Keyifli okumalar💎Rüzgar Narinin tenini yalayıp geçiyor, tüyleri ürpermesine rağmen yerinden kıpırdamıyor başı kolunun üzerinde Pencerenin önünde dayalı, Hozanın çığlık veya ağlama sesini işitmiyor. Beşiğin korkuluklarından tutunmuş Annesine bakarak adeta ağlayarak yalvarıyor
Fakat Narin Hozanın çığlıklarına rağmen hareket etmiyor,ellerini korkuluklara ayaklarını da yere vuruyor. Saat Gecenin üçüydü Azad ağa ve adamları olay yerinden Diyarın kolundan vurulmasıyla gittiler "Ahh" diye inledi Diyar elini yarasının üzerinde bastırdı Azad ağa silahından son kurşunları sıkıp Arabaya koştu "Dayan bremin" Hazar etrafına bakındı endişeyle "Ağabey Adamları her yerden geliyor kaçalım" Azad ağa dişini sıktı sinirle "Erkek adam korkaklar gibi kaçmaz Hazar bunu öğrenemedin mi " diye tısladı Hazar kardeşine. Hazar sıkkınlıkla nefesini dışa üfledi " Bilirim Ağabeyim fakat Diyar yaralı ateşler nerden geldiği belli değil sanki onları basacağımızı biri haber verdi " Azad ağa kardeşinin söylediklerine ani refleksle baktı bu doğru olabilirdi biri haber uçurmuş yoksa baskın yapacağımızı nerden bilirlerdi heleki bu kadar adamlarla bu işte bi terslik vardı „ Hazar Diyar hayde burdan gidelim" Kardeşler birbirlerine bakıp Ağalarını onayladı. Azad ağa Ekremin Konağına bakıp kısık sesle "Görüşeceğiz seninle Ekrem Puştu" diye söylendi. Ağa Adamlarını toplayıp Arabalarına binip çekip gitti. Gaza basıp hastaneye doğru sürdü Diyarın kanaması durmuyor eliyle bastırmasına bile, sonunda Hastaneye varıp Acile koştular hemşire gelip Diyarı acil odaya aldı "Burda bekleyiniz Doktoru hemen çağırıyorum" diye bir açıklama yapıp Odadan ayrıldı Hemşire. Hazar yere akan kanı görünce yüzünü ekşiti "Abi kanın yere damlıyor la " Diyar sedyede oturmuş başını duvara yaslamış bir şekilde kardeşine baktı "Nerde kaldı lan bu Doktor kan kaybından ölecem" diye sinirle tısladı Hazar ise Abisinin bu durumda olmasına güldü, Diyar Hazarın güldüğünü fark edince elindeki kanlı bezi ona fırlattı "Kes lan gülmeyi geçiririm tekmeyi şimdi sana şerefsiz" diye sinirle gürledi. Hazar hiç Abisini takmıyor ve onu kuruttuğu için keyifle sessizce anırıyor Diyar tam ağzını açmış tekrar Hazara söylenecekken Doktorun içeriye gelmesini görünce sustu. "Geçmiş olsun genç Adam" diyerek Diyara elini uzattı Doktor, Diyar ne kadar Doktorun 'Genç Adam demesine kıl olsada bişey demeyip elini uzattı Doktora.
Doktor Diyarın gömleğinin Kol tarafını makasla kesip inceledi kolundan gelen kan damlalarını bez ilen temizleyip kolunu hareket ettirmeye başladı Diyar acıdan dişini sıkıyordu.
" Kurşun kolundan geçmemiş ama sıyırmış bu iyi bişey,geçmiş olsaydı ameliyat ettirip alçıya almam gerekirdi bi kaç dikiş atıp taburcu edebilirim sizi" diye bir açıklama yaptı Doktor eline Alkol şişesini alıp pamuğa döktü kesilmiş olan yere bastırdı tenini yakmasına rağmen Diyar gıkını çıkarmıyordu elini yumruk şeklinde yapıp ağızına götürüp ısırıyordu öylece acısını dindirmeye çalışıyor. Doktor sonuda yirmi tane dikiş atıp büyük bir tane yara bandı ile üstünü kapatıp beyaz delikli bir sargı bezi ile sardı reçeteye bi kaç tane merhem be ağrı kesici yazıp Diyarın eline tutuşturdu "Nasıl ve ne zaman merhemleri kullanacağın reçetede yazıyor bide bunu kendiniz değil birinin yardımıyla uygularsanız iyi olur" Diyar başı ile Doktoru onaylayıp Gömleğini üstünden çıkarıp çöp kutusuna attı "Ağrınız artırsa Acile geliniz tekrar geçmiş olsun" dedi Doktor Diyar başını sallayıp Oturduğu sedyeden kalkıp Hazar'la birlikte çıkışa doğru yürüdü. "Gene iyisin ha kurşun sıyırmış vallaha çok iyi dayandın Abi" diye alayla güldü Hazar Diyar sinirle bir bakış atınca Hazarın gülmesi soldu Koridora yürürken Azad ağalarına doğru yürüdüler Azad ağa oturduğu yerinden kalkıp Yorgun bakışlarıyla kardeşine doğru baktı " bitti mi işiniz" diye sordu. Hazar bir yandan esniyordu uykusuzluk gözlerinden okunuyordu. Azat şaşkınca Diyara baktı "üstün niye çıplak senin?" "Doktor kolumu dikerken Gömleği kesti Ağabey, bende çöpe atım napacam" diye cevap verdi Ağasına. Ağalar etrafına baktığında Hastanenin, hemşirelerin hayranla bakışları Diyarın çıplak yapılı Vücudunda olduğunu gördü, kimisi hayranlıkla kimisi ağzı açık süzüyordu Diyarı. "Bütün kızların gözü sende Abi" diye gülümsedi Hazar, Hazarın dediği ile Diyar piçimsi gülüşünü Kardeşine atıp Arabaya doğru Burnu havada yürüdü. Arabaya yerleşip doğru Konağa sürdüler Hazar kolunu cam kenara yaslayıp elinide anlına dayayıp esnedi "Acaba kim haber uçurdu konağa basıcağımıza?" Diye sordu birden. Diyar sol eliyle yarasını tutup camdan yolu izliyordu Azad ağa direksiyonunu sağa çevirip Ana yola girdi "Öğreneceğiz elbet bremin bu iş böyle sakin sedasız kalacağına mı sandın Adamları toplayıp bu işin kökeni kim kurmuş diye bulmadan kolayca bırakmam Alhambranın Ağasının kanını yerde bırakmayız" diye konuştu Ağa sakin içeren bir ses tonla. Konağa varınca Arabayı park edip indikleri zaman Konağın Kapıdaki Adamlar endişeyle Diyar ağalarına baktılar "Diyar Ağam geçmiş olsun kötü bişey yok ya" Diğer Adamda arkadaşını onayladı "Evet ağam nasıl oldu iyimisiniz?" Diye sordu endişe içeren bakışlarıyla. Diyar başını salladı "Yok bişey iyiyim" diyip Kapıdan girdi Azad ağa ise araba anahtarını Uzun boylu adamına verdi " Said dikkat edin gözünüzü dört açın bu gece Sabaha kadar bu sıralar tehlikede olabiliriz" dedi sakin bir sesle. Said başını salladı "Emrin ola Ağam"
Hazar direk odasına çekildi Diyarda Mutfakta oyalanıyordu Azad Ağa kardeşine istirahatler dileyip Merdivenleri çıktı, Narinle olan odasına yaklaşınca Koridora kadar bi bebek ağlama sesi geliyordu Azad ağa şaşkınca kaşlarını havaya kaldırdı bu saate kadar Narin uyanık mıydı diye düşündü Kapının kulübünü indirince yavaşça Kapıyı araladı bide ne görsün Hozan beşiğin korkuluklarına tutunmuş kıçını yırta yırta çığlık atıyor gözleri ağlamaktan kıpkırmızı. Hozan babasının geldiğini farkına bile varmamış Azad ağa ışığı açınca daha net görebildi Oğlunu endişeyle hemen kucağına aldı oğlunu Babasını gören Hozan Sımsıkı sarıldı babasına başını gövdesine yasladı sakinleştirmeye çalışıyordu Ağa pışpışlayarak "Oğlum benim Şşttt" Azad ağa oğlunu öpüp okşuyordu Etrafına bakındı Cam kenarında uyukladığı Narini fark edince sinirle dişini sıkıp kaşını çattı kimse mi bu çoçuğun Çığlık çığıla ağladığını duymamış veya fark etmemiş diye geçirdi içinden. Narine biraz daha yaklaşıp omuzundan sarstı Ağa "Narin kalk çoçuk burda harap oldu" Ağa Narinden tepki görmeyince daha fazla sarstı "Şşşt sana diyorum" dedi biraz sesli söyleyerek , fakat Narinden hala bi tık yok Hozan baş parmağını ağzından çıkarıp annesine gösterdi "bub buu " diye sesler çıkarıyor Bu diye Annesini babasına gösteriyor Annesinin bi sorunu olduğunu hissetmiş ki hıçkıra hıçkıra parmağıyla Annesine doğru gösteriyor. "Noldu oğlum Anneni mi istiyorsun?" Diye Oğluyla bebeksi bi sesle Oğluna sordu Azad Ağa. Daha fazla dayanamayıp Narinin yüzünü örten saçlarını kenara çekti anlına dokundu buz gibiydi "Pencereyi de açık bırakmış Kadın sana diyorum" diye bağırdı Azad ağa. Narinin kolu boşluğa düşünce Azad ağa durumun normal olmadığını sezince Oğlunu Yatağının ortasına oturtu ,Hozan ellerini çarşafa vuruyor sakinleşmişti fakat sesizce hıçkırıyor Babasını ve Annesini izliyordu. Azad ağa telaşla Narini doğrultup Yüzünü tokatladı fakat ne gözünü açıyor nede kendine geliyordu "Narin aç gözlerini Şş Narin sana diyorum aç gözlerini" dedi Azad ağa endişeyle, Babasını bu durumda gören Hozan korkarak ağlamaya başladı sesizce Azad ağa Hozana çevirdi bakışlarını Oğlunu Kucağına alıp Odadan çıktı Feyzanın odasına koşup kapısını yumrukladı " Uyan Feyza çabuk Narin bayılmış" diye bağırdı Feyza uyku mahmuruyla neye uğradığını şaşırmış öylece bakıyordu Hozana "Al Oğlumu sana emanet " diye tutuşturdu Hozanı Feyzanın kucağına, Feyza Ağabeyisinin dediklerini yeni idrak etmiş ki şok içerisinde gözlerini pörtledi "Ağabey ne diyorsun" dedi şaşkınlıkla Azad ağa Kız kardeşine bişey sormamasını ve Annesini uyandırmasını söyledi. Gürültüden Uyanan Hazar ise başını kaşıyarak yanlarına geldi "Noluyor ya?" Yayılmış yarım ağızla konuştu. Feyza telaşla üstüne bir hırka geçirip abisine baktı "Yengem bayılmış" dedi Kucağında hozan ile Feyza bütün konaktakilerini uyandırmaya Ve durumu anlatmaya gitti. "Yade uyan Narin yengem bayılmış" Yade Elini dizine vurup ağıtlar yaktı "Zu keçam zu hastaneye" diyip Avluya koştu. Azad ağa kucağında Narinle Merdivenleri aşağıya koştu Arabaya doğru götürürken Narini ayıltmaya ve konuşmaya çalışıyor "Aç gözlerini Gulemin" dedi acizce Bir kadını daha kaybedemezdi...
Babasının kucağında Annesini gören Hozan ağlayarak baş parmağını gösterdi "Mammam bub buu" diye sesler çıkarıyordu Feyza kucağında Hozanı sakinleştirmek için Sallıyordu gözünden yaş damladı " Şş tamam kuzum Anne hastaneye gidiyor bak". Derya ile Lorini Şilana emanet etti Yade. Hazar çabucak Şöför koltuğuna geçti Diyarda gelmek isteyince Azad ağa onu durdurdu biri Konakta kalmak zorunda idi ve çocuklara göz kulak olmak olmalıydı "Sen gelme Diyar çocuklara bak sana emanet konakta sana ve Adamlara emanet" diyince Diyar başını salladı açıkta olan kapıyı kapatıp Konağa girdi Diyar da abisi gibi çok üzülmüş ve endişe etmiş Narin yengesini pek sever. "Hazır mıyız?" Diye sordu Hazar Abisine "Bas gaza Hazar zu" diye telaşla bağırdı Azad ağa. Diğer Arabada ise Yade Havva , Feyza kucağında ağlayan Hozan ve Halil Ağa vardı onlarda hemen arkalarından gitti.
Konakta sadece Şilan ,çocuklar ve Diyar vardı
Diyar Avluda öylece gidip geliyordu arkasını dönünce bir adet Onu izleyen ve önünde duran Şilan beklemiyordu şaşkınca baktı "Ne var?" Dedi sorarcasına. Şilan Diyarın sorusu ile yüzüne gelen saç tutamını kulağın arkasına yerleştirdi Diyarı çıplak vücudunu süzerken Sargılı olan kollu dikkatini çekti "Koluna noldu senin?" diye sorup Yakınlaştı parmaklarıyla Sargıya dokundu Diyar ne yapmaya çalıştığını anlamıyordu kafasında bir sürü soru işareti Merak ediyormuş gibi hareketi yoktu Şilanın çünkü merak etmiş olsaydı bu kadar yakınlaşmazdı Kendisine diye geçirir vermişti aklından Diyar. Fakat Şilanın nazik dokunuşları Diyarı heyecanlandırıyordu siktiri geçirdi içinden derin nefes aldı sonunda kuracağı kelimeleri buldu "Çatışmada oldu önemli bişey değil" dedi sert bir sesle Şilanın sıcak ellerini hissediyordu Diyar Şilan biraz daha yaklaşıp tüm ellerini Diyarın Sargısına sardı "Emin misin Sargın kanıyor" dedi Şilan sakince Şilan başını Diyarın yüz hizasına kaldırınca burun burunaydılar. Bir adım daha yaklaşsa Şilan dudakları birbirine değerdi Diyar halüsinasyon görür olamaz gece hiç toz felan çekmemişti ama gerçek olacak kadar da imkansız gibi bulunduğu durum Diyar tam ağzını açıp bir şey söylüyecekken Şilan uzaklaştı "Sargını değiştirmen gerek istersen sana yardım edebilirim" dedi Diyarın yarasına bakarak. Diyar başını salladı "olur zaten birinin yardıma ihtiyacım vardı" diye bir açıklama yaptı "İlaçlar poşetin içinde Mutfakta duruyor " Şilan başını sallayıp gülümsedi Mutfağa gidip ilaçları getirdi Diyar Avludaki koltuklarından birine yayılmış kollunu da kırlente yasladı. Şilan Diyarın yanına oturup gereken şeyleri poşetten çıkarıyordu Diyar her yaptığı hareketini izliyor derin nefes alıp kokusunu içine çekti. Başı eğik olan Şilan kaldırınca tekrar gözleri Diyarın Çıplak yapılı vücudunda ve kaslarında takılı kaldı ilk defa bu şekil gördü Diyarı karşısında gözlerini çekemiyordu zorla yutkundu onu süzdüğünü fark eden Diyar gülümsedi fena bi şekilde hoşuna gitmişti elini şilanın çenesine yerleştirip yüz hizasına getirdi yüzünü yaklaştırdı "Gözünü alamadın üstümden" diye fısıldadı kulağına "Ne-ne münasebet kolunu inceliyordum" dedi utanarak. Diyar Şilanın inkar etmesine gülümsemesi çoğaldı yüzünde Şilanın çenesinde olan parmaklarını yavaşca yukarıya dudaklarına doğru götürdü parmağıyla okşadı kalın sarkık dudağını onları öpmemek için kendini aşırı derecede zor tutuyor seslice yutkundu Şilanın saçlarını toplayıp yan tarafa attı omuzu ve boynu ortaya çıkacak şekilde çekti. Diyar baş parmağını boynunda gezdirdi işin tuafı ise Şilan ne kendini geri çekiyor nede itiraz ediyordu resmen kendine Diyar tarafından bunu yapılmasına izin verdiriyordu Diyar Şilanın boynuna yaklaştı kokusunu içine çekti "muhteşem kokunu içine çekmek istiyorum" diye fısıldadı Şilanın kulağına, Şilanın heyecandan midesinde kelebekler uçuşuyor Şilan yutkundu olduğu durumdan hiç şikayetçi değil sanki Diyarın bir hamle ,öpmesini bekliyor gibi idi.....
(Aynı zamanda)
Hazar son gazla hastaneye varınca Arabadan hızlıca çıkıp Doktor yok mu diye bağırdı Azad ağa kucağında Narin ile Hastanenin koridorlarına koştu "DOKTOR YOK MU ULAN KARIM BAYILDI" diye gürleyince Doktor yanlarına koştu iki hemşire sedyeyle gelip Narini yatırdılar "Doktor karımı kurtar Doktor" diye acizce Doktora yalvardı Azad ağa hayatında en son 18 yaşında o tahlilsiz olay yaşayınca bu kadar korkmuştu. Azad ağa elerini saçına götürüp çekiştirdi arkasından Annesigil gelince onlara çevirdi bakışlarını "Ana hiç mi duymadınız Hozanın çığlık seslerini nasıl dikkat etmezsiniz Narine" diye gürledi sinirle Yade Oğlunu sakinleştirmek için omuzuna dokundu " Oğlum vallahi hiç bir ses duymadık bilirsin sen duysak koşardık yardıma" dedi Yade üzgünce. Doktor ise çoktan beri Narini Acil odaya alıp Müdahale ediyordu Azad odaya girince Narine serum ve maske takıldığını gördü hemşireyi durdurup Narinin neyin olduğunu sordu. "Karımın neyi var neden kendinde değil?" Diye sordu hemşire ise Azad ağayı ez geçip işine bakıyordu "Beyfendi lütfen dışarda bekleyin hastayla ilgilenmeme engel oluyorsunuz" diyip Azad ağayı dışarıya çıkarıp kapıyı yüzüne kaptı. Azad ağa sinirle orda duran sandalyeye tekme attı Hazar abisini sakinleştirmek için yanına gitti. Feyza ise sesizce ağlıyor ve kucağında ağlayan Hozanı sakinleştirmeye çalışıyordu. Doktor Narinin nabzını ölçtünce düşük olduğunu gördü "Nabız düşük kalp ritimleri yavaş" dedi düz bir sesle tansiyonu ölçen hemşireye. "Ilık bezle sarın anlını kollarını hastanın" dedi Doktor bi şeyler daha kağıda karalayıp Odadan çıkmıştı. Aradan iki saat geçmişti Azad ağa daha fazla bekleyemiyordu sinirlenmeye başladı dirseğini dizine yaslamış başını da kolunun arasına almış bir şekilde oturuyordu. Sonunda Doktor odadan çıkınca Azad ağa yerinden kalkıp hemen Doktora koştu "Karım nasıl Doktor iyi mi ?" Diye sordu, Doktor Azad ağaya ve ailesine teker teker bakıp tekrar ona seslenen Azad ağaya baktı "Öncelikle Narin hanım iyiler riskli durumu atlatabildik fakat yoğun bakımda kalması gerekiyor, Tam zamanda yetişdiniz beyfendi eğer bi kaç dakika geç kalmış olsaydınız Narin Hanımı kurtarabilmemiz mümkün olamazdı" tekrar Azad ağaya baktı Doktor "Azad bey lütfen odama geliniz sizinle karınızın durumu hakkında konuşacaklarım var" dedi Azad ağa başını sallayıp Doktorun odasına girdi "Oturun lütfen" diye elini koltuğa gösterdi. Azad ağa merakla Doktorun ne konuşacağını bekliyordu "Evet seni dinliyorum doktor" Doktor dosyasını açıp Narinin raporunu çıkardı "Narin hanım havale geçirdi Havale geçirmenin velakin Genel Bayılma olasılığın evreleri vardır şöyle düşünün en alçak tehlike evresi sıfırdır genelikle küçük çocuklarda havale belirtisi yüksektir yüksek ateşden kaynaklı bu fakat Narin hanımın siz onu buraya getirirken ateşi yoktu normaldı hatta soğuktu otuz beş derece idi bu anormal bir durum yani bu demek oluyor ki tehlike evresi çok yüksekti Eğer ki siz yetişmemiş olsaydınız kurtaramazdık Beyin enfeksiyon belirtisi gördüm Narin hanımda fazla stres veya üzüntüden uzak durması lazım Eşiniz 'Hamile' eşinizi de çocuğunuzda stresten uzak tutun onunla daha fazla ilgilenmeniz gerekiyor gözünüzü ondan asla ayırmamamanız gerekiyor, eşinizin düşük tehlikesi çok yüksek bu durumda bu tür havale geçirmesi anormal olduğu gibi de tekrarlanabilir bunun olmaması için çok çok dikkat etmeniz gerekiyor Azad bey " Azad ağa doktorun Hamile demesine dona kalmıştı Doktorun söylediklerini bi anlık unutmuş sadece Hamile lafına odaklamış bir şekilde şok içerisinde beyninde tekrarlıyordu "Bi dakika bi dakika Karım Hamile mi dediniz az önce dedi Azad ağa şaşkınca Doktor hanım gülümsedi "Evet Beyfendi hatta bir buçuk haftalık hamile karınız bunu bilmiyor muydunuz?" diye sordu Doktor Hanım. Azad ağa başını hayır manasında salladı ağzı açık gülümsüyordu böyle güzel bir haberi bu şekilde duymayı asla beklemiyorduEveeet bölümün sonu biraz kısa oldu bu sefer Okurcurlarım Vote ve Yorumlarınızı eksik etmeyiniz rica ediyorum sevgililerle Yazarınız.✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuma - (Karmaşık Sevda)
RomansaBir varmış bir yokmuş sinirli sert bir ağa bozuntusu varmış karısıyla pek ilgilenmeyen bir adam adêtden dolayı ikinci bir evlilik yapmak zorundaymış bundan habersiz güzeller güzeli bir genç kız varmış evleneceği adamın zaten çocukların var oluşu...