Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Hayatı müsvedde yaşamayın,
Temize çekmeye vaktiniz olmayabilir."
-Necip Fazıl Kısakürek
(Multimedia; Vega - Bu Sabahların Bir Anlamı Olmalı)
-Ağustos 2012-
Seferihisar, İZMİR
"Dedeee, dedeee! Bak bir tane daha buldum!" dedi küçük kız dedesine doğru koşturarak.. Elinde de kendi gibi yavru bir mantarcık duruyordu.. Dedesiyle mantar toplamaya çıkmıştı o gün küçük kız.. Dedesinin ve babasının doğduğu yerdi burası.. Memleketiydi.. Kahvaltılarını yapınca mantar toplamaya gideceğini söylemişti dedesi.. Küçük kız da boş durur mu takıldı hemen dedesinin peşine.. Yapıştı bacaklarına.. "Beni de götüy dede, beni de götüüy!"
Dedesi bu tatlı şapşik torununu kırabilir miydi hiç.. Kıramadı tabii.. Tuttu elinden, "E gel hadi bakalım" dedi.. Dede torun el ele mantar toplayacakları dağın yamacına geldiler.. Dedesi ders vermeye başlamıştı bile küçük torununa.. "Mantarlar yağmurdan sonra çıkar!" dedi.. "Öyle her zaman çıkmazlar, mantar toplamak istiyorsan yağmuru takip edeceksin!"
Büyümüş de küçülmüş bir edayla dinliyordu küçük kız.. Dedesinden ayırmıyordu gözlerini.. Söyledikleri pamuk şeker kıymetindeymiş gibi geliyordu ona.. Bir yandan da yürümeye devam ediyorlardı.. Yanı başına geldikleri bir mantarı koparmak için eğildi dedesi.. "Hani biz bazen sana 'git hadi nane kopar' diyoruz ya bahçeden, salataya koymak için!" dedi dedesi nabız ölçerken.. Küçük kız hızlı hızlı salladı başını.. Evet.. Dedesinin bahçesindeki nanelere ondan başka kimsenin dokunmasını istemezdi.. Koparılacağı zaman da kendi koparırdı.. "Heh" dedi dedesi. "Sen o naneleri koparırken köküyle sökmüyorsun ya. Sapından kırıyorsun sadece.. Kırıldığı yerden yeniden büyür diye.."
"Evet dedeciğim?" diye merakına yenilip sözünü kesti küçük kız dedesinin.. Bakalım dedesi nasıl elma şekeri tadında bir bilgi verecekti yine kendisine.. "İşte o kural mantarda geçerli değil! Mantar toplarken köküyle çıkaracaksın! Çünkü mantar bir kere çıkar.. Kökü önemli değildir.. Ve, alsana bir sürpriz daha.." Elinde tuttuğu iki mantarı incelemesi için torununa yaklaştırdı.. "Mantarlar bir anda pat diye çıkıverir. Ve.. O boyda kalır, büyümezler.. Nasıl çıktılarsa öyle kalırlar.. Ayrıca, hemen toplanmaları gerekir, yoksa yenmez, çürür hızlıca..!"
Profesöründen ders dinleyen bir üniversiteli öğrenci havası vardı bıdık torununda. Pırıl pırıl gözleriyle kendisini dinliyordu.. Yaşına rağmen hala dinç ve enerjik olan kültürlü dede gülerek bakıyordu torununa.. "Söyle bakalım ne olacaksın sen?" dedi bir metre kadar ilerisinde olan mantara doğru yürürken.. "Mutlu olacağım!" dedi küçük kız bilmiş bilmiş.. Arkası ona dönükken gülümsedi dedesi.. "Akıllı bıdık seni!" dedi içinden.. "Aşlında önçeden öyyetmen olmak iştiyodum, sonya annem ne oluysan ol mutlu ol dedi.. Ben de o günden sonya mutlu olmaya kayay veydim dedeee!" dedi küçük kız dedesine yaklaşınca..
