Bunun burda ne işi vardı yoksa hayır bu olamaz o mu beni istemeye geldi allahım lütfen bu doğru olmasın düşüncelerimden kopup babamın sesini duydum da onlara döndüm
"Kızım ne duruyorsun orda gelde misafirleri bi Hoşgeldın de"
Utana utana onlara yaklaştım Halil ağanın ve Havva hanımın elini öptüm
Tekli koltukta bir adam oturuyordu oda herhalde Azadın kardeşi onada elimi sıkıp Dilanın yanına oturdum
"Maşallah gelinimizde pek güzel" dedi Hava hanım.
Utandım başımı yere eydim o sırada Dilan dirseğini benim koluma vurdu kafasını kulağıma yaklaştırıp bana " Enişte gözlerini senden alamadı baya sinirli gözüküyor senin güzelliğini mi kıskandı ne" dedi. Kafamı hafif kaldırıp göz ucuyla ona baktım gerçektende sinirli bakıyordu bana sanki yanlış birşey yapmışım yada yanlış birşey demişim gibi. Dilanın elini cimcikleyip "ne saçmaliyorsun Dilan" dedim "Ay abla ne yapıyorsun ya" "Çok konuşma Dilan dön önüne"dedim sinirle Babamın bana seslenmesiyle ona baktım
"Kızım de hayde kahveleri getirin" Kafamı tamam anlamda salayıp mutfağa gittik Dilanla. Bejna kahveleri hazırlamıştı bile tepsiyi tam götürmek için alacaktım Bejna beni durdurdu "dur dur Şilan en önemlisini unutun sen" diyip kavanozdan acı biber tozu bide tuz çıkarıp kahvenin içine atı anlamsızca Bejnaya baktım. " Bejna ne yaptın ya" dedim. " A a Şilan olurmu Eniştemize yaptık mal mısın sen adêtdendir götür götür sen kahveleri"dedi durumdan pek eğlenen Bejna. oflayıp kahveleri götürdüm önce Halil beye, Havva Hanıma, babama, anneme en sonunda bir korkuyla Azada yaklaştım ona bakmadan tepsiyi ona tutum kahveyi alması için. bana şu an öfkeyle baktını hisediyordum yerime geçer geçmez Azadın öksürdüğünü duydum. Dilan ve Bejnanın kıkırdıklarını gördüğümde bende Azada bakarak kıkırdadım bakmaz olaydım bana sen görürsün bakışı attı hemen yüz ifademi değiştirdim başımı yine öne eğdim gözlerimi ayaklarıma diktim.
Lafa direk Halil ağa girdi " evet sebebimiz ziyaretimiz belli Allahın izniyle Peygamberinin kavliyle kızımız Şilan oğlumuz Azada istiyoruz . Elim ayağım titriyordu adeta çok korkuyordum babamın ne diyeceğini bilmiyormuşum gibide korkup bekliyordum " E bana ne düşer koskoca Alhambra aşiretin ağası Halil ağa bizden kız ister bize laf düşmez verdim gitti" dedi Babam çok sevinmişe benziyordu "Hanımım getir yüzükleri hele" dedi Halil ağa karısına bizi de yanyana koydular yüzükleri Parmaklaımıza taktılar.Tek ağızdan Hayırlısı olsuna diledi herkes. Biraz daha oturup kalkdılar. herkes ayaklandığında tam Azadın yanından geçeceken o benim kolumdan tutup beni Mutfağa çekiştirdi ben daha birşey demeden o lafa atladı " bunun hesabını ödeyiceksin"dedi yüzünü bana yaklaştırarak bende o yaklaşdıca arkaya iki üçadım atmamla tezgaya carpmam bir oldu Azad'ta bu durumdan faydalanarak bir eli hâlâ kolumu tutmuş öbür eliyle de beni tezganın arasında sıkıştırdı. " Anlamadım"dedim korkarak yüzünü daha fazla yaklaştırıp dudaklarıma bakarak " Kahveyi tuzla karıştırmandan bahsediyorum şu an" dedi kolumu daha fazla sıktı Ağzımdan inleme kaçtı kolumu onun elinden kurtarmaya çalışdım ama çalışmamla kaldı çok sıkı sıkıyordı ki morarmasından şüpem yoktu " ya bıraksana kolumu canım acıyor biri görür şimdi" dedim Kolumu ondan kurtarmaya çalışıyordum.
"Görsünler Nişanlımsın sen artık beni hafife alma canın daha fazla yanar"diyip gitti. Ne saçmaladığını ve ne yapdığını zanediyordu bu ya. Mutfaktan çıkıp odama koştum kendimi Yatağa atıp Sabaha kadar ağladım böyle olmasın Asla istemiyordum fakat elimden hiç bir şey gelmiyordu Ailem yaptı yapacağını ve beni Ona verdi geri dönüş yoktu bu işin, artik Nişanlı bir genç Kızım.Sabah feci bir Baş ağrısıyla uyanmıştım. Yatağımdan kalkıp banyoya girip duş aldım rutin işlerimi haledip odaya girdim. Dolabımdan çiçekli toz pembe elbisemi çıkardım Ayakkabı olarakta hafif topuklu olan krem renginde ayakkabılarımı giyidim. Makyaj masama geçtim kafamda havlum vardı. telefonumu çıkarıp şarkı açtım makyaj masama bıraktım sonra Rimel, Göz Kalemi , Farımıda sürdüm hafif Anlıkta sürdüm Dudak rengimden bir ton koyu bir Ruj da sürdüm saçlarımı tarayıp kurutum uclarınada bukle şeklinde şekil verdim saçlarımı önume bırakıp toz pembe renginde şalımı taktım.
Aşağa indiğimde kahvaltıyı hazırlamak için yardım ettim "Günaydın ana"dedim "günaydın"dedi elimde Tepsiyle Mutfaktan çıktım. çıkmamla melek üstüme koştu "şilan ablaaaa" baçaklarıma sarıldı sarsıldım hafif dengemi tutmaya çalıştım "dur prenses Elimdekilerini döküceğim yoksa "diye uyardım Cimvimeyi. Merdivenden Rîzgar abim inerek bize güldü" günaydın melekler" "Günaydın Abim" dedim Gülümsiyerek "günaydın Ridal abi" dedi Melek evet Rîzgar diyemiyor kendisi bu yüzden de Ridal diye hitap ediyor. Sofraya herkes oturduğunda kahvaltı sesiz bir şekil de ediliyordu tâki Annem Evlilik konusunu açana kadar "bugün düğün alışveriş yapacağız Hanımağa aradı Bugün kahvaltıdan sonra hemen gidek" Içimden ofladım moralim bozulmuştu " Tamam Ana" diye geveledim sıkın bir şekil de. Müstakbel Kaynanamgilerin Arabaları geldi Azad gelmemişti böylesi benim için daha iyidi aman gelmesin. Ben, Annem ,Melek bide Dilanla birlikte Havva Annenin Arabasına bindik. Çarşıya gelene kadar Annemle Düğün hakkında komuşmaya başlamışlardı hiç oralı değildim başımı Yola çevirip Etrafı izlemeye başladım. Çarşının içine girince bi yerde park etti Şöför ilk önce Bir Gelinlikciye girdik. Gözlerimi Tonlarca Gelinliklerin arasında gezdirdim hepsi çok güzellerdi her kızın hayalı gibi Gelinlikler Masallarda Anlatıldığı gibi Parlak Geniş Uzun kuyruklu Beyaz Bi Meleği andırtacak kadar güzellerdi. Burukca gülümsedim bende istediğim sevdiğim birisi ile burda hevesli hevesli Gelinliklere bakmak isterdim beraber seçmek.Herkese nasip değil di böyle bir Mutluluk tıpkı benim gibi bana da nasip değil di. Kafamı çevirince bana Prenses modelinde 5 tane gelinlik tutuşturdu Havva Hanım "Al kızım bunları beğendik Senin için dene de üstünde görelim" Başımı sallayıp kabine girdim kızları bir hevesle denemek vardı fakat ben Zorla giyiyordum bunları hemde hiç istemeden. Denediklerimin hiç birisini beğenmemiştim yada somurtuğum için isteksiz denediğim için beğenmemiş olabilirim sorum Gelinliklerde değil di ben bu şekilde denemek istemiyorum. Zor bela denedim hepsini Bizimkilerde pek beğenmemişti Kabinden çıkınca Camın orda duran Prenses Modeli eteği kabarık Tülleri simle kaplıydı. Uçlarında taşlar vardı kolları danteliydi Çok güzeldi Hayatımda belki bu kadar güzel Gelinlik görmemiştim. Onu elime alıp tekrar kabine girdim üstüme zor bela geçirdikten sonra Perdeyi açtım kendimi Onlara gösterdiğimde herkesin ağzı açık gözleri bümbüyük açmış bakıyordu. Havva hanım yanıma gelip "Maşallah çok güzel olmuşsun gelin Allah nazarlardan korusun tütütü"dedi. Cidden tam oturmuştu üstüme Başka bi Evliliği demeye Gerek yoktu Bunu almanya karar verdim. Alışverişimiz 3 saat sürmüştü herşey alınmıştı Kınalık olsun Çeğizlik hepsi alınmıştı. Bizi geri Eve bıraktıklarında Vedalaştık Tüm Poşetleri kapıcıya verip direk odama geçtim çok sokulmuştum Bütün. Üstümü de değiştirip Yatağıma geçtim ve uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuma - (Karmaşık Sevda)
RomanceBir varmış bir yokmuş sinirli sert bir ağa bozuntusu varmış karısıyla pek ilgilenmeyen bir adam adêtden dolayı ikinci bir evlilik yapmak zorundaymış bundan habersiz güzeller güzeli bir genç kız varmış evleneceği adamın zaten çocukların var oluşu...