Kuma - (Karmaşık Sevda)

29.Bölüm

Keyifli okumalar ✨

Azad ağa sevinçle Doktor hanıma baktı aklına ani bişey gelince gülümsemesi yok oldu Yüzünden "Doktor Hanım lütfen Narine bu haberi şimdi vermeseniz ben kendisine sürpriz yapmak istiyorum " dedi Azad ağa Doktor Hanım başını salladı "Tabi efendim nasıl isterseniz" dedi konuşma arasında odaya bir hemşire girdi "Doktor Hanım sizi B102 den çağırıyorlar" Doktor hanım başını sallayıp tekrar Azad ağaya döndü diğer hastalarım beni bekler efendim" diye cevap verdi Azad ağa Doktor Hanımı fazla tutmayıp odadan çıktı.
Yade ve Kardeşlerin yanına gittiğinde Feyza ağabeysinin geldiğini görmesiyle oturduğu yerinden kalkıp hızlı adımlarla Ağasının yanına gitti " Abi Doktor ne dedi Narin yengem iyimi neyisi varmış he" Diye sordu merakla ve biraz telaş içeren bi ses tonla. Azad ağa Feyzanın yanağını okşadı onu bi nevi sakinleştirmek istedi diğer aile üyelerine çevirdi bakışlarını Yade Narinin durumu iyi değil ona çok dikkat etmemiz gerek tekrar tekrar bayılma durumu yüksekmiş ve... " dedi Azad ağa sakince duraksadı Yade oğluna yaklaştı "evet ve oğlum"
Azadın duraksamanın ardından kötü bişey çıkacak diye çok korkuyordu Yade. Azad ağa derin nefes aldı "işte gözümüz onda olması gerekiyor Yade bu kadar " diyip Narinin odasının camına yaklaştı. Yüzünde takılı olan oksijen maskesi ile tepkisiz uyuyordu öylece hemşire kolundaki serumu değiştiriyor bi kaç şey dosyasına karaladıktan sonra Narinin odasından çıktı. Azad ağa Hemşireye döndü Karımı göre bilimiyim?" Diye sordu Hemşire Gülümsedi "tabii ki görebilirsiniz" diyip ağanın yanından geçti. Azad ağa Narinin karşısındaki koltuğa oturdu dirseklerini dizine yaslayıp Karısının yüzünü süzmeye başladı burukca gülümsedi ona sen hamilesin diyemezdi en azından şimdilik sonuçta bu bebeği kendisi istemişti Ağa ve bu hasta hali ile ona bu haberi vermemeyi düşünüyordu. Azad ağa derin nefes aldı kesinlikle bu haberi kimse bilmemeliydi olaylar sakinleşince müjdeyi veriçek ve büyük bir kutlama yapacağına karar verdi. Azad ağa elini Narinin serumlu elinin üzerine koydu buz gibi idi elli. Duvardaki saate baktı Ağa 7.45 geçiyordu Ağanın uykusuzluktan gözlerini zor açık tutuyordu, koltuğa yaslandı koltuğun üzerinde duran pikeyi üzerine örtüp koltuğa boylu boyunca uzandı bi kolunu ensesinin arkasına koyup diğer kolunu da karnına koydu.
Bi müddet bakışlarını tavana dikti aklına geçmişi geldi ne kadar unutmaya çalışsa da o kadar beynimden silinmiyordu

(Flashback 12 Yıl önce 2008)
Azad tepede oturuyor sevdiğini bekliyor heyecanla elinde bi kaç papatya tarladan kendi elleriye toplamıştı, yüzünün üzerinde iki sıcak el hissedince irkilirdi cılız ince bi ses konuştu "ben kimim?" Dedi ince sesle, Azad gülümsedi "Ariya'm" dedi ,"bildin" dedi Ariya sevinçle ellerini Azadın yüzünden çekip yanağından öptü Azadın yanına oturunca bacaklarını yokuşa sarkıttı "Gelmeyeceğini sanmıştım" dedi Azad sevdiğinin yüzüne gelen bi kaç sarı kumral saç tutamlarını çekerken. Ariya gülümsedi "Nenemi zor uyutum sonra kaçtım merak etme kimse görmedi beni buraya gelince " Azad sevdiğini süzdü ela gözlerine baktı Saçları Sarı kumral kalçasına kadar uzun dalgalı ,kalın kaşları kirpikleri uzun gözleri çekikti küçücük burunu vardı burnunda ve elmacık kemiğinin üzerinde hafif çilleri vardı, gamzeleri belirgin ufak ama kalın dudakları vardı gözünde Mardin'in hatta ve hatta Dünyanın en güzel kızı olarak geliyordu bakışlarını sevdiğinin yüzünden çekip vücuduna indirdi küçük ama dolgun göğüsleri ipincecik bir beli vardı beline dokunup kendine çekti uzun ince sarımsı çekici bacakları vardı kalçası orta boyunda büyüktü. "Azadım niye öyle bakıyorsun bana?" Diye masumluk içeren sesle sordu Ariya. "Hiç başımı döndürüyorsun da ondan öyle baktım"dedi Azad elindeki papatyaları Ariya ya uzattı "Bunlar sana tarladan topladım"Ariya eline alıp kokladı "Teşekkür ederim çok güzeller " Azad Ariyanın çenesinden tutup kendisine çekti "Senin gibi saf güzeller "Ariya'm" diyip Ariyanın dudaklarına inidi bakışları Ariyayı kucağına alıp beline sarıldı sımsıkı "Ez ji te pir hez dikim xewna min" diye fısıldadı Azad başını Ariyanın boynuna yaslayarak. Ariya gülümsedi Azadın dudağına öpücük bıraktı
"Ez jî ji te hez dikim, çaven min en şîn" diye fısıldadı Azadın yanağını okşadı "Ne zaman istiyeceksin beni Babamdan?" Diye sordu
Azad burnunu Ariyanın açıkta olan boynuna sürtü "okul bittiğinde güzelim" Azad Ariyanın dudaklarına yapıştı Ariya kollarını Azadın boynuna bağlayıp sıkıca kendine çekti derin derin öpüşünce birden ARİYA diye biri bağırdı . Ariya birden irkildi ve kendini Azad'dan geri çekti "Eyvah Babam babamın sesi, napıcaz" dedi tedirginle Azad sevdiğinin yüzünü avuçladı "sakin ol güzelim " tekrar ARİYA diye bağırdı fakat bu sefer Babasının sesi değildi Babasının adamlarından birisi idi
"Yakalandık Azad öldürcekler bizi " Azad sevdiğine sarılıp arkasına aldı "Kimse senin kılına zarar veremez" Ariya babasıyla göz göze gelince korku dolu gözlerle bakıyordu fakat Babasının bakışları ateş püskürüyordu
"Ne işin var senin elin erkeği ile Ariya He katil mi edicen sen beni namusuzun kızı elin erkeğinle buralarda sürtüyorsun He " diye bağırdı Ariyanın Babası Azad ise sevdiğinin belinden sıkıca tutup arkasına çekti "Ağır laflar ediyorsun Özer amca" dedi Azad
Ariyanın babası elindeki sopayı sıkıca tutu "Sen kes lan sesini puşt kimin oğlusun lan sen kimlerdensin ha" Azad yutkundu "Halil ağanın Alhambra aşiretin torunuyum " Özer Amca alayla gülümsedi "Vay vay Halilin oğlusun demek öyle ha bak görüyor musun Mahmut kimlerle sürtüyor bu kız" Özer Amca Mahmuta başıyla işaret etti getir şu namususun kızını gebertecem onu" Mahmut Ariyanın saçından tutup çekiştirdi Azad bağırdı "Ariya ile evlenecem Özer amca babamla isteyecem Ariyama dokunmayın gözünü Sevim" sesi titriyordu Azadın.
Özer amca kahkaha attı "Mahmut duyuyor musun ne diyor bu velet size kız mız yok ölürsem de vermem kızımı Alhambra aşiretine" dedi sinirle Mahmut Ariyayı çekiştiriyor bi yandan "AZAD " diye çığlık attı Ariya "BABA ONA ZARAR VERME NOLURSUN ONA BİŞEY YAPMA" Özer kızının çığlıklarına kulak asmayıp elindeki sopayı Azadın sırtına geçirdi elindeki sopayla arda arda Azadın sırtına kafasına karnına geçiriyor" Ariya gözyaşlarını serbest bırakıp babasına yalvarıyor bi yandan da Mahmutun elinden kurtulmaya çalışıyor "BABA YALVARIRIM DÖVME ONU LÜTFEN YALVARIRIM YAPMA" Azad yerde acı içinde kıvranıyor gözü yüzü kan içinde paramparça kanla kaplı yüzü ağzından kan kusuyordu. Ariya Mahmutun elinden kurtulup babasının dirseğinden tutup durdurmaya çalışıyordu Özer dirseğini kızının karına geçirince Ariya tökezledi ayağı yerdeki taşa değince ayağı kaydı kaymasıyla yokuştan aşaya düştü düşerken kafasıyla Kayanın birisine çarptı Ariyanın son çığılıklarını duyan Azadın etkisiz hale girmeden önceki son sözleri Ariya'm dı.......
(Şimdi ki zaman)
Azad birden yattığı yerden sıçradı uyuya kalmış ve geçmişte olan rüyasına girdi uzağındı yerden doğrulup oturuş pozisyona girdi avucun iç kısmıyla gözlerini ovdu Şilanın eve geldiğinden beri geçmişini kabus görmüyordu derin derin nefes aldı Narine kaydı bakışları burukça başını yasladı sedyenin kenarına birden saçında el hissedince başını kaldırdı Azad "Narin sen ,sen uyanık mıydın " dedi şaşkınca Azad. Narin parmaklarını Azadın saçlarının arasına geçirdi "Sen uyuduğundan beri uyanığım" Gülümsedi "kaç saatten beri uyudum ki ?" Diye sordu Azad " İki buçuk saatten beri uyuyordun" dedi Narin sakince "kabus mu gördün?" Diye sordu Azad sorarcasına baktı "Evet nerden biliyorsun?" Narin burukça gülümsedi "Ariya diye sayıklıyordun onu gördün değil mi aklına geçmişin geldi rüyana girdi" Azad dişlerini sıktı gözleri doldu başını yana çevirdi Narini onaylarcasına salladı "Beni hiç bir zaman onu sevdiğin gibi sevmeyeceksin ona aşık olduğun gibi aradan o kadar yıllar geçsede hala onu unutamadığını görüyorum ama ben bunu bile bile seninle severek evlendim Azad yıllardır evliliğimizde intihar etmeye çalıştığını gördüm evlenmeden önce de hep gördüm bir sürü araba kazası yaptın isteyerek bilerek yaptığın araba kazalarında hep bedensel hasar gördün ama ölmedin ben acını bile bile seninle evlendim Azad evliliğimizin ilk yılında her gece sesiz sesiz ağladığını biliyorum ağlayıp uyuya kaldığın geceleri eve gelmediğin zamanlar Ariyanın mezarlıkta uyuya kaldığın geceleri biliyorum. Biliyor musun Ariya çok şanslı sesin gibi bi Adam onu sevdiği için çok şanslı keşke o kaza olmasaydı keşke ölmeseydi Ariya" dedi öksürerek "Ama Allah'ın verdiği kader bu işte öne geçemeyiz benim kaderimde sensin seni ilk gördüğüm tanıdığım zamanı hatırlıyor musun tepede görmüştüm seni ilk defa, uçurumda oturup ağlıyordun ben küçücük çocuktum 13 yaşındaydım saklambaç oynuyordum mahalledeki çoçuklarla tepeye saklanmak için gitmiştim fakat saklanırken seninle karşılaştım göz yaşlarını sildiğimi hatırlıyorum artık her gün o tepeye seni görmeye geliyordum bana sevdiğin kız yani Ariya hakkında eski güzel günlerinizi ve onu nasıl sevdiğini anlatırdın orda senden hoşlanmıştım aradan yıllar geçti büyüdük çok değişmiştin 18 yaşındayken de yakışıklıydın fakat üniversiteni bitirdikten sonra Mardin'e döndüğünde ayrı bi karizmatik ve yakışıklı olmuştun o gün bizim eve davetliydiniz ben işte orda aşık oldum sana" dedi Narin uzun nefes alıp vererek Azad akan gözyaşlarını elinin tersiyle sildi "Hatırlıyorum, hepsini hatırlıyorum hiç unutamadım ki " dedi Azad durgunlukla "Azad...." duraksadı Narin kollarını Azadın omuzuna sardı ensesine buse kondurdu „Narin zorlama kendini hade dinlen" yerinden doğruldu Ağa tam ayağa kalkıyordu ki Narin Azadın bileğinden tutu "Yeterince kadar dinlendim sadece yanımda durmanı istiyorum" dedi ince elini Azadının ellerinde haps ederek.
Azad derin nefesini dışa üfleyip tekrar koltuğa yayıldı Narin bakışlarını Azada dikiti "Annemgillere haber verdin mi hastanede yattığımı merak etmişlerdir şimdi ?" Diye sordu Azad ağa başını olumlu salladı " Anam haber verdi sizinkilere" dedi Azad "çocuklar çocuklarım nerde Hozanım nerde?" Diye sordu Narin telaşla. Azad burukça gülümsedi "Onlar evde Diyar ve Şilan bakıyor onlara merak etme" Narin Diyar ve Şilanın evde Yalnız olmalarına biraz şaşırmış ve Diyar hakkında iyi şeyler olmayacağına kanat getirdi Narinde az çok Diyarın hareketlerini oldun bakışlarını Şilana karşı olan tavırlarını fark etti ama emin değildi böyle bişeyin olmasını düşünemiyordu Şilan da Diyarın yengesi sayılıyordu sonuçta. "Onları yanıma getirir misin çocuklarımı özledim" Azad başını salladı telefonu çıkarıp Diyarın numarasını tuşladı iki üç çalışta açtı "Kardeşim çocukları hastaneye getir Narin uyandı onları görmek istiyor" bi müddet karşı tarafın konuşmasını dinleyip cevap verdi "Evet, hadi bekliyorum" diyip telefonu kapattı "Gelirler şimdi yarım saate " diye bir açıklama yapıp tekrar başını havaya kaldırdı Azad. Narin yerinden doğruldu bacaklarını sedyeden sarkıtı "Azad yardım edebilir misin lavaboya kadar gidip gelecem" Azad Narinin kolundan tutup yavaş hareketlerle Lavaboya kadar eşlik etti.