32-Mücize

1.5K 44 7
                                    

Eve geri döndüğüm sırada Canan aradı ve beni evine çağırdı. Annesi ile birliktelerdi ve benim de kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı. Cananlara doğru yürüdüm ama kendimi o kadar yorgun ve bitik hissediyordum ki, geri dönmeyi bile göze alabilirdim. Neyse ki az sonra evlerinin önüne vardım. Bahçede hep birlikte çay içiyorlardı. Çayın yanında da bir sürü anne eliyle yapılmış poğaça, kurabiye ve tatlı çeşitleri vardı. Hiç canım istemiyordu ama zorla, ayıp olmasın diye azıcık yedim. Bayram ve Fatih'te gelmişlerdi. Hep birlikte oturduk biraz sohbet ettik. Akşam üzerine doğru da eve döndüm ve yatağıma uzanıp uyumaya çalıştım, lakin yalnızca bir o tarafa bir bu tarafa dönüp duruyordum. Tam daldığım sırada kapı sesiyle uyandım.

-Kim o?
-Evrim aç kapıyı, Baran ben.
-Ne oldu yine? Niye geldin?
-İçeri gireyim bi seninle konuşacağız.
-İyi geç.

İçeri girdi ama yüz ifadesinden bana çok kızgın olduğunu hissediyordum. Hesap sormaya gelmişti buna adım gibi emindim.

-Evrim, söyle şimdi Revin'in nesi vardı? Niye ayılıp bayılıyordu bu kız? Neden yatıyordu gün boyu?
-Baran tahlil yaptık ya kan değerleri çok düşüktü.
-Ne demek düşük Evrim, bu kızın yediği önünde yemediği arkasında. Bana şimdi doğruyu söyle! Bu kızın neyi vardı Evrim?
-Ne bileyim Baran ben evde ne yiyor, ne yemiyor. Kan değerlerine göre konuşuyorum ben.

Elini cebine attı ve katlanmış bir kağıt çıkarttı.

-Evrim ya doğruyu söylersin. Ya da ben bu tahlil sonuçlarını okuyacak doğru düzgün bir doktor bulurum. Ha eğer ki söylediğin gibi kan değeri değilse, bak gör o zaman olacakları sen!
-Beni tehdit mi ediyorsun?

Şu an bana zarf atıyor olabilirdi. O kağıdın içinde gerçekten Revin'in hormon sonuçları olup olmadığı şüpheliydi. O yüzden bu yemi yutup ona gerçeği söyleyemezdim.

-Haşa Evrim hanım, ne tehditi! Düpedüz soruyorum sana Evrim benden ne saklıyorsun?
-Baran senden birşey sakladığım yok. Al sonuçları göster başka doktorlarada, aynı şeyi söyleyecekler.

Katlanmış olan kağıdı açtı, içinde gerçektende Canan hemşirenin Revin'den aldığı kan örneğinin laboratuvar sonuçları vardı. Bunu nasıl bulmuştu bu adam!

-Bak bakalım bir daha kağıda Evrim doktor, bak ve söyle bana bu test ne için?
-Baran...
-Şimdi söylemezsen eğer benim bunu elinde sonunda öğreneceğime adın kadar emin ol!
-Baran ben ne diyeceğimi bilmiyorum.

Köşeye sıkışmış hissediyordum. Revin'i ele vermek istemiyordum ama Baran beni o kadar zorluyordu ki. Muhtemelen sağlık ocağına girip rapor ve laboratuvar sonuçlarını bulmuştu.

-Ben biliyorum Doktor! Ben çok iyi biliyorum! Bana diyeceksin ki, Baran ben bir hata ettim. Revin'in gebe olduğunu senden ve ailenden gizledim. Ben biliyordum diyeceksin!!!
-Baran ben...
-Ben filan yok Evrim! Sen benim gözümün içine baka baka bana yalan söyledin! Sen bana ihanet ettin! Bu kız kaçtıysa eğer senin yüzünden bunu bil!
-Baran ben nerden bileyim kaçacağını, hamile olduğunu bile bilmiyordum test sonuçlarını Revin'e söyledim. Yalvardı sana ve ailesine söylemem için, beni öldürürler doktor abla dedi. Ne yapsaydım ya?
-Bana söylemen gerekirdi Evrim bir yolunu bulurdum!!!
-Bir yolu yoktu Baran, yasal olarak kürtaj olamayacak kadar gecikmişti gebeliği. Bende Revin'e bebeği aldırmanın imkansız olduğunu söyledim.
-İyi halt ettin Evrim! Şimdi bulursalar o kızı bebeği ile birlikte ölecek. Hepsi senin suçun, o kız ölürse eğer görürüm ben seni!

O an midemin baskıladığını hissettim, kendimi sakinleştirip midemi baskılamaya çalışsam da beceremedim ve banyoya koştum.

-Evrim iyi misin?
-İyiyim.

Ağzımı çalkalayıp dışarıya çıktım.

-Ne oldu hasta filan mısın?
-Sanırım midemi üşüttüm.
-İyi dikkat et kendine. Bak Evrim bir daha benden bir şey saklarsan çok ama çok kötü olur, dedi ve çıkıp gitti.

Baran Revin'in hamile olduğunu ondan sakladığımı öğrenmiş ve çok sinirlenmişti. Revin'i benim kaçırttığımı öğrense kim bilir ne şiddetli olurdu öfkesi.

İyi de, kızın hayatını kurtarmıştım ben, burdan kaçırmıştım ve en azından bebeği ile birlikte onu kimsenin bulamayacağı bir yerde koruyordum. Hemen Handan'ı aradım ve telefonu Revin'e vermesini istedim.

-Revin nasılsın canım?
-İyiyim doktor abla, Allah razı olsun Handan abla bana çok iyi bakıyor. Dün bebeğimin kalp sesini dinlettirdi bana, bir de abla bir oğlum olacakmış. Rüyamda görmüştüm zaten bir oğlumun olduğunu birlikte el ele kırlarda yürüyorduk. Sen nasılsın abla? Mardin'de yayıldı mı kaçtığım?
-Evet Revinciğim, kendine çok ama çok dikkat et mümkün olduğu kadar dışarı çıkmamaya çalış. Çıkarsanda şapka ve güneş gözlüğü takmayı unutma. Revin sana birşey soracağım şimdi, senin hamile olduğunu başka biri biliyor mu Mardin'de?
-Abla şey...
-Söyle canım benim anlat bu bilgi benim için önemli.
-Abla ben Helin ablama söyledim hamile olduğumu.
-Helin'e mi söyledin? Ah gülüm herkes senin hamile olduğunu biliyor ablan ağzını tutamamış herkese yaymış. Başka birşey söyledin mi? Aziz'i...
-Söyledim abla zaten o yüzden kaçtım. Ablam bana inanmadı onu kıskandığım için yaptım sandı.
-Revin ban canım hiç kimseye nerde olduğun hakkında birşey söyleme sakın. Hiç kimseye de güvenme, ablan öyle söylese bile emin ol Aziz ile konuşmuştur ve birşeylerin peşinde olabilir. Sakın ama sakın arkana bakma artık! Şimdi telefonu Handan'a ver.
-Efendim Evrim.
-Handan biraz uzaklaş Revin'in yanından ve beni dinle. Baran benim Revin'in hamile olduğunu bildiğimi biliyor. Beni sıkıştırır ama yine de söylemem, lakin senin benim yakın arkadaşım olduğunu biliyor ve seni de araştırabilir, üstelik evini de biliyor o yüzden Revin'e bir süreliğine Alpay mı göz kulak olsa?
-Alpay bu işi eline gözüne bulaştırır. Merak etme ben Revin'i hastaneye yakın tuttuğum iki odalı daireye yerleştirdim, bizim evde değiliz.
-Çok iyi yapmışsın, Handan sana ne kadar teşekkür etsem az, can dostum benim.
-Ne demek canım benim, ben kapatayım şimdi bir isteyin olursa ara beni direk bir de sen ne zaman dönüyorsun.
-Ben bir kaç hafta daha buradayım.
-Tamam canım çok dikkat et kendine öpüyorum.

Telefonu kapattıktan sonra Alpay aradı.

-Evrim nasılsın iyi misin?
-İyiyim Alpay, sağol.
-Seni merak ettim o ağa mıdır nedir seni benimle evleneceksin diye rahatsız ediyor mu?
-Hayır Alpay merak etme o şu an Revin ile meşgul. Revin'i arıyorlar her yerde.
-Evrim olur da senin yaptığını anlarsalar direk beni ara, gelip alayım seni.
-Tamam Alpay merak etme öyle bir durum söz konusu değil şu an!

Telefonu kapattığımda öyle yalnız hissettim ki kendimi. Keşke bende onlarla birlikte olsaydım dedim. Düşünceler içinde yatağıma yattım. Gece boyu da uyku tutmadı zaten, sabah olur olmazda üzerimi giyinip hastanenin yolunu tuttum. Kendimi o kadar yorgun ve tükenmiş hissediyordum ki. Hastaneye geldiğimde taksiden inmek ve inmemek arasında kaldım.

Kimliğimi gösterip Kadın Doğum uzmanının yanına çıktım. Kan tahlili için beni yönlendirdi ve laboratuvar sonucunun gelmesini bekledim.

-Doktor hanım sonuçlarınız geldi, gebesiniz lakin henüz ilk haftalarda olduğunuz için ultrasonda görmem zor, biliyorsunuz. Lakin biz yine de bir bakalım.
-Biliyorum biliyorum ama ya biokimyasal gebelik filanda olabilir.
-Eveeettt, bakın işte orada.

Gerçekten de oradaydı, bir fasülye kadar bile olmayan bu küçük mucize, hayatımı değiştirmek için orada öylece büyüyecek ve dünyaya gelecekti.

YANGIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin