25.Bölüm

3.8K 132 54
                                    


Iyi okumalar 💫

Sabah kahvaltıdan sonra hemen hazırlandım elime Çantamı da alıp Avluya indim. Yüzüm asık bir şekilde Ağamın Karşısında Durdum " Ben hazırım Ağam gidebiliriz". Azad elinde ki sigarayı Yere atıp Kundurasıyla ezip Başını tamam diye salladı. Hiç göz teması kurmadan Konaktan çıktık Arabanın kulubünü çekip kapıyı açtım Yerime yerleşince Azadın da oturmasını bekledim. Ellerim kucağımda önüme bakıyordum. Dün Akşam bana dediklerinden sonra Geceye kadar Odam da ağladım hiç bir şey diyemedim Narinin ve Azadın benim hakkımda böyle düşünmeleri beni çok kırmıştı özelikle Azadın bana Doktora gidelim demesi beni çok üzmüştü Azadın bana soru yöneltmesiyle Daldığım düşüncelerimden Koptum. "Hayırdır niye bu kadar sesizsin?" Başımı yana çevirdim bi eli direksiyonda diğer eli de bacağının üzerindeydi bakışlarımı gözlerine çektim ifadesiz ve merak edici bakıyordu. Düz bir sesle " Hiç sadece Yorgunum" dedim tekrar bakışlarımı başka yere çevirdim.
"Öyle mi ne yaptın ki Yorgunsun?" Diye alay içeren sesle konuştu önüme bakarak gözümü deverdim "Neden soruyorsun Ağam?" Dedim aniden.
Nefesini sesli dışa üfledi demin ki alay içeren halinden eser kalmamış gaza basıp hastaneye doğru sürmeye başladı yolculuk boyunca hiç göz teması kurmadan önüme baktım. Araba yavaşlayınca Hastaneye vardığımızı fark ettim kemerimi çözüp beraber indik arabadan üstümü düzeltip kol çantamı boynumdan geçirdim. Azada bi bakış attığımda göz göze geldik sanki tepkimi ölçmeye çalışıyor gibiydi fakat ben ifadesiz öylece gözlerine bakıyordum, nedense kendimi çok yorgun hissediyorum hastane stresidir midir tam olarak bilmiyorum ana başım feci şekilde ağrıyor. Elimle tülbentimi düzeltip bearaber ben önden Azad arkadan  hastaneyin Giriş kapısından geçtik. Koridordan geçip hemen Doktorumun odasına girdik bu kaç dakika bekledikten sonra Doktorum içeriye girdi. Ikimize de bakıp elini bana uzatı "Merhaba Hanfendi Ben Kadın Doktoru Sedat Bey" Elini sıkıp gülümsedim Sedat Bey elini Azada uzatınca Azad bi doktora bi uzatılmış Eline indirdi, alayca es geçti tıslayıp elleri kumaş pantolonun cebinde koltuğa oturdu. Sedat Bey Masasının üzerindeki Formüleri inceledi "Evet şikayetiniz nedir Hanfendi?" bana yönelik soru sorunca, ağzımı açıp tam bişey söylicekken Azad lafa girdi "Çocuk olmuyor Doktor karım kısır mı onu bilmek istiyoruz "karım kelimesini bastırarak Sedat Beye kısmış gözleriyle bakıyordu belli ki hiç haz etmedi bu Doktordan. Sedat Beyin bakışları tekrar bana kayınca " Gününüz ne sıklıkla geliyor Efendim?"diye sordu biraz utanarak elimi şalımdan çıkan bi kaç saç tutamlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım Azada baktığımda gözlerini Sedat Beyden bi saniye bile çekmiyordu. Tekrar Doktora çevirdim bakışlarımı "Şey normal sıklıkta geliyor " Başını salladı "Peki geldiğinde nasıl geliyor çok mu veya az mı geldiğinde ağrılarınız çok oluyor mu Efendim?" Azadın dizinde olan eli bacağı sinirden sallanıyordu "Doktor tehlikeli sorular soruyorsun?" Diye sitem etti. Sedat Bey buğazını temizleyip "Efendim bunları sormam gerek " diye bir açıklama yaptı.
"Ilk iki günde aşırı karın ağrım oluyor sornaki günlerde normal geliyor ne çok ne de az " diye hemen lafa atladım. Azadın sinirli bakışlarını üstümde hissedebiliyordum tedirginlikle yerimde Durdum.
Sedat bey not aldı dediklerimi bişeyler daha karalayıp "birazdan kan vermeniz için hemşirelerden birine gitmenizi istiyorum" Başımı salladım "tabi" Doktor ayağa kalkınca bende hemen kalktım "koridordan çıkıp loca görünüyor zaten orda kan vermeniz gerekiyor derseniz yardımcı olcaklar size tekrar geçmiş olsun " diyip dosyasını da alıp çıktı. Azada bakışlarımı çevirdim oturduğu koltukta yayğın bir şekilde oturuyordu ceketini düzeltip ayağa kalktı. Beraber locaya yürüdük orda da kolumdan üç tüp kan aldılar. "Tahliler ne zaman çıkar?"diye sordu Azad Hemşireye, Hastanemiz bugün çok yoğum testleri biterceğimiz mümkün değil yarın öğlenden sonra hazır olcaktır efendim" dedi ikimize de gülümseyrek. Azad başını salladı "Hadi Şilan yürü gidiyoruz" badimi indirip çantamı elime alıp dönünce sendelendim Azad belimden tutup endişeyle "iyi misin?" Dedi başımı evet olarak salladım "tansıyonum düştü sanırım" belimi sıkıca tutup diğer eliyle bileğimi tutu. Bizi bekliyen Adamlarından birini çağırdı "Su getir Hanıma " dedi Adamı hemen kantine doğru indi. Yavaş adımlarla çıkışa doğru yürüdük Adamı suyu getirince hemen kapağını açıp bi kaç yudum aldım Azad elimden şişeyi alıp kafasına dikti. Arabaya yerleşip konağa geçtik ev Ahalisi bizi merakla bekliyordu. Avluya çıkınca Yade Havva bize merakla sordu "ee oğlum gelinimizin durumu nedir? " heyecanla. Anlaşılan herkes daha beli olmayan bişeye yani kısır olduğuma inanıyor gibi idi. "Yok Anam sonuçlarını yarın alacaklarmışız" dedi Azad düz bi sesle "Neyse benim Şirkete gitmem lazım" "Ağabe bende geleyim mi? " diye geldi Diyar arkasından.  Azad onu durdurdu " gerek yok Diyarım" bana bakarak "sen eve dikkat et" dedi gözlerimin en derinine bakarak bundan rahatsız olup başımı eğidim. Diyar bana bakarak imalı imalı gülümsedi "Tamamdır ağabem" gözümü devirdim "rastgele oğlum " dedi Yade Havva Azadı geçirerek.

Kuma - (Karmaşık Sevda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin