[9.5]

1K 116 141
                                    

Bugün 4 haziran cumartesi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bugün 4 haziran cumartesi. Bu sabah normalden daha erken kalktım. Evin içerisinde kasvetli bulutlar görüyor, husursuz bir hava hissediyorum. Çünkü babam uzun bir zamandan sonra eve geldi. Midem bulanıyor, başım dönüyor bir an önce evden çıkmak istiyorum.

Defterimi çantamın içine geri bırakıp aceleyle masaya ikinci tabağı koydum. Ara sıra mutfağın kapısından babama bakıyor, onu gözetliyordum.
Ayıktı ve kahvaltı hazırlamamı söylemişti.
Onu görmeyeli saçları ve sakalları bir hayli uzamıştı.

Geçen gün aldığım bayat çörekleri masaya bıraktım. Aç değildim ve bu sabah babamla kahvaltı yapıp güne kötü başlamak istemiyordum.

İçeriye doğru istemeyerek adımlayıp konuştum.
"Baba, kahvaltı hazır."

Babam sindiği koltuktan doğrulmaya çalıştı. Ellerini koyacağı yeri tutturamıyordu.

Onu izlemek yerine mutfağa geri dönmeye karar verdim. İçeri girdiğinde boğuk sesi kulaklarımı doldurdu.
"Burada ne kokuyor böyle?"

Bu ses her seferinde ürkmemi sağlıyor, bana bir huzursuzluk getiriyordu.
Tam tersi olması gerekmiyor muydu?

Babamın sesi bana defterime bile yazmadığım anılarımı hatırlatıyordu.
Hatırlamak istemediğim hiçbir şeyi oraya yazmaz ve de çizmezdim.

Babamın hiç resmi yoktu mesela ve bundan sonrada olmayacaktı.

Ona bakıp sessizce konuştum.
"Dolapta bir şeyler çürümüş."

Cevap vermeden sandalyeyi çekip oturdu. Bana bir şeyler demesini bekliyordum. Aslında şunu duymak istiyordum.
"Tepemde dikilip durma Lia!"

Onun bunu söylemesine fırsat vermeden konuştum.
"Bay Lee kirayı isteyip duruyor, okuluma bile geldi."

Kafasını bir an bile bana kaldırmadan konuştu.
"İyi öde o zaman. İşte çalışmıyor musun?"

Elimle sandalyeyi tuttum ve sıktım.
"Onlarla anca ihtiyaçlarımı karşılıyorum, kirayı nasıl ödeyebilirim."

Yamukça gülüp elindeki çöreği bölmeden önündeki sosa batırdı.
"İşten atıldım ve meteliksizim, ona beklemesini söyle."

Kendince böyle bir şeyle alay ediyor, komik olmayan bir şeye gülüyordu.

"O adam kirasını istiyor baba, okula eve gelip duruyor. Bir yerden para bulup kirayı ödemen gerekiyor."

"Bak ne yapalım biliyor musun? Bu konuyla başımı şişirmek yerine, defol olur mu?"

"Bu evde ikimiz yaşıyoruz. Neden olması gerektiği gibi sorumluluklarını üzerine alıp bana yardımcı olmuyorsun."
Kendimi sıkıp kafamı salladım.
"Sen benim babamsın."

İleri gittiğimin farkındaydım ama artık bazı şeyler içimde yer bulamıyordu.

Babam elindeki lokmayı ağzına atıp önünde duran reçel kasesini eline aldı ve yavaşça yere dökmeye başladı.

Solitude | YunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin