24. BÖLÜM - GÜN AYYDII

33 4 0
                                    

BÖLÜM 24 - GÜN AYYDII

"Hiçbir şey insanın hayal gücü kadar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Hiçbir şey insanın hayal gücü kadar

Hür değildir."

-David Hume

Temmuz, 2013

Çamlıhemşin, RIZE

Öten horozun sesine ilk uyanan Mine oldu evde.. Dün gecenin yorgunluğuyla mışıl mışıl uyuyordu hala Peri ve Toprak.. Gülümseyerek bir süre yanı başında uyuyan güzelleri seyreden Mine, yavaşça doğruldu yerinde.. Pencerelerinden içeri süzülen tatlı turuncu ışık huzmesi saf bir huzur verdi Mine'ye.. O turuncu ışık çok güzel aydınlatıyordu odalarını.. Masalın içindeki bir ev gibiydi..

Kızları rahatsız etmeden usul hareketlerle kalktı yataktan Mine. Uyku sersemliği üzerindeydi hala. Yarı kapalı yarı açık gözleriyle pencerenin önüne gidip kollarını iki yana gerdirerek açtı ve "günaydın!" dedi köyüne. Koca köyde bir o uyanmıştı bir de hala öten horoz..

Şapşal bir gülümseme yayılırken dudaklarına aklına gelen bir şeyle zıpladı yerinde. Zıplayışıyla sağından soluna dönen Toprak'a kaydı gözü.. "Allah seni ne yapsın!" diye söylendi kendi kendine. Daha fazla ses çıkarmadan attı kendini odadan. Doğruca lavaboya gidip elini yüzünü yıkadı. Saçına başına çeki düzen verdi.

Odaya tekrar girdiğinde olabildiğince dikkatli adımlarla hareket ediyordu. Kapının arkasındaki kot pantolonunu geçirdi hemen bacaklarından. T-shirtünü ve çoraplarını da giydikten sonra girdiği gibi yine sessizce çıktı odadan.

Tahta merdivenlerden en asgari sesi çıkararak inmeye çalışan Mine son basamağa geldiğinde "Çok şükür!" dedi. Hiç kimse uyanmamış "Hayırdır Mine?!" dememişti!

Evden çıktıktan sonra öten horozun sesine doğru yürümeye başladı Mine. Sesi takip ederken önünden geçtiği evlere bakmaktan da geri kalmıyordu. Sahiplerinin uyanmadığı bu evleri seyretmek iyi geliyordu Mine'ye. Hepsinin içinde apayrı hikayeler kol geziyor, binlerce anı birikiyordu.. Tek tek bilmek isterdi Mine. Her insanın hayat hikayesi ilgisini çekiyordu. Hiçbiri birbirine benzemiyordu sanki. Hepsi kendince özel, kendince kıymetliydi. Hiç kimsenin hikayesi bir başkasından daha güzel ya da daha ilginç değildi...

Doğrusu ya da yanlışı, güzeli ya da çirkini olmazdı zaten bu işin. Her beyazın içinde siyah, her siyahın içinde beyaz olurdu çünkü! Zıtlıklar tamamlardı birbirini..

**

Öten horoza iyice yaklaşan Mine, küçük bahçeli bir evin kümesine doğru ilerlemeye başladı. Bahçe kapısından horozu görmeye çalışarak eğildi biraz. Ama horozu göremedi. Yanlış mı duymuştu acaba. Açmadığı bahçe kapısının üzerindeki elini çekerek biraz daha ilerlemeye karar verdi Mine. Belli ki yanlış evdeydi..

Birkaç adım attıktan sonra "Ben kazandım!" diyen Cemil'in sesiyle olduğu yerde durdu Mine. Yavaşça arkasını döndüğünde kucağındaki horozla kendine gülümseyen bir Cemil buldu. İstem dışı kahkaha attı Mine.. "Tebrik ederim ilk uyanan!"

GÜLÜMSE YAZIYORUM #wattsy2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin