Ben Aşiti ağanın gözlerini düşünürken , annem umut dolu gözler ile bana bakıyordu. Babamlar güçlenmek için dese de zor durumda olduğunu biliyordum. Şu zamana kadar babamı bir kez olsun kırmamışken şimdi şu durumda hayır diyemezdim.
"Siz nasıl uygun görürseniz daye. "
YENİ BÖLÜM
Annemle konuşmamızın üzerinden iki gün geçmiş ve bugün Ahmet ağalar beni istemeye geliyorlardı. Ablamlar , abimler bu evliliğe hayır desede dedem hepsini susturmuştu. Bizde büyükler ne derse o olurdu.
Ben ise sadece denilenleri yapıyor ve hiç bir şeye karışmıyordum. Sevmediğim biri ile evleneceğim için üzgündüm fakat ağlamıyordum. Garip bir durgunluk sarmıştı bedenimi. Daha küçüktüm fakat hayır desem beni ailem beni zorlamazdı. Hayır demek içimden bir an olsun geçsede babamı , abimleri düşündükçe içimde ağır basan taraf onlar oluyordu. Kendimi geçtim abimler daha evlenecek ve yeğenlerim olacaktı. Bunlar hepsi omzuma yüktü fakat en çok mavi gözleri gözlerime bulanan Aşiti ağa yüktü bedenime.
Bir defa görmüş ve bir daha silememiştim.
Gözleri bir uçurumdu.
Kayalıklar ile dolu bir uçurum.
Sert bakışları beni endişelendirirken bir kez daha yutkunarak şu zamana döndüm.
Üzerimde bordo bir elbise saçlarımda bordo bir şal vardı. Tam kapalı sayılmazdım. Geleneksel kapalılıktı bizimkisi. Şal gibi atardım saçlarım bir kısmı gözükürdü. Koyu kahve gözlerime sürme çeker başka da makyaj yapmazdım. Saçlarım koyu kahveydi. Uzunve dalgalaydı , belimde biterdi. Küçük yaşımdan beri babam kestirmeme bir kez olsun izin vermemişti.
Kapı çaldığında kalbim dört nala kalkmıştı. Hüzün ve heyecan bir arada sarmıştı beni. Bahçe kapısını Baran abim açmış ve annem , babamda yavaş adımlar ile kapıya doğru gidiyorlardı.
En arka kısımda ben vardım. Yaklaşık 15 kişi gelmişlerdi ve en son Aşiti ağa girmişti içeri. Sert bakışları , çatık kaşları ile burada olmak istemiyorum diye haykırıyordu. Gözleri gözlerime değdiği an gözlerinde ki sert tavır kaybolsa da sert duruşundan bir şey kaybetmemişti.
Kafamı öne eğerek büyüklerin ellerini öpmüş , kadınlar ile sarılmıştım. Hepsi çok sıcak kanlı olsa da bir kadın bana tiksinirce bakmış ve hoş bulduk deme zahmetine bile girmemişti. En son Aşiti ağa karşımda durmuş ve ben kafamı kaldırmadan hoş geldiniz demiştim. Hoş bulduk demiş ve içeri geçmişti. Tüm gün boyunca ikimiz arasında geçen tek konuşma buydu. Bir daha ne ben onun tok ve erkeksi sesini duymuştum ne de bakışını yakalamıştım.
En yakın arkadaşım olan Delal bakıyor arada dese de ona inanmıyordum çünkü ben çok kez bakmıştım ve bir kez olsun göz göze gelmemiştim. Oturduğum tarafa dâhi bakmıyordu. Bana kahve yapılması gerektiği söylendiğinde yavaş adımlar ile mutfağa ilerledim.
Herkes ne kadar ısrar etse de damat kahvesine tuz koymamıştım. Severek evlenmiyordum ki bu geleneği yerine getireyim. Hem Aşiti ağanında bundan çok haz edeceğini düşünmüyordum.
Adım adım sona yaklaşırken kahveleri ikram etmiş ve bir kez olsun Aşiti ağaya bakmamıştım.
"Berzan ağa sen büyüğümüzsün , benim babam , çocuklarımın dedesi sayılırsın. Sebebi ziyaretimiz bellidir. Allahın emri peygamberin kavliyle kızının Dilanı oğlumuz Aşitiye isterim."
Aşiti ve Dilan.
Gözlerimde yaşlar yerini alırken ağlamamam gerektiğini kendime hatırlatıp duruyordum. Ağlayacak bir durum yoktu ki.
"Sağolasın Ahmet ağa. Bu günden sonra ailen ailemdir. Torunum önce Allaha sonra size emanet. Bı xer be (hayırlı olsun)."
Zılgıtlar çekilmiş , herkesin yüzünde bir gülümseme yer etmişti. Sevgisizlik miydi bizi asıl yoran yoksa fazla sevmek miydi ?
Yüzükler takılacağı zaman Aşiti ağa ile yan yana gelmiştik ancak ikimizde gülümsemiyorduk. Ben ailemi nasıl bırakıp gideceğimi , beni sevmeyen biri ile evleneceğimi düşünürken o ne düşünüyordu bilmiyordum.
Yüzükler takılıp dualar okunurken bir nefes hissettim kulağımda. Heyecan bir örümcek gibi bedenimi tırmanırken ne diyeceğini duymak için sabırsızlanan kalbime söz geçiremiyordum.
"Mutlu olacağımızı sanmayasın Dilan. Mutlu olacağımızı sanmayasın."
Üjjjjjj lera bejjjjjj leraaaa
Yeni bölüm sizlerle efendim. Keyifli okumalar 🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZ BAHÇESİ ( AŞİTİ AĞA)
General Fiction"İstemiyorum dede. Ben daha küçüğüm istemiyorum. " "Dün yüzükler takılırken aklın neredeydi Dilan hanım." "Evlenmeyeceğim." Kelimenin dudaklarımdan çıkması ile kendimi yerde bulmam aynı saniye dilimi arasında olmuştu. Dedemin tokadı konakta duvardan...