19.Bölüm

8.2K 278 106
                                    


"Azad dur ne yapıyorsun" diye söyleniyordum arkasından kolumu sımsıkı tutmuş odaya çekiştiriyordu zor yürüyordum zaten altımdaki Ayakabılarla,üstümdeki Elbiseylen.
Sinirlendiği Hareketleriyle baya belli oluyordu.
"Azad sana diyorum bırak sana canımı acıtıyorsun ya düşecem"
Odanın kapısını açıp içeriye itirdi düşecektim neredeyse.
"Yavaş böyle fırlatılmaz "dedim
Gözlerini bana çevirip ölümcül bakışlar attı Mavileri sinirden adeta koyulaşmıştı. 'Ne var diye Kafamı salladım. Sanki bir kelime daha edersem beni buraya gömecek gibiydi. "Ölüderceksin sen beni bu ne hal ŞILAN BU ÜSTÜN BAŞİN NE LAN" diye bağırdı birden sanki zor tutuyordu kendisini sesli nefes alıp veriyordu, ürperdim "Ne varmış halimde" dedim Sakince. Elini yumruk yapıp üstüme yürüdü "Bide ne var halimde diyor çıldırıcam kızım sen akılanmadın mı hala he yetmedimi sana yaptıklarım " diye kükredi. "ABARTMA AZAD BIZ BIZEYDI KIMSE YOKTU SALAKLAŞMA HEM KIZLAR BENI ZORLADI TAMAMI" diye birden bağırdım kendime şaşırdım sesim baya çıktı.
Azad gözlerini bümbüyük açıp üstüme yürüdü belimden yakalayıp yüzünü yüzüme yaklaştırdı yüzümü kapatan bir kaç saç tutamlarımı eliylen itirdi çenemi tutup sıktı inledim "Azad canım acıyor bırak" dedim kısık çıkan sesimle.
Gözlerini gözlerime dikip şunları söyledi düz ama tehtit çıkaran sesiyle "Birdaha bana bağırdıgını işitirsem yada demin dediğini duyarsam bacaklarını kırarım kadın DUYDUN MU BENI". Gözlerimi sımsıkı kapadım gözyaşlarım firar ediyordu bile daha fazla tutamadım "A-nladım " Belimi sıkıp "Afferin, şimdi git bu üstündekini çıkar git yüzünü yıka birdahada böyle giydiğini görmeyeyim kırarım, giyeceksen anca yanımda giyersin kardeşlerim görmeycek seni böyle, kimse görmeyecek seni ben hariç" diye konuştu uzunca. Kafamı salladım Ayağımdaki Ayakabıları çıkardım tam banyoya doğru gidiyordum kolumu tutmasıyla durdurdu beni kendisine çevirdim bakışlarımı. Çenemi parmaklarıyla okşayıp dudağıma bir öpüçük bıraktı "Ağlama Delalemin güzel olmuşsun " diye kulağıma söyledi sanki siniri geçmişti parmaklarıya gözyaşlarımı silip anlıma öpüçük kondurdu gülümsedim utandırmıştı ilk iltifatınıda ettmişti bu ara gerçekten beyenmişmiydi beni şimdi bunu söylediyne okadar sevinmiştim ki şuan sinirimde geçmişti ona karşı.
Elime Geceliğmi alıp Banyoya girdim,
Çıktığmda Azad Yatağa çoktan kurulmuştu yorgun gözüküyordu zaten bugün. Omuzuna elleyip dürtüm kolunu yüzünden çekip bana baktı "Açmısın yemek getireyim mi? "
"Yemekte ne var ?" Elimle saçımı tarayıp düşündüm "Yeşil fasülye, Mercimek, Bulgur Pilav bide Rişta var" saydım bütün Yemekleri. Başını sallayıp "Olur getir " diye cevap verdi .
Gülümseyip üstüme ince Hırkamı geçirip Terliklerimide geçirip odadan çıktım. Sesizdi Millet odalarına geçmiş olmalı bende hemencik Mutfağa indim güzel bir tane tepsi çıkarıp tabaklara doldurmaya başladım doldururken benimde canım çekmişti dudağımı yalayıp tabaklara fazla fazla doldurdum bu saatelerde acıkmazdım belki oynamak beni acıktırmış olmalı içecekte doldurup tam tepsiyi elime alacaktım dipimde nefes hissedim.
Irkilip arkamı döndüm dönmemle Diyarı görmemle gözlerimi devirdim gıcık oluyordum şu çocuğa. Sırıtıyordu ayy korkunç " Ne vardı Diyar ne böyle Aval aval bakarsen? " dedim bıkınlıkla. Hâlâ sırıtıyordu üstümü süzüyordu rahatsız oldum biraz "O neydi öyle bugün Şilan senin gibi birinden böyle birşey çıkacağına şaşırdım" diye alayla konuştu. Kaşlarımı çatıp cevap verdim " Birincisi Şilan YENGE diyeceksin ikincisi ne varmış halimde fitne fitne konuşuyorsun sanki kahpelik etmişim tövbe tövbe" Hala sırıtıyordu Kafasını sallayıp biraz daha yaklaştı bana üf biri görür şimdi yanlış anlayacaklar
" Bakıyorumda Abeğimin işkenceleri yaramamış aksine dilin fazla uzamaya başlamış yüzünde yara bere de görmüyorum yoksa cezanı vermedimi Abeğim bugün için sana" ne der bu sinirden elimi yumruk yapmıştım etrafa bakıp yaklaştım ona
"Hadini bil Diyar sen nasıl konuşursun Ağanın Karısıylan ,Yengen oluyorum senin utan dediklerinden" diye elimi salladım. Yan sırıtıp yaklaştı bana geriye yürüdüm tezgaha çarpmamla durmak zorunda kaldım " Ağa karısı ha vay be kuma karısı demek istemişsin sen kessin unutdunmu kumasın sen küçük kuma Feyzadan küçüksün sen be ne Yengesi" dedi iğrenerek. " Mağdem öyle Diyar sen utanmıyormusun Abeğinin kumasına yan bakmaya hı kumayım ya " dedim gözümden yaş aktı elime tepsiyi alıp Mutfaktan direk çıktım Merdivenleri hızlıca çıktım odanın kapısını açtıp Azadilen göz göze gelince gülümsedi gülümsedim "Nerde kaldın be gulemin (gülüm) açlıktan gidiyordum" dediyle gülümsedim yatağa varınca tepsiyi ortamıza koydum hırkamı çıkarıp Azada yaklaştım ekmeyi ayıklayıp çorbasına attım eline kaşık almış yiyiordu dudağımı yaladım baya acıkmıştım " Yemek yemedin mi sen?" " Eh yok yedim ben " dedim utanarak "Ama acıktın demi" dedi beni düzelterek Ellerimi kucağıma koymuş başımı eyik halde salladım "Aç ağzını" diye kaşığı bana doğru tutmuştu " Yok Ben kendim yerim " " Sen aç " dedi emirle
Daha fazla bekletmeyip açtım ağzımı bir kaşık kendisi bir kaşık bana yedirdi böylece devam etti yemeğimiz. Tepsiyi ortamızdan alıp komedine koydum yarın sabah götürürdüm geri şimdi yorgunluktan kalkamazdım. Saçlarımı savurup yerime uzandım Azad üstünü kafasında çıkarıp pufa attı banada biraz sıçak olmuştu gecelik giymeme ramen geri ona döndüymde kasları dikatimi çekti Maşallah kaslara baklavalara bak ya diye süzüyordum
" Bittimi süzmen " Ay rezil oldum yüzümün kıpkırmızı olduğuna eminim "süzmüyordum " kurtarmaya çalışıyordum kendimi ama galiba olmuyor "Yav he he " diye elini salladı kahkaha atasım geldi o neydi öyle ağzımın içini balon yapmıştım daha fazla tutamayıp kahkayı patlatdım Azad beklemiyordu irkildi bide bunun üstünede kahkaha atım galiba ilk defa yanında böyle kahkaha attım bi garip oldu elini yanağıma koyup okşadı "o nasıl bir kahkahaydı" dedi boynuma öpüçük kondurarak huylanıp gülümsedim çok utandım çok deyişik bukadar yumuşak görememiştim kendisini sanki yıllardır evliymişiz gibi tuaf geldi böyle bir yanını olduğnu bilmiyordum keşke heb böyle olsa elimi alıp inceledi "acıyormu hala " diye sordu okşuyordu elimi "Nıç yok acımıyor " harbiden acımıyordu acaba Azadın şefkatıyla mı acısı geçti burukca tebesüm etti kolumu okşadı "Bu acıyormu " diye okşadı başımı sağ sola saladım üzüldü yani yüzünden öyle okunuyordu elimin üzerine öpücükler konduruyordu kolumada bir sürü kondurdu belimden çekip vucuduna yapıştırdı kalçamı okşayıp anlını anlıma dayayıp gözlerimin içine baktı "Ez ji min re şerm dikim, min naxwazim ew dixwazim mîna min hezkirina min ( özür dilerim böyle Olmasını istemedim affet sevgilim) " dedi fısıldayrak burnuma öpüçük kondurdu burukca tebesüm ederek elimi yanağına koyup okşadım bu hareketimde ilkti galiba bugün yaşsnanların nerdeyse ilkti "Min ji te baxşim te çavê deryayê ( Affetim seni okyanus gözlüm) " dedim gerçekten affetmiştim artık onu gözleri parlıyordu ne dedim ya Ben okyanus gözlümü demiştim tam ağzını açıp birşey demesine izin vermeden dudaklarına yapıştım.Gözlerini yummuştu bende yumup dudaklarımı harekete geçirdim derin öpüşüyorduk dilimi ağzına götürmüştüm elim boynuna gittmişti yüzünü daha fazla kendime çektim kalçalarımı okyşayıp sıkıyordu bacağımı üstüne atmıştım bir askımı çekmişti dudaklarımız ayrılınca nefes nefese kalmıştık. Boynuma geçti dudakları hem sulu öpücükler konduruyordu Ben yalıyordu ellerim saçlarına doğru gittmişti okşayıp çekiştiriyordum dudağmı dişleyip inliyordum Azadın hırlama sesi duyuluyordu kulağımda.
Erkekliğini bacağımın arasında hissediyordum kadınlığım sonkluyordu artık. Azad geceliğimi tam çıkarınca göğsülerime doğru iniyordu öpücükleri ordan karnıma en son aşağıya Azadın omuzunu sıktım kendimden geçmiş gibiydim bundanda hiç rahatsız değildim yukarıya doğru çıkıp birleştik.

Kuma - (Karmaşık Sevda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin