[9.0]

2.1K 136 146
                                    

             
          
                    

                                             

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

B

elki yapabilirim başta kendimi sonra tüm dünyayı değiştirebilirim. Fakat küçücük bir sorun var.
Ben bunların hiçbirini yapamayacak, üzerine basılmış bir papatyadan ibaretim.

İlkbaharın gelişini haber veren güneş, yüzünü nazlıca gösteriyordu. Taze kokulu rüzgar ise sokakları tek tek geziyor, açık camlardan ve aralık kapılardan içeri süzülüyordu.
Rüzgar haber veriyordu insanlara. Yazın yavaş yavaş geldiğini, yakında çiçek kokularının her yeri ele geçireceğini.

Karşımda huysuzca dikilen adamın uzattığı parayı alıp gülümsedim.

"Teşekkürler bayım yine bekleriz."

Adam, kendimi zorlayarak ona sunmuş olduğum gülümsemeyi ve yapmacıklıkla harmanlanmış kibarlığımı hiçe sayarak arkasını döndü.
Beni rahatça görmezden gelip bir teşekkür bile etmedi.

Kapıdan çıktığında eski, duvar kadar düz yüz ifademe geri döndüm.
Suratsız adamın kafeyi terk edişiyle, dükkan şu anlık boşalmıştı. Derin bir iç çekip ellerimi önlüğüme sildim. Bir süre kimse gelmezse çizimimi bitirebilirdim.

Kasanın altına sakladığım defterime uzanıp kenardaki ufak taburemi çekiştirdim. Buna oturduğumda tezgahın aşağısında kalıyor, gözükmüyordum.

Son bir kez daha etrafımı kontrol ettikten sonra defterimin ipini kaldırıp bugünkü boş sayfamı açtım.

Kalemimi sağ üst köşeye dokundurup biraz bekledim. Acele etmemeliydim. Yanlış yazmak istemiyordum. Eğer yanlış bir nokta dahi koyarsam o zaman silmem gerekirdi.
Ve ben defterimdeki pürüzsüz herhangi bir yaprağa silgi değdirmekten nefret ederdim. Sonunda yazmaya başladım.

11 Mayıs Cumartesi
Güneş bu günlerde fazla parlıyor rüzgarın kuzeye doğru estiğini düşünüyorum ve kahve çekirdekleri bugün acı kokuyor.

Notumu tamamladığımda yerimden kalktım ve öğütülmemiş kahve çekirdeğini alıp önümdeki tezgaha koydum.

Açısını ayarlamaya çalışıyor daha rahat görebilmek için ileri geri oynatıyordum. Dışarıdan biri beni izliyor olsa deli olduğumu düşünebilirdi. Çünkü o izlenimi açıkça veriyordum.

Sonunda açıyı ayarladığımda defterimin bugünkü boş sayfasını elimle silkeleyip çizmeye başladım.

Kahve çekirdeğini çizmekten daha önemli bir işim yokmuş gibi davranıyordum. Ara sıra kaşlarımı çatıyor kalemin ucunu dişliyordum.

Aslında bugün işim vardı. Yerleri paspaslamam ve kapıyı silmem gerekiyordu.
Ama şimdi çizmek istiyordum, sadece çizmek.
Çekirdeğin üzerinden geçen, yola benzeyen çizgiyi ve çizginin iki kenarındaki buruşuk kahverengi desenleri.

Solitude | YunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin