Havva hanım gelinin baktı yere bakar kim gelmiş diye " Hoşgelmişsen Narin kızım geç içeriye gel Kahvaltı et açmısın" Narin karşısındaki yeni yüzden bakışlarını çekip hanımağasına tebesüm ederek cevap verdi "Yok Ana annemlerde ettim ben kahvaltımı izninizle odama çıkayım"
"Iyi kızım zaroklar ( cocuklar) nerdedir" Şilan hala şaşkın bakışlariyla kaynanasını ve adını yeni öğrenen ama hâlâ kimin oğuldunu bilmeyen Narine oturduğu yerde sesizce konuşmalarını dinliyordu
Havva hanım gelininden cevap bekliyodu
Narin tekrar kaynanasına cevap verdi
"Dayıları onları parka götürmüştür hanımağam" Havva hanım kafasını
Onaylar onyamaz Narin merdivenlerden odasına çıktı
Ev ahlisi kahvaltılarını strikten sonra akşam yemek için yemek yapmaya
Koyulmuştu pilavi karıştıran Şilan öyle dalmıştıki çoçukların mutfağa koşarak geldiklerini küçük sarışın kızın ona çarpasıya fark eti önce yerinden sıçradı sonra yere düşen küçük kıza baktı kıza gülümseyip
Kalkmasına yardim etmek için onunla aynı hizasına geldi "Yavaş küçük Prenses bakim acıtmadin biyerini" küçük kız Şilana gülümseyip
Deniz gözlerini yere eyip utandı başıyla hayır acımadı mağnasinda salayıp yerinden kalkti sarı saçlariyla masmavi gözleriyle Şilani biraz kıskandırmıştı kimin kızıydı bu acaba diye düşünüp" adın ne senin bakayım" Lorin diyip dişleri ortaya çıkaçak kadar gülmüştü Şilan yanaklarından öpüp okşamıştı
"Demek adın lorin ha ne güzel bir adın varmış annen baban kim senin
Diye sormuştu" küçük lorin ellerine bakıp annem Narin babam Azad diyip
Mutfaktan avluya koştu o an Şilan kala kaldı ne demişti az önce küçük kız annem Narin babam Azad mi demişti gözlerini bümbüyük açmıştı
Inanamiyordu demeki sabahki Narin KUMASI Narinmiş neden bundan kimse bahsetmedi niye şimdi haberi oldu bundan kaynanası bile birşey demedi ellini ağzına götürdü o saniyede yardımcı Rabiya girmişti
Gelinağasını öyle görünce soru verdi
"Gelinağam iyimisiniz " Şilan elli ağzında hala Rabiyaya bakıp hemen mutfaktan çıkıp gözünden bir damla akmasına ellinin tersiyle silip yukarıya odasina koşup kapısını kilitleyip kapıya yaslandı bunun hesabını soricaktı Azadtan saklamıştı
Bunu herkes Şilandan odadaki banyoya girip ellini yüzünü yıkadı
Banyodan çıktıydasında aklına ocaktaki pilav geldi " ax tamamen unutmuşum of Şilan of" diye söylenip
Hemen odadan çıkıp tam merdivenlerden inicekti ki Narini gördü karşıdaki odadan kucağinda erkek bebeklen çıkmıştı onunla gözgöze gelip bebeye baktı oda Azadın çoçuğuydu içi burkuldu biraz
Kaçtane çoçuğu vardı kocasının ne ironi ama bunu bile bilmiyordu hiç birşeyden haberi yoktu düşüncelerinden kopup asıl olan aklına geldi etteklerini tutup merdivenlerden hızlıca inip mutfağa koşmuştu nefes nefese kaldında ocakta pilavla ilgilenen Rabiaya bakıp bi oh çekti içinden Rabiaya gelinağasını nefes nefese gördüğünde
"Birşey mi istediniz gelinağam"
"Ay yok Rabiyacım ya Ben pilavı tamamen unutmuşum kusuruma
Bakmaysın" Rabiya tebesüm ederek olurmu hiç gelinağam Ben haletim zaten kurtadım yani" ikiside gülüp
Yemeklere devam etmişti___
Iki üç saat içinde yemekler bişmiti sofra kurulmuştu son şeyler koyulduğunda avluda evin erkekleri
Berildi Azad içeriye girdinde Şilanla göz göze geldi gözlerini çeken Şilan oldu ilk önce Elini yüzünü yıkayıp olan Azad ağa hemen sofradaki yerini aldı Şilan Azadın karşısında Azadın yanindaysa Narin oturuyor kucağındaysa tombiş erkek Bebek oturuyodu onun yanındaysa iki küçük sarışın kzlar oturuyordu üçüde ayn Azada benziyordu acaba bizim bebeyimizide severmiydi ilerideki zamanındadiye düşünmüştü ne diyorum ya diye afalayıp yemeyine odaklandı pek ihştahı olmasada ayıp
Olur diye bir iki lokma yemeye çalışıyordu tabiki yemeye çalşırken
Azad tarafından izlendiğnden bi habersiz.Yemek yendinden sonra çaylar yapılmış terasta içiliyordu Narini görememişti Şilan odasındadır belki
Diye geçişirip Azadı ağrıyordu gözleri
Dona kaldı tombiş bebek Azadın kucağındaydi ve kıpır kıpır oynuyordu yerinde Azada baktığmda
Yüzü gülüyordu oğluşunu çok sevdiği beli oluyordu ilk defa görüyordu Şilan
Bunu çok isterdi yaninda da gülmesini ona güzel davranmasını
Düşünün bebeyi bile kıskandı bebişin yerinde olmak isterdi. Şilanın dağldıni gören Azad yüz ifadesini yine herzaman ki gibi oteriterleşirip
Bebeyi Annesine verip "Şilan odaya diyip yanimdan geçti" irkilip hemen arkasından odaya yürüyüp bu sabahkı soru aklima geldi hesap soruçaktim ondan odaya girip kapıyı arkamdan kapatıp ellerimi birbirine bileştirip heycana nasıl söze başlayim diye düşünüp Azadın benim bu halime çatık kaşlarıyla bakıp üstünü deyşirmeye başlıyordu zaman kaybetmeden sordum ona " Neden çoçukların oldunu söylemedin neden kimse bundan bahsetmedi bana"
Bi an söyleyi vermişrim çok korkudordum ondan bana bağrırmadindan birden duraksayip adımlarını bana yaklaştırıp iki üç adımla burun burunyadık o geldikce Ben arkaarka ilerliyordum sonunda sırtımın duvara çarpmasıyla durmak zorunda kaldim Azad yerinde durdu gözlerini bana dikmişti masmavi gözlerini öyle koyulaşmıştı ki yüzünü bana yaklaştırarak "hesap mi verecem Ben sana ha" diye bağırmıştı birden yerimden sıçramıştım korkudan terliyordum "bunu bilmem benim hakım senden de duymam hakım" " bana bak cevap verme alırım ağayımın altına tıslayıp yanımdan geçti gözyaşlarımı tutamaıp ağlamaya başladım
Kendime biraz olsun geldimde ellimi yüzümü yıkayıp üstümüde deyştirip
Mor askılı geceliğmi giyip üstüme baktım bu gecelik çok kısaydı popomu zor kapatıyordu yatama girip yorganı üstüme serip uyumaya çalıştım Azad gelmemişti kesin Narin dedir diye düşünüp uyuya kalmştım sonundaAzad sinirle odadan çıkmıştı kimse ondan hesap soramazdı Şilanada o yüzden bağırmıştı söylemesine gerek yoktu öğrenicekti eninde sonunda
Ellini saçlarından geçirip çalışma odasına girmişti biraz kafasını dağtmalıydı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuma - (Karmaşık Sevda)
RomanceBir varmış bir yokmuş sinirli sert bir ağa bozuntusu varmış karısıyla pek ilgilenmeyen bir adam adêtden dolayı ikinci bir evlilik yapmak zorundaymış bundan habersiz güzeller güzeli bir genç kız varmış evleneceği adamın zaten çocukların var oluşu...