"Bir şeyleri bildiğimi kim söyledi? Yalnızca bu senin hayatın ve insanlara anlatmak gibi bir zorunluluğun yok. Aynı durum bana olmuş olsaydı, şahsen ben senin kadar sakin kalamazdım. Sonuçta ailemle bu ilk karşılaşman ve, sana böyle bir soru yöneltmiş olmaları çok saçmaydı. Üstelik babam ilk başta ailen ne iş yapıyor diye sorduğunda anneni söyledikten sonra konu babana geldiğinde duraksamandan bir şeylerin olduğunu sezdim sanırım. İnsanların yüzlerini okumada biraz iyiyimdir."
Hoseok bir süre beni süzdükten sonra gözlerini devirerek, derin bir nefes alıp konuşmaya başlamıştı. "Her neyse. Bu akşam için teşekkürler. Bir dahakine bize bekliyorum. Ama lütfen ailende gelsin." Başımla onaylayıp ardından selam verdikten sonra Hoseok onu bekleyen arabasına doğru gitmiş ve son bir kez daha dönüp bana baktıktan sonra binmişti.
Sürekli böyle bu konularda pot kırmaya devam edersem, her defasında da düzgün bir yalanla toparlama olasılığım daha da azalıyordu.
Eve girdiğim anda anne ve babamın oturma odasında oturmuş, bana olan bakışlarına maruz kalmıştım. "Sen, o çocuk hakkında bir şeyler biliyor gibisin Yoongi?" Annem konuştuğunda babam da annemi onaylarcasına başını sallamış ve ellerini bacaklarının üzerinde kavuşturup konuşmamı beklemişti.
"Hayır, yalnızca aile konusu geçtiğinde yüzünde ki ifade pek iyi şeyler vad etmiyordu, o kadar. Aslında bunu sizde anlamış olmalıydınız fakat olabilir, insanlar hata yapar." Gülümseyip konuşmama devam etmiştim: "O yüzden sevgili anne ve babacığım... İnsanlara öyle her şey pat diye sorulmaz. Tamam mı?" "Şuna bak şuna, 17 yaşında ama kendince bizden büyümüşte akıl veriyor. Sen daha dün parmağını emiyordun be." "Ah, hadi ama anne. Ne dünü?" Gülüşerek birbirimizle şakalaşmış ve daha sonrada odalarımıza geçmiştik.
Yatağımın ucuna doğru, pikenin altından gözüken siyah kutunun gözüme çarpmasıyla eğilmiş ve kutuyu alıp yatağımın üzerine koymuştum.
Kapağını kaldırdığımda bir süre yaşadığım şokla kendime gelememiş ve kutuyu karıştırmaya başlamıştım.
Bu fotoğraflar sonradan yaşadığım anıların hediyesiyken, ne diye şimdi burada duruyorlardı? Teker teker fotoğrafların arkasını çevirdiğimde birkaç satır notla karşılaşmıştım.
"Hyung! Sen bir bebeksin, asla 22 yaşında değilsin, bizi kandırma lütfen!"
-Jeon Jungkook
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lavinia & yoonseok.
Fanfictionaynı hikâye, farklı seçimler. ✉&düz yazı. ✉not: açıkçası bir miktar beyin yakıyorum burada.. ufak tefek yanlışlarda var ama ilk yazdığım fic olduğu için umarım mazur görürsünüz. saygılar.