Hayal kurduğum şeyden zorla Hazarın sesiyle Koptum "Şşş oğlum kendine gel lan sana diyorum çekme şunu burnuna iyi gelmiyor sana" Elimi başıma götürdüm 'tabiki hayal kurduğum şeyi yapmadım'(Flashback)
Şilanın odasının önünden geçerken kapı aralıklıydı öksürüyormuş gibi ses çıkardım kapıyı itikledim odaya girdiğimde Üstünü süzdüm açıkta bişey yoktu beline kadar uzun saçları dağınık bi şekilde yüzünü kapatıyordu. Yırtmaçtan dolayı hafif teni ortadaydı oraya gözümü dikmemle örtü. "Bişey mi var Diyar ?" Ince sesiyle sorunca bakışlarımı tekrar gözlerine kaldırdım kulağım çınlıyor bi yandan diyer yandan bulanık görüyordum. "Sana diyorum sağır mısın ya? " sonunda yutkunarak konuşabilmiştim "Ağırı kesici var mı sende?" Öyle bişeye ihtiyacım yoktu fakat bu tozun etkisiyle ne dediğimi bende bilmiyordum. Öylece baktı gözlerime çantasında bişeyler karıştırıyordu. Gömleğimin düğmelerini ilikledim bana mı sıcak geliyordu yoksa bu oda havasız mıydı.
Aradığını sonunda bulup elime uzattı "Buyur iyimisin sen gözlerin kızarmış?" Diye merakla sordu. Başımı sallamakla kaldım bişey demeden çıktım.(Şimdi ki zaman)
"Konuşma Hazar koy bir tane daha" kristal bardağımı ona uzattım ağzında bir şeyler gevezeliyordu aklımdan bir türlü çıkmıyordu nefret ediyordum şu kuma dan yengemin yerini asla alamaz ve tutamazdı heleki Ağabeyimin gönlünü alamazdı O Narin yengeme alışmıştı bi kere. Şilan karısına ne yapacaktı Kumadan ibaret başka bişey değildi. Elimde ki şefaf poşeti açtım masada hazırladığım beyaz tozu parmağımla düz çizgi şeklinde düzeltip hazırda olan çevirdiğim dolar kağıt parayla eğilip burnuma yaklaştırdım. Hepsini burnuma çektim gözlerimi sıkıca kapatım vucudumu rahatlatmak için geriye yaslandım "oh yarasın" diye gülümsedim. "Abi cidden yeter bu üçüncü paketin oldu halüsinasyon görüceksin" dedi Hazar telaşla.
Acizce gülümsedim "Görmüyormuyum sanıyorsun her gece rüyama giriyor" Hazar anlamsızca yüzüme baktı "kim abi?".
Elimde ki içki bardağını salladım "Gül suyu" dedim kısık sesle. Hazar güldü "Vaay abim aşık mı oldun" dedi alayla.
Aşık mıydım bilmiyordum olsam bile unutmalıydım masanın üzerinde olan telefonum çalmaya başladı ekranı açtığımda Ekrem pezevengi arıyordu kaşlarımı çatım "Kes lan zevzekliyi yok öyle bişey"dedim ayağa kalkıtım kalkmamla sendelendim "Yavaş abi içmeseydin keşke o kadar " beynimden garip garip sesler çıkıyordu bu yığılacağımın işaretiydi.
"Hazar tut" son dediklerim bunları gözlerim kapanmıştı ve yığılmıştım.Azad sinirle Şirketten çıkmıştı yaptığı anlaşmyı Şirketle anlaşamamızlıklar olmuşmuştu sinirle Adamların birini aradı "Veysi topla adamları gece konak basacaksınız" "Emrin ola ağam kimin Konağını baksacaz?" Diye sordu karşı taraf Azad ağa elini cebine sokup tebesüm etti Sarraf'ların Konağını diyip Telefonu kapatı. Arabasına binip doğru mekana sürdü Adamlarıyla birlikte Plan kuracaklardı. Elini cam kaplamalı Masaya dayadı planı kurguluyordu "Siz ikiniz arka kapıdan gireceksiniz sizde ön kapıdan Aileyle zarar vermek yok sadece biraz gözlerini korkutacaz " diyip gülümsedi "Emrin ola Ağam. Azad ağa ceketini omuzuna atıp Mekandan çıktı Şöförüne döndü
"Diyar u Hazar hangi delikteler" Şöför Arabanın kapısını Ağasına açıp geçirdi arabadan hızlıca dolanıp Şöför koltuğuna geçti "Bilmiyorum ağam Culupte idi ler en son Adamların birisi de Diyar ağanın yığıldığını iletti.
"Ne demek yığılmış ara çabuk Onu" Şöför başını salladı telefonu kulağını götürdü bi kaç dakika bekledi fakat açan yoktu "Ağam açmiyi" "Gevzekler ancak bana iş açarlar tamam Konağa doğru sür" Azad ağa huzursuzla yerinde yaslandı.(Aynı zaman da)
"Ana Narin yengemin miğdesi iyi değil kusuyor hastaneye mi gitsek acaba" dedi Feyza telaşla gecenin bi yarasında ilk önce Narin yengesi kusmaya başlamıştı kaç kere hastaneye götürmek isteyen Yade Havvayı ricasını geri çevirmiş sürekli iyi olduğunu idia ediyordu.
"Ax keçam bukelerime ne olur böyle Azadı ara zu " Yade Havva Gelinlerin zehirlendiğini düşünüyordu ellerini dizine vurmaya başladı.
"Na arama Feyza iyiyim ben uyukusuzluktandır bu" dedi Narin karına masaj yaparak. Feyza umutsuzca aramaya çalışmıştı Azad ağabeysini fakat kapalıydı "Şansıma küseyim Maalesef Kapalı zaten Telefonu açmıyor" dedi. Narin yatağında kıvranıyordu dişini sıkıyordu "Feyza bana Su ve Ağrı kesici getirir misin?" Feyza başını salladı "tabi Yenge hemen " diyip odadan çıktı. Narinin haline üzülen Şilan "Bende Ağrı kesici var " dedi düz bi sesle. Şilanın konuşmasayıla Narin burukca gülümsedi araları hala iyi değildi ama buna rağmen yardım ediyordu kuması "sağol Şilan " dedi Narin kısık sesle. Hozan beşiğinde huzursuzlanmaya başlıyordu Annesinin iyi olmadığını hissedi demeki. Hozanın mızmızlanmasıyla Strese girdi Narin "Şilan onu bana getir lütfen emziriyim" Şilan başını sallayıp Beşiğiye eğildi Hozan ayağını ağzına sokmuş bir şekilde yerinde dönüyordu. Şilanı fark etmesiyle heyecanla kıpırdadı onun bu haline gülen Şilan hemencik onu kucağına alıp Narine uzatı. Narin yerinden doğrulup Oturur pozisyona girip göğsünü açtı Hozan kucağında sevinç çığlıklar atıyordu göğsünün ucunu ağzına verince hemen kavradı usulca emmeye başladı. Odaya giren Feyza elindeki Suyu Yengesine uzattı, kendisine uzatılan suyu ve hapıda beraber içti Narin. "Yade Feyza iyim ben gerçekten uyumak istiyorum ağrılarım da azalmaya başladı lütfen başımda durmanıza gerek yok" dedi Narin yorgunluktan gözlerini açık tutamıyordu. Yade Havva ve Feyzanın ısrarlarına rağmen başında durmalarını istemiyordu en sonunda onları ikna edebilmiş ve odasından çıkarabilmişti Narin. Yatığı yerinden yan tarafına döndü öylece karın sancısı azalırdı Hozanı da yanına yatırıp emzirmeye devam etiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuma - (Karmaşık Sevda)
RomansaBir varmış bir yokmuş sinirli sert bir ağa bozuntusu varmış karısıyla pek ilgilenmeyen bir adam adêtden dolayı ikinci bir evlilik yapmak zorundaymış bundan habersiz güzeller güzeli bir genç kız varmış evleneceği adamın zaten çocukların var oluşu...