magnus onunla delicesine sevişmek istiyordu ama ilk sekslerinin böyle çabuk olmasını da istemiyordu. Alec'i daha fazla istemeliydi.
"Rahatladığına göre işime devam edebilirim öyle değil mi?"
...
İş olarak resmi kastediyor yanlış olmasın ansnmamsmsm
Of seksi derken bunları kastetmiştim ama utandım ajsnsnnsjsksd
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You're art
أدب الهواةMagnus çizimleri çok satan ünlü bir ressamdır. Ve bu aralar sürekli kehribar gözlü, kuzguni renkli bir gencin portresini çizmeye kendini kaptırmışken o gencin bir sergisinde karşısına çıkacağını nereden bilebilirdi ki... *Kısa bir hikayedir*