[9.20]

843 92 196
                                    


Oneus - Blue Sky

Oneus - Blue Sky

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben Choi Lia. Bu akşam mutlu olacağım.
Artık gerçekten, gerçekten çok mutlu olacağım. İçindekini sonunda çıkaracak ferahlayacağım.

Dün gece ve bugün hazırlamış olduğum bütün cümleler ziyan olmuş gibi hissediyordum. Ben bu akşamın ilk saatlerinde mutlu ve minnettar kızı oynacaktım.
Bayan Shannon'u ve yaptığı şeyi yüceltecek, elimden geldiği kadar benim için yaptığı bütün iyilikleri övecektim.
Ve hep gülümseyecektim.
Fakat şimdi karşımda gördüğüm birkaç  genç beden ne kadar gülersem güleyim bunun bir aldatmaca olduğunu anlayacaktı.

İçeri attığım adımlar misafirlerimizin çoğunu susturdu. Koyu bir muhabbete dalmış baylar ve keyiflice konuşan tatlı bayanlar.
Hepsi beni fark ettikten sonra sohbetlerine ara verip susuvermişlerdi.
Göz teması kurduğum birkaç kişi beni tanıyordu. Bazıları acı bir şekilde bazıları ise öylesine.
Onların burada olacakları aklımın ucundan bile geçmemişti.
Ben annemin oturduğu sitenin okulumuzun etrafında bulunan sitelerden biri olduğunu unutmuştum.

Şimdi kaderin bizi karşılaştırdığı tanıdık gözler ilginç bir şekilde beni rahatsız etmiyordu. Ya da rahatsız olmayacak kadar umrumda değildi.

Shuhua, Wooyoung, Bona, Mark ve...

Yuna.

Shin Yuna. O da buradaydı.
Biraz ilerimde tam karşımdaydı.
Beni gördüğüne o da şaşırmış gibiydi.

Shuhua göz göze geldiğimizde önce şaşırdı ve birkaç kere gözlerini kıpıştırdı. Ardından kocaman gülümsedi ve kimse kıpırdamazken bana yöneldi. Sarılışına karşılık verirken gözüm Yuna'nın gözlerinde öylece gezindi.
Kötü bir tesadüftü. Oldukça kötü ve acınası. Yuna benden bakışlarını usulca çekti.
Üzerinde beyaz bir şort ve mavi tüllü bir üstlük vardı. Yine oldukça güzel görünüyordu.

Shuhua benden ayrılıp imayla gözlerime baktı.
"Nasılsın Lia? Bayadır görüşemiyoruz."

"İyiyim. Ya sen Shuhua."

Shuhua bir an abisinin suçuna ortakmış gibi olduğu yere sindi ve "İyiyim," diye sessizce cevapladı beni.

Yuna'nın yanında duran ve büyük küpelere sahip kadın anneme dönüp tatlıca konuştu.
"Shannon yardım ettiğin tatlı kız bu mu?"

Yardım ettiğin kız. Kötü bir tabirdi. Ve sanırım zenginlerde görgü kurallarını es geçebiliyorlardı.
Annem bana bakıp gülümsedi. Gülümsemesine huzursuz bakışları eşlik ediyordu.
"Evet. O."

"Ne kadar da tatlı bir kız. Merhaba tatlım."

Shuhua beni bıraktığında kadının uzattığı elini tutmak için yanına ilerledim. Ve kadının yumuşak elini tuttum. Bu Yuna'nın annesi olmalıydı. Gözlerini ondan almış gibiydi.
Gülümsemeye çalıştım.
"Merhaba."

Solitude | YunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin