B-6

31.3K 715 27
                                    

Aşiti ağa :
Daha çok şaşırırsın Kevzanlar kızı.

Ben:
İyi geceler Aşiti ağa.

Aşiti ağa :
Sanada Dilan sanada.

Aşiti ağaya hem laf sokmuş hem de geçiştirerek konuşmayı bitirmiştim bunun acısı umarım benden çıkmazdı. Kötü geçen güne rağmen dudaklarım da bir gülümse ile uykuya geçtim. İçimde ki ses yarım için fısıldıyordu.

Güzel olacak...

                             B-6

Tüm iyilikleri , güzel günleri kalbime sığdırarak başladım güne. Güneş tepede gösterişteyken odadan çıkarak aşağı indim. Dedemin kızgın hallerine kendimi hazırlayarak masaya oturduğumda dedem yüzüme dâhi bakmamıştı.

Annem kızgın bakışları ile beni süzerken kafamı kaldırmadan önüme bakıyordum. Olan olmuştu ve yaptığımdan pişmandım.

Atama , dedeme saygısızlık yapmıştım. Onun bana vurması canımı çok açıtsada ilk adımı benim atmam gerekiyordu. Dedemin vereceği tepkiden korkarak konuşmaya başladım.

"Dede."

Tüm gözler bana dönmüşken dedem yüzüme bakmamış sadece mırıldanmıştı. Galiba bu konuş demek oluyordu. Babam kafasını sallayarak bana destek olmaya çalışırken ben kelimelerin ipini tutmaya çalışıyordum. Derin bir nefes ihtiyacı ile kavrulurken kelimelerimi düzene koyarak konuşmaya başladım.

Ya şimdi konuşacaktım.

Ya da bu durum ben evlensem dâhi böyle sürüp gidecekti.

"Dede özür dilerim. Dün canını sıktım."

Cümlelerim dedemin bakışlarını bana çevirirken ben kafamı öne eğmiş ne diyeceğini bekliyordum. Abim yanında elimden tutarak bana tüm gücünü verirken annemin gözleri dolu dolu olmuştu. Hepimiz şaşkındık. Bu evlilik işi hızlı gelişiyordu. Ablamlar da istenmişti fakat bu kadar hızlı olmamıştı.

"Sen benim kıymetlimsin gulemin(gülüm)."

Güzel şivesi ile dedem konuşmuş bende kalkarak elini öpmüştüm. Sarılırken kulağıma fısıldaması ise beni yeniden gözyaşlarına boğmuştu.

"Sana vuracağıma elim kırılsaydı Dilan."

Bu da dedemin özür dileme şekliydi. Daha sıkı sarılarak can acısını almaya çalışmıştım.

Ailem benim her şeyimdi. Şu zamana kadar bir dediğim iki edilmemiş her şeyi ile tam büyümüş bir kızdım.

Dedemden ayrıldığımda annem gözleri ile beni sevmiş abimler ise bana takılarak ortamı yumuşatmışlardı. Ablamların özlemi kalbimde bir sızıyken onların da haftaya diyarbakırdan geleceğini öğrenmiştim.

Haftaya düğünüm olacağını da şu zaman diliminde öğrenmiştim.

"Hazırlıklarınızı yapasınız. Haftaya düğünümüz var."

Babamın sözleri ile hızla kafamı kaldırarak babama bakmış fakat dilimden bir söz dahi çıkmamıştı. Bu konuda bir itiraz nidası daha benden duyarlarsa bu sefer toparlayamazdım. Yutkunarak geri kafamı eğdiğimde kapı sesi gelmiş ve avluda Aşiti ağanın ayak sesleri duyulmuştu.

Beni almaya gelmişti dün kü onu geçiştirdigim mesajlar aklımda yerini etmeye başlamıştı.

Gözlerimiz ilk defa birbirini görürcesine birleşirken yüzünde ki yıkılmaz sert ifade asla değişmemişti.

GÜZ BAHÇESİ ( AŞİTİ AĞA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin