Operasyon Ve Aşk

BÖLÜM 12 KİMSİN SEN?

☆ Dixiking ☆
Selamlar,
Önce biraz Doruk ve Selin sahnesi, daha sonra Deniz ve Mira sahnelerine devam edeceğim. Açıkcası Doruk ve Selin sahnelerini yazarak daha çok ilham geliyor bana. Keyifle okumanızı dilerim.

Selin Güner

Gözlerimi araladım saat 12:50 ve günlerden Pazar.
Yatağımdan doğruldum, gözüm odada Doruk'u aradı. Oysa ki sabah yanıma gelmişti. Beraber bir kaç saat uyumuştuk. Bana dün gece yaptığı iğrenç şeyin açıklamasında bulunmuştu. Neden açıklama yapma gereği duymuştu ki? Telefonumu şarjtan çekip elime aldım, ellerimi saçlarımda gezdirip oflaya oflaya dolabıma ilerledim. Üzerimdeki pijamaları çıkarıp buz mavisi yırtık bir pantolon beyaz bir tişört ve üzerine buz mavisi bir kot ceket giydim. Saçlarımı taradım hafif dalgalı saçlarım vardı, yüzüme hafif bir makyaj yaptım ve öylece saçlarımı açık bırakıp odamın kapısının kilidini açıp merdivenlere doğru ilerledim. Merdivenlerden aşağı indiğimde ailem yoktu. Kapının üzerinde bir not ilişti gözüme.
Anneannenlerdeyiz kızım. Geç geliriz.

Notu okuyup bir masaya bıraktıktan sonra beyaz spor ayakkabımı ayaklarıma geçirip, aynada kendimi bakarken yakaladım. Eskiden dik duran ben şimdi yıkılmış gibi öne doğru hafif büzülmüştüm. Mimiklerimde de ciddi azalış vardı, eskiden bu aynaya gülerek baktığımı hatırlıyorum. Sanki yüzüm gerilmiş gülmekte, tepki vermekte zorlanıyor gibiydim. Sırtımda da ağrı vardı halsizdim. Ama mecbur kursa gidip geride kaldığım dersleri tekrar etmem gerekti.
Yola çıktım yaklaşık 10 dakikalık yürüdüm, okula geldiğimde kapıda Doruk vardı. Gözlerimi devirdim, Deniz'de hemen ileride bankta oturmuş Mira ile bana bakıyorlardı. Hızlı adımlarımla Deniz'lerin yanına gittim.

"Günaydın." İkisi de aynı anda "Günaydın." Dediler. Üşümüştüm ve elimi cebime koyduğumda bir not farkettim. Notu çok merak ediyordum hemen yanlarından lavaboya gitmem gerektiğini söyleyerek ayrıldım.
Lavaboya girdim kapıyı kilitlep notu açtım.

Öyle bir zamanda, her şey çıkar ortaya, bir bakmışsın nefesinin dibinde, bir bakmışsın çok uzak bir yerde.

Ne? Ne demek istiyor bu şimdi? Notu buruşturup cebime attıktan sonra sınıfıma doğru ilerledim. Defterimi açacakken bir not daha düştü ayaklarımın önüne.

Gerçek aşkını bulmak istiyorsan, bir yakınına bakacaksın bir uzağına. Ama bulduğunda onu, çoktan gitmiş olacak buralardan.

Kaşlarımı çattım. Neler oluyor anlamıyorum. Defterimden notu kopardım ve buruşturup yine cebime attım. Deniz ve Mira'nın
Matematik, Doruk ve benim ise İngilizce kursumuz vardı. Doruk sınıfa gelmişti kolundan tutup yanıma çektim.
"Bunları sen mi yazıyorsun?" Doruk anlamadığını belli eden bir ifadeyle yüzüme baktı. Notları cebimden çıkarıp masaya koydum. Doruk notları okudu ve kaşlarını çattı.
"Ne alaka ? Biz sadece ortağız bir iş için beraberiz bu benim notlarımın yanında saçma kalır." Kaşlarımı çattım.
"Kim o zaman bu ya?" Doruk notu masadan aldı ve uzun uzun baktı.
"Yazı tipinden anlaşılır diye düşünmüştüm, ama dijitalden yazmış. İmkanı yok." Bunun üzerine iyice kaşlarımı çattım.
"Ne demek imkanı yok! KİMSİN SEN ya? Nasıl girdin hayatıma. Bir de geçmişte çocukluk arkadaşıymışız... Bak bak hafızamızı silmiş, hayatımızdan gitmişsin de... Ne istiyorsun ya Doruk. Ben yokum anladın mı? Bu iş birliği burada bitti. Bu notların sahibini bul ve öyle çık karşıma!"
Sinirle sıradan kalktığım sırada Doruk kolumu tutup oturmamı sağladı. Arkam dönüktü yüzüne bile bakmak istemiyordum. Doruk beni kendine doğru çevirdi ve bakışlarını gözlerimde birleştirdi.
"Eğer sana geçmişte ne var ne yok hatırlatırsam... Benimle bu yolda yürüyecek misin?" Kaşlarımı çattım. 

"Nasıl olacak?"

Doruk sınıfın kapısını kapattı ve kilitledi, tekrar yanıma oturdu ellerini başımda birleştirdi ve gözlerini kapattı. Bir süre sonra beynim uyuştu, zaman durur gibi oldu. Yavaş yavaş zihnimde bir şeyler belirmeye başlamıştı.