~Akıldan sorulаr gitmeden, kаlbe güven gitmez.~

188 12 0
                                    

Neye uğradığımı şaşırdım.
Ne kadar çırpınsamda nafile.Arkama dönüpte,bakmaya fırsat bile bırakmadı.Çok geçmeden kaybettim. kendimi,bayılmışım.
Gözümü açtığımda loş bir karanlığın içinde buldum kendimi.Ufak pencerenin arasından giren güneş hafifte olsa görmeme yarıyordu.
Küçük bir odaydı burası.Etrafımda ne bir eşya, ne de bir parça birşey bulunuyordu.

Ayağa kalkayım derken,ayaklarıma ve kollarıma bağlı ipler engel oldu bana.Kaçmayayım diye bağlamış beni şerefsiz.
Her ayağa kalkmak istediğimde sinir oluyor,abazım çıktığı kadar bağırmak istiyordum.
"Kimse yokmuuuu ?
Boşuna bağırıyordum.Ne içerden nede dışardan sesim duyuluyordu.
Nerde olduğumuda bilmiyorum daha,
bulunduğum yerde de biri olup olmadığını.
Ne gelen var ne giden.Ne bir ses nede bir ufak gıcırtı.Hiçbirisi yok.Çıldırmaya başlayacağım böyle giderse.
Düşünmeye başladım sanki birşey bulacak gibi.Daha beni bayıltan şerefsizi bile göremedim.Ama biraz öncesine gidersem birşey bulacakmışım gibi sanki.Başım çok ağrımasına rağmen,kafama vura vura zorladım düşüncelerimi.

Hatırlamaya başladım birşeyler.Bayılmadan önceki olaylar canlanıverdi gözümde.
Evet ya! Beni buraya getiren,bu deponun önünde beklememi isteyen Dilanın işi olabilirdi bu.O bayıltamazdı beni.Arkamdan gelebilme ihtimali bile yoktu.Peki ya kimdi? Kafayı yememe ramak kaldı.
"Deponun önünde bayıldım,demekki depoya bağladılar beni"diye tahmin edilmesi basit şeyler daha yeni geliyor aklıma.
Depodaysam kimse bulamazdı beni.Çünkü bu sokak oldukça dar ve ıssız bir sokaktı.Kimseninde işi olmaz burlarda.

Kesin bu Dilanın işiydi bu.Ama neden böyle birşey yaptı bana.Belliydi böyle olacağı.Sürekli beni şüphelendiren hareketleri,beni çıkışta biryere götürmek istemesi, Dilanın yapmış olduğu düşüncesini daha da güçlendirdi.
Planlanmış olmalıydı bu.Dilanın çıkışta biryere götürmek istemesi,orda beklememi istemesi,önceden planlanmış olmalı.
Öyleki orda beklerken bile Dilanın sürpriz yapacağını düşünmüştüm.Kahretsin!Nasıl da kandırdı beni, ne kadar safım.

Sağa sola çaresizce bakınırken bir kapı gördüm,sağ tarafımda.O şaşkınlıkla farketmemişim.Küçük bir kapıydı.Orta boylu bir insanın bile zorlukla geçebileceği bir kapı.Üst tarafı demir çubuklarla kaplanmış,araları genişti.Yani beni kaçıran, rahatlıkla izleyebilirdi beni demir çubuklar arasından.Evet,kaçırıldım diyebilirim artık ve planlanmış şekilde.
En önemlisi neden kaçırıldım?
"Beni napar bu insanlar,geri bırakırlar inşAllah"diye teselli ettim kendimi.
Yetimhanede büyümüş,ailesi olmayan ve kimse tarafında sevilmeyen bir insanı n'aparlar ki.Belki de sevilmediğim için kaçırıldım.Bu saçma olurdu biraz.Aklıma kaçırıldığıma dair mantıklı hiçbirşey gelmedi.

Kapıya ara ara bakıyorum,belki biri izliyordur diye.En son baktığımda yanılmadım,gerçekten biri izliyordu.
Farkettiğimde içimde bi heyecan oluşsada,beni kaçıran kişi olabilirdi bu.
"Neden kaçırdınız lan beni" diye sert çıktım.
Farkettiğimi anlayınca kaçma gereği duymadı.
"Sonra öğrenirsin,şimdi kes sesini fazla ses yapma"

Baya sert çıkınca birşey diyemeden çaresiz bir şekilde başımı öne eğdim.Oldukça sert bir insandı bu.Sesi de baya kalındı.Yüzünü göremedim,görmemde imkansızdı.
Güneş ışığı vursada içeriye fayda etmiyordu adamı görmeye.

Anladım ki bu işin sonu kötü bitecek.
Daha çok sinirlenmeye başladım,birazda korkmaya başladım açıkcası.İlkten böyle sert konuşan adam kaçmaya çalışsam neler yapar bana.

Öylece dalmışken,birinin beni izlediğini farkettim pencerden.Eğilmiş beni izliyordu.Kim olduğu görünmüyordu pencere küçük olduğu için.Onu farkettiğimde birden ayağa kalktı.Saçları uzun biriydi.Birden ayağa kalkınca farkettim yani kız olabilirdi.
Evet ya!Bu Dila olabilirmiydi?Beni kaçırılmama yardımcı olduğu için pişman olup beni izliyor olabilirmiydi? Sanmıyorum.Kaçırıldığıma emin olmak için bakmaya gelmiştir belki.

Günden güne kalbini kaptırdığın kişiden bunu beklemek insanın canını sıkıyor,yediremiyor.Artık tamamen birine güvenmek isterken,bir kazık daha yemesi insana koyuyor.
Akıldаn sorulаr gitmeden, kаlbe güven gitmez derler.
Dilaya da bu yüzden güvenemedim.O kadar şüpheli hareketleri beynimi kurcalarken ona güvenmem zordu.
Bana vereceği güven,seni seviyorum demesinden daha değerli olurdu.
Ama nasıl olurda birşey hissetmeye başlarım.Öyle zannediyorumdur belki.Güzelliğine kanmış da olabilirdim.Geçici bir hevesti belki ama sürekli beni kandırması bu süreci uzattı.
"Eğer ki burdan çıkayım gösteririm ben ona"
Napacaktım ki? Bir bayana el kaldırmak aklımın ucundan bile geçmez.Sadece bağırır çağırırdım yüzüne.Tek kelime etmesine izin vermeden.Neden yaptığını sorardım saatlerce.Mantıklı bir cevap verse bile inanmazdım ki bunun mantıklı bir cevabı olamaz.
"Ah salak kafam ah,daha tanımadığın biriyle ne işin olur senin"

Burda çaresiz beklemek daha da çok canımı sıkıyordu.Birşey yapmalıydım ama ne? Ne yapabilirim diye düşünürken,
"boşuna düşünme Demir,elin ayakların bağlı" diye iç geçirdim.
Yardım da isteyemiyorum,umarım sonsuza kadar burda kalmam.

İçimi okumuş olmalı ki,kapıyı biri zorladı.Yüzü belli olmasın diye solmuş siyah kar maskesi giymişti kafasına.O adam olabilirdi,kapıdan sertçe konuşan adam.Rahatça girdi kapıdan sağa sola bakınarak.Duruşundan ne yaşlı ne de genç biri gibi duruyor,orta boylu hafif göbeği olan klasik Türk erkeği gibiydi.
Mekana ayak uydurmuş siyah elbiseleri ve siyah kar maskesi gizliliğini koruyordu.
Tek umudum olan küçük pencereden dışarıya doğru bakındı.
"Biri falan görür,riske atmayalım" dedi kapalı ağızla konuşarak.Sessiz konuşmaya çalışsada,buranın sessizliği sesinin duyulmasına yetiyordu.
Cebinden çıkardığı küçük bir bez parçasını pencerenin üstüne örttü.
O pencereden kimse göremezdi beni ama yinede bir ihtimal vardı.
Bu küçük yeri aydınlatan güneşte artık kayboldu.
Ne kadar acımasız bir adam.Karanlıklar içinde bıraktı beni.

Sesimi çıkarmadan ne yaptığını izliyordum.Amacı ne bunun?
Ölüme terk etmek mi?
Bunun için beni kaçırması saçma olurdu.
Telefonunun ışığını açarak yanıma doğru yaklaştı.Telefonu yere koyarak elimdeki ve ayaklarımdaki ipleri kontrol etti.Salak mı bu adam?
Elimde ipler varken nasıl açabilirim.
"Aferin aferin,böyle sessiz ol" diyerek güldü bana.Yediremedim kendime.Karşımda bunları diyerek gülmesi sinir etti beni.Ayaklarımı kaldırarak karnına tekme savutturdum.Baya sert vurmuş olmalıyım ki arkaya doğru düştü.Şaşırdım kendime,ne ara böyle bir çocuk oldum?Büyüğüme el kaldıracak kadar.Büyükte olsa haklıydım.

"Napıyon lan sen ?" diyerek bir anda irkildi.
Ayağa kalkmasıyla suratıma tokat atması bir oldu.Baya sert vurmuştu şerefsiz.Uzun bir süre kendime gelemedim.Amaçları bana zarar vermekti.Eğerki bir amaç için kullansalar ne yaparsam yapayım,birşey yapamazlardı.
Kazağıma doğru kanlar akmaya başladı.Burnuma doğru vurduğundan burnum kanıyordu.
Bir peçete uzatır insan.Ama bu şerefsiz aksine "oh,iyi olmuş" tavrıyla bakıyordu bana.
Arkasına bakmadan çıkıp gitti burdan.

Tokat atınca sağıma doğru düşmüştüm.Gözlerimden akan yaş kan ile süzülmeye başladı."Allah'ım bunları hakedecek ne yaptım?" diye sitem ettim.Anne babamın olmaması,yetimhanede büyümem,kimse tarafından sevilmemem ve üstüne birde kaçırılmam biraz fazlaydı.Sırt üstü yatmaya başladım,burnum da inadına kanamaya devam ediyordu.
Tahir abi öğretmişti bunu bana,burnum kanadığında uzanmamı isterdi.Küçükken çok burnum kanardı.Güneşten olsa gerek.
Sahi,Tahir abi hiçmi merak etmedi beni? Bu hayatta tek güvendiğim insan oydu.

"Merak etseydi çoktan bulurdu seni Demir" dedi bir ses.Bu her durumda kötü tarafları dile getiren tarafımdı.
"Saçmalama,daha bugün kaçırıldın,merak etme çoktan polise haber vermiştir" dedi,buda her durumda iyi düşünmemi sağlayan tarafımdı belki.Bu daha mantıklı geldi bana.Daha bugün kaçırıldım,ve belki kaçırıldığımı bile bilmiyordur.
Son günlerde yetimhaneye geç gittiğimden,bugün de geç geleceğimi sanmıştır belki.
Oda değişmişti zaten şu günlerde.Geç gelsemde merak etmezdi belkide.

Sırların EsiriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin