Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Bazen kendime tüm bunlar;
Gerçekten oluyor mu diye soruyorum."
-J.K Rowling
(Multimedia; Lindsey Stirling - Roundtable Rival)
-Temmuz 2013-
Çamlıhemşin, RİZE
"Yaa aslında ben sizi Ayder yaylasına da götürmek istiyorum ama şimdi herkes kına telaşında.. Kimse götürmez ki bizi" diyerek hayıflandı Mine.. Evet memleketine gelmişti kızlar.. Ama gezmek için değil, düğün için gelmişlerdi.. Mine ise buralara kadar gelmişken her gelenin görmeden gitmediği yerleri göstermek istiyordu kızlara.. O kadar Rize'ye gelmişken Ayder yaylasını görmeden mi dönsünlerdi? Ne manası kalırdı ki o zaman onca yolun tepilmesinin? Diğer yandan da geliş amaçları düğündü işte.. Kuzeni de önemliydi.. Onun yanında olmak, ona yardımcı olmak gerekirdi.. 'Aahh ahh' çekti içinden Mine.. Neden geniş bir zamanda gelmemişlerdi ki..
Ayder yaylasını görmek için sabırsızlanan Toprak, Mine'nin içinde nasıl savaşlar verdiğini anlamadan "Yürüyerek gidemez miyiz?" diyerek masumca bir öneri yöneltti arkadaşına.. Mine'nin kafasının bir yanının kuzeninde takılı kaldığını nerden bilsindi ki?.
Kafasındaki tilkileri ormana tekrar salan Mine, Toprak'a gülümseyerek cevap verdi "Yok kuzum gidemeyiz, araba lazım illa ki."
"Peki şuan hazırlıklara yardım etmeyen bir tanıdığın yok mu? O götürse bizi?"
Ayder yaylasına gitmek için çözüm arayan Peri'nin sorusu üzerine gözlerini kaçırdı Mine.. Vardı bir tanıdığı aslında.. Vardı var olmasına da.. Ondan rica edesi yoktu hiç.. İçinden konuştuğunu zannettiği sırada ;
"Kim?!" diyerek atladı Peri ve Toprak.. Ayder yaylasına gidebilecekleri tüm ihtimaller önemliydi onların nezdinde.. Onlar merakla Mine'nin ağzından çıkacak olan cevaba bakarken içinde bulunduğu durumu çözemeyen Mine şaşkındı.. Bir şey mi demişti ?. Yoo! İçinden konuşuyordu.. Yoksa o mu öyle zannediyordu?..
"Ne?" diye sordu Peri ve Toprak'a.. Afallamıştı..
" 'Aslında var.. Var da..' dedin sonra kaldın.. Kim var?" dedi Peri.. Neler oluyordu Mine'ye?. Bir tuhaflık olduğunu sezdi Peri.. Neler dönüyordu arkadaşının kafasının içinde..
Mine şaşırdı.. Yine olmuştu işte.. İçinden konuştuğunu zannettiği sırada dışından konuşuyordu aslında.. Şimdilik küçük gaflar yapıyordu tamam ama ya ilerde büyük bir pot kırarsa? O zaman ne olacaktı?. Acilen durdurması gerekiyordu şu huyunu.. Ayrıca içinden uzun uzun düşünmeyi de bırakmalıydı!
O öyle söylüyordu ama içindeki Mine durmuyordu işte.. 'bunca zaman söylemedin, anlatmadın zaten kızlara' dedi küçük Mine. Belki de anlatmanın tam vakti ve yeriydi.. Üçü de Rize'deydi.. Belki burada, hikayenin geçtiği yerde öğrenmek vardı kızların kaderinde.. Olamaz mıydı?.