Hey violet - Hoodie17 haziran perşembe
Karanlık bir oda, köşeye sinmiş bir kız, telefonu titriyor bir mesaj saçlarını okşuyor.Eve varmama neredeyse birkaç dakika kalmıştı. Daisy'nin boş kulübesinin yanından geçerken sessizce fısıldadım.
"İyi geceler Daisy çok yorgunum."
Çalışmak zordu. Bazı geceler sadece okuldan çıkıp evime gitmek, sıradan liseli bir kız olmak istiyordum.
Karanlık, ıssız sokağımızı çoktan ele geçirmişti. Bu sokak geceleri yıkık dökük terkedilmiş bir şehri anımsatıyordu.
Sevimsiz yalnız bir şehri.
Ağrıyan kollarımı ovuşturup kaldırıma çıktım. Uzaktan köpek havlamaları duyuluyordu ve bu ses her seferinde beni tedirgin etmeyi başarıyordu.
Ama bu gece beni tedirgin eden tek şey köpekler değildi.
Evimizin yanan ışıklarıydı.
Babam evde olsa dahi ışıkları pek yakmazdı.
Oturma odasındaki küçük ışık ona her zaman yeterdi.
Sadece arkadaşları geldiği zaman bütün ışıkları yakar, evi çirkin bir gürültüye emanet ederdi.
Elim huzursuzca anahtarıma gittiğinde yutkundum. Sessizce odama geçmeli hiç kimseye gözükmemeliydim.
Büyük ihtimalle içiyorlar ve kağıt oynuyorlardı.
Babamın arkadaş gecelerinden biriydi işte.
Anladım ki bu gece uyku bana çok uzaklardaydı. Parmak uçlarımda içeri süzülüp ayakkabılarımı çıkardım. Sanki nefes alsam duyacaklarmış gibi hissediyordum.
Oturma odasından gelen bira kokusu burnumu tıkamama sebep oldu.
Sadece bir kapının önünden geçecek ve küfürlerini duyduğum hiçbir adama gözükmeyecektim.
Öylede oldu onlara bakmadan karşıya geçtim. İçim rahatlarken kendimi bir an önce odama atmak ve uyumak istiyordum.
"Lia."
Işıkları açmadan koridorda yavaşça yürüdüm. Adımı söyleyen bir ses beni durdurmakla kalmamış, tüylerimi diken diken etmişti.
Yine aynı ses tonunu kullanmış, ismimi söylemişti. Tıpkı küçüklüğümüzdeki gibi. Midem bulanırken derin bir nefes aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Solitude | Yunho
Fanfiction"Sen ucu bucağı olmayan bir manzara değilsin ama ben seni nefesim kayıplara karışana dek çizmek istiyorum."