Aşiti ağanın sinirle sıktığı kolum kendini belli ederken dayanamamış kolumu oynatmıştım. Yüzümün acı ile girdiği durumu farketmiş olacak ki kolumu serbest bıraksada beni yanına çekmişti.
Gözlerimde beş saniye oylanmış ve tekrar dedeme dönmüşken dedem tüm hiddeti ile bağırmıştı.
"Dilan evlenmek istemediğini söyler. Sen de bilesin."
YENİ BÖLÜM
Dedemin sesi kulaklarımızda yankılanırken şimdi daha büyük bir çıkmazda olduğumun farkındaydım. Sabah söylediğim cümleler planlı olmasa da hiç birinden pişman değildim. Bana mutsuzluğu vaad eden biri ile yapamazdım. Bu konuyu daha sakin şekilde konuşabilirdim fakat olan olmuştu.
Ben aklımda ki sesler ile boğuşurken Aşiti ağa cümleleri ile beni başka bir çıkmaza sürüklüyordu.
"Bunu ben bilirim zaten."
Hayır.
Bilmiyordu.
Fakat neden böyle dediğine bir türlü anlam verememiştim. Beni kurtarmak mıydı amacı yoksa kendi ateşinde yakmak mıydı ?
Kararsızdım.
"Ne dersin sen ağa ? Seni istemeyen kadını kabul mu edersin ?"
"O beni istemese de ben onu istiyorum. O da zaman geçtikçe ister. Bu konu duyulmasın."
Dedem anlamaz gözler ile Aşiti ağaya bakarken bende anlam vermeye çalışıyordum.
"İzniniz olursa Dilan ile biraz konuşmak isterim."
"Tamam konuşun. Çok uzamasın Aşiti ağa."
Kafasını sallayarak tamam demişti Aşiti ağa.
Benim konuşmak isteyip istemediğim sorulmamıştı ve ben önde Aşiti ağa arkada misafir odasına doğru yol alıyorduk.
Benimle ne konuşmak istediği belliydi fakat bu söylediklerime ne kadar kızacağını kestiremiyordum.
Düşünceler beynimi istila etmişken misafir odasına gelmiş ve içeri geçmiştim. İçeri girdikten sonra kapıyı kapatmış ve koltuğa geçmişti. Bense ayakta dikilmiş ona bakıyordum.
"Oturmayacak mısın Dilan hanım?"
"Böyle iyiyim."
"Dilan nişan zamanı dediklerim için böyle dediğini bilirim."
Sakin konuşması beni etkisi altına alırken istemsiz derin bir nefes vermiştim.
"Ben evlilik durumuna uzak biriyim. Ağa , ağa diye tutturmuşlar ki çocuğum olacak. Seni ilk kez geldiğimde gördüm ve bu duruma olan sinirimi senden çıkardım."
O konuşurken kelimelerim kuytulara saklanmıştı. Sadece kafamı sallamak ile yetindim.
"Söylediğim cümlemin zamanı yanlıştı ama aşk dolu bir evlilik olacağını sanmayasın. Beni zora sokmadığın sürece sana sesimi dahi yükseltmem ama bugün dediğini başka bir yerde duyarsam işte o zaman farklı bir Aşiti ağa görürsün karşında."
"Ben bugün söylediğimin arkasındayım Aşiti ağa. Seni de mutsuzluğun tohumlarını ekeceğin evliliğini de istemiyorum."
"Dilan ."
İsmim dudaklarında kaybolurken farklı bir duygu sardı dört yanımı. Bu durumda olması gereken bu değildi fakat engel olamıyordum.
Ben o anı farklı düşünceler ile doldururken o sessizliğime daha da sinirlenip burnumun dibinde bitivermişti.
Gözleri alev alabilirdi !
"Beni zorlama. Urfa şahidim olsun ki dayanamazsın."
Burnundan solurken korku tüm bedenimi esir almıştı.
"Aşiti ağa sınırını bil. Kevzanlar aşiretinin kızını mı tehtit edersin ? İstemiyorum."
"O zaman iflas bayrağını çektiğinizdede bakalım böyle diklenecekmisin Kevzanlar aşiretinin kızı!"
Alaycı tavrı umrumda olmazken ailem gözlerimin önüne gelmiş ve yine sıkışıp kalmıştım.
Hayır desem ailem vardı , abimlerin geleceği vardı.
Evet desem mutsuz olacaktım.
Belki dedi kalbim belki mutsuz olmazsın. Göz yaşım benden izinsiz akarken kafamı sallamak ile yetindim.
Başımı öne eğmiş geçip gitmesini beklerken bir sıcaklık var oldu yanağımda.
Göz yaşımın izini eline bulaştırıyordu.
"Ağlama Kevzanlar kızı ağlama."
Üjjjjjjj lera bejjj leraaaaaaa.
Evet yeni bölüm sizlerle efendim. Üç beş demeyelim oysuz geçmeyelim 🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZ BAHÇESİ ( AŞİTİ AĞA)
General Fiction"İstemiyorum dede. Ben daha küçüğüm istemiyorum. " "Dün yüzükler takılırken aklın neredeydi Dilan hanım." "Evlenmeyeceğim." Kelimenin dudaklarımdan çıkması ile kendimi yerde bulmam aynı saniye dilimi arasında olmuştu. Dedemin tokadı konakta duvardan...