"Sana burada rahat yok Dilan. Aşiti sadece benim."
Sözlerine hayretler içinde kalamadan karnımda bir sızı çoğalmış ve dudağıma çığlık olmuştu.
Kulaklarım da bir ses , gözlerimde Rojbinin kin dolu gözleri.
Sendelemeye başlarken Aşitinin omzuna kafam düşmüş ve son onun gök gözlerine takılı kalmıştım.
Kulaklarımda ise şu cümleler yer etmişti.
"Dilan. Cawrasamın(kara gözlüm). Bir şey olmayacak. Bir şey olmayacak."
Gözlerim kapanırken yanağıma gökten bir damla düşmüştü.
Aşiti ağlıyordu.
B-13
Güzel günlerin geleceğine hep inanarak yeni güne gözlerimi açardım.
Karanlık canımı yakardı.
Issız bir ormanın tam ortasında kalmış gibi hissediyordum. Vücudumda bir sızı vardı. Kalbimi sıkıyordu. Gözlerim kapalıydı fakat tam anlamı ile bilincim kapanmamıştı.
Birisinin kucağındaydım.
Gitmemden korkarcasına beni sıkı sıkı sarmıştı. Parmakları etimde ayrı bir sızıya neden olurken bunu ifade edecek kelimeler dilime uğramamıştı.
Kelimeler yasaktı dilime.
"Biraz daha hızlı sür."
Bu Aşitiydi.
Aşiti tedirgin ve korkuluydu. Korkunun kokusu üzerimize sinmişti.
Gelinliğim kana bulanmıştı.
Ah Rojbin.
Bu yaptığı aklımın en kuytu köşelerine dahi uğramayan bir durumdu. Bir cana kıymak.
Bu kadar kolay olamazdı.
Arabanın tekerlekleri yolun bozuk bir kısmına girdiği an dudaklarımdan bir inilti döküldü.
"Yavaş lan."
"Ağam , gelin ağamı yetiştirmek için..."
"Boran , sus."
"Aşiti.."
"Gulemın yorma kendini. Yetiştireceğim seni."
Nefesi saç diplerimdeydi. Huzur nefesinde dahi vardı fakat ruhum bunu es geçerek karanlığa gömülüyordu.
"Aşiti acıya dayanamıyorum."
Elinden kaçacakmışım gibi beni biraz daha kendine bastırmıştı.
Gözlerinde ki korku zihnime işlemişti. Başka bir an bunun için mutlu olacağıma aklıma kazımıştım. Bulanık gözlerim onun maviliklerinde kayboluyordu. Elimden tutup beni buradan çıkarmasını istiyordum.
Bu acı son bulsun.
"Aşiti..."
"Güzelim az kaldı. Dayan olur mu ? Dayan."
"Aşiti... ben , ben dayanamıyorum. Üşüyorum."
"Dilan. Beni karanlıkta bırakma."
Son duyduğum cümle buydu.
Daha sonra zihnim karanlığa koşmuştu. Bu cümleden sonra ben kendimi karanlığa gömmüştüm.
Cümlelerine tutunup ona yoldaşlık yapmak isterdim. Gözleri ruhumda bir asır asılı kalsın ve oradan çıkmayalım isterdim.
Çok şey istiyordum fakat istemek ile kalıyor bunları yapacak gücü kendimde bulamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZ BAHÇESİ ( AŞİTİ AĞA)
Genel Kurgu"İstemiyorum dede. Ben daha küçüğüm istemiyorum. " "Dün yüzükler takılırken aklın neredeydi Dilan hanım." "Evlenmeyeceğim." Kelimenin dudaklarımdan çıkması ile kendimi yerde bulmam aynı saniye dilimi arasında olmuştu. Dedemin tokadı konakta duvardan...