Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Anladım ki insan, bu dünyaya bir dava için değil
Bir sevgi için gelebilir."
-İskender Pala
Temmuz, 2013
Çamlıhemşin, RIZE
"Bizimkiler hala uyanmadı herhalde." dedi Mine bahçe kapısının zincirini açarken. Hemen arkasındaki Cemil olduğu yerde Mine'nin içeri kadar girmesini beklerken "Eee herkes biz mi?" deyip gülümsedi.
"Değil, değil. Neyse ben gireyim artık. Hadi akşam görüşürüz."
Sonra aklına yeni gelen bir ihtimalle büyüdü gözleri Mine'nin. "Geliyorsun değil mi?"
Cemil'in yüzüne çapkın bir gülüş yayılırken "Geleyim mi?" diye sordu.
Mine, ise hem utanmış hem de kızmıştı. Kendini merak ettiğini ancak bu kadar belli edebilirdi! Cemil'e çaktırmadan toparladı kendini. "Bana mı soruyorsun?"
"Evet." Dedi Cemil. Mine'ye soruyordu. Gel dese zaten koşarak gelecekti. Gerçi gelme dese de gelecekti. Düğün için ayrı hazırlanan ve güzelleşen Mine'yi görmeden yapabilir miydi hiç? Hem de köyün diğer oğlanları görecekken! Olacak iş değildi. Tabii ki gelecek, Mine'ye yanlış gözle bakan biri olursa ağzını burnunu dümdüz edecekti!
Aklına gelen ihtimallerle keyfi kaçan Cemil, "O zaman gelme!" diyen Mine'nin sesiyle şaşırdı. Uğraşıyordu Mine kendiyle. Takılmadı.. Yüzsüzlük yaparak "Tamam, geliyorum!" dedi ve uzaklaştı. Mine'nin gördüğü son şey Cemil'in çapkın gülüşüydü! Resmen oynuyordu bu çocuk kendisiyle!
Gülümseyerek Cemil'in gidişini izledikten sonra yavaşça çıktığı gibi geri girdi eve Mine. Kimse uyanmamıştı hala. Uyandırmanın lüzumu yoktu!
Şapşal bir gülüşle odaya girdiğinde kapıya yaslanıp son yarım saatini düşünmeye başladı. Çocuk gibi kanmıştı Cemil'in her söylediğine. Ne kadar güldürmüştü, tuzağa düşürmüştü Cemil onu! Ama yine de kızamıyordu. Çünkü içinde bir yerlerde hoplayıp duran küçük kız "Sevdiği için!" diyordu.. "Seni sevdiği için yapıyor ne yapıyorsa!"
Küçük kızın dediklerine kulak veren Mine'nin yüzündeki şapşal gülümseme daha da büyürken "Şşşt! Günaydın!" dedi Peri..
Peri'nin uyandığını yeni fark eden Mine, ışık hızıyla sildi yüzündeki gülüşü, kapadı kulaklarına kadar varan ağzını! Bir insan bu kadar kötü oyuncu olamazdı! Peri'den kaçar mıydı hiç?! Yüzü daha fazla "Sabah Cemil'le buluştum! Çocukken sallandığımız salıncağı onarmış benim için! Salladı beni. Çok güzeldi!" demeden "Günaydın!" dedi Mine. Peri'nin yanına gitti.
Uykusunu alan Peri, hafif gerinerek pencereden dışarı baktı. "Hava ne güzel!"
"Aynen!" deyip Peri'nin yanı başına oturdu Mine. Yataktaki değişimle gözlerini pencereden alıp Mine'nin kıyafetlerini süzen Peri, "Minee? Hayırdır? Dışarı mı çıktın sen?" diye sordu. Bir tuhaflık olduğunu sezdi hemen. Yüzündeki aptal gülümseme, bu kılık kıyafet hiç normal değildi çünkü..