20-Kimse Bilmesin

2.1K 53 3
                                    

Az sonra sağlık ocağının önünde durduk, Canan bizi bekliyordu.
-Necla hanım siz bekleme salonunda oturun, Revin hanıma bir kaç test yapmamız gerekiyor.
-Hanımağam dedi ki...
-Necla hanım hanımağanızın söyledikleri konağınızda kaldı, lütfen oturun ve bekleyin.

İçeri girip kapıyı kapattık.

-Canan hormonlarına bakalım, tahlilleri bir an önce yapılsın.

Revin bana yalvarır gözle bakıyordu. Canan kan örneğini alıp çıktı.

-Abla ne olursun yalvarırım kimseye deme! Bizimkiler beni öldürür.

-Tamam canım benim, merak etme sen tahliller gelsin bir... sen kendini yorma hiç bir şey düşünme. Şimdi eve göndereceğim seni, ağrın sızın olursa bana haber ver. Hamile olup olmadığından emin olalım sana ilaçlar yazacağım.

-Abla çok korkuyorum.

...

Revin gittikten sonra oturup düşündüm. Bu aile ne kadar da dar kafalıydı! Eğer Revin hamileyse Baran'a bu durumu açıklamak çok zordu. Akşama doğru Baran aradı.

-Efendim Baran.
-Hazır mı?
-Ne hazır mı?
-Yemek yapacaktın ya unuttun mu yoksa?
-Ah evet... Bu gün çok yoğun bir gündü başka bir güne ertelesek.
-Olmaz, ben yapayım o zaman. Sen dinlen.
-Sen mi? Güldüm. Yapabilir misin ki?
-Yapayım da gör sen. Hayatının en güzel yemeğini yiyeceksin Doktor Hanım.

Eve geldim ve biraz etrafı toparladım. Az sonra Baran ellerinde poşetlerle geldi, doğruca mutfağa geçip yemeğe başladı.

-Ne pişeceksin bana ağam?
-Çok lezzetli bir yemek, soğan kebabı.
-Hmm hiç yemedim. Bakalım beğenecek miyim?

Gelip belimden beni kendine çekti ve öptü.

-Baran ne yapacaksın? Hala bir şey söylemedin dedim yemek yerken.
-Soğumadan ye, beğendin mi?
-Güzel olmuş ellerine sağlık ama konuyu değiştiriyorsun.
-Evrim o kadınla gerçek bir evlilik yaşayacağımı düşünmüyorsun değil mi?
-Evlenmeyi kabul ettin yani?
-Evrim anlamadığın çok şey var. Öyle bir çırpıda kurtulmak mümkün mü sanıyorsun? Bizim kan davamız vardı onlarda, şimdi bizden kız aldılar bizde karşılığında kız almak zorundayız.
-İyi de Berat var o alsın madem.
-Berat çok dengesiz ne yapacağını bilemez o! Ayrıca Berat'ı bu işe karıştırmak istemiyorlar.
-Başka kuzenin filan yok mu?
-Yok, kuzenim ben üniversiteye gideceğim yıl öldürüldü.

Üniversite mi okumuştu? Onun hakkında ne kadar az şey biliyordum.

-Ailen seni kurban etmeyi göze alıyor öyle mi?
-Ailem beni kurtuluş olarak görüyor daha fazla kan davasını sürdüremeyiz. Soyumuz kuruyacak!

Güldüm. Hay sizin soyunuzu!

-Baran ne olursa olsun, madem evlenmeyi kabul ediyorsun bundan sonra mümkün olduğunca uzak dur benden! Ne olursa olsun o kadınla bir arada olacaksın! Aynı yatakta yatacaksın.
-Evrim saçmalama ne aynı yatağı!
-Soyumuz diyorsun! Bu evlilik bir şekilde gerçek olacak, anlamadığımı mı sanıyorsun?
-Bir yolunu bulacağım diyorum ama şu an bu evliliği yapmazsam eğer taraflar ile uzlaşmanın bir yolunu bulmak imkansız.

Sinirlenmiştim.

-O zaman bir daha görüşmeyelim, ben gururlu biriyim. Evli bir adamla birlikte olamam!
-Evrim bak sen beni sevdiğini söylemesen bile beni sevdiğini biliyorum. Beni görmeden yapabilir misin?
-Elbette yapabilirim. Evli bir adamın metresi konumuna düşüremem kendimi, madem ki bir karar aldın. Kararının arkasında dur Baran Karaaslan! Madem ki evleniyorsun o zaman önüne bak!
-Bu kadar mı?
-Evet bu kadar!
-Beni bu kadar sahiplendiğini bilmiyordum doktor.
-Seni sahiplenmedim sadece kendime olan saygım var. Evli bir adamla birlikte olamam! Kağıt üzerinde bile olsa benim kendime verdiğim bir değer var. Ahlaki kurallarım var.
-Peki öyle olsun Evrim. Umarım bu lafları da yutmazsın.
-Ne demek istiyorsun?
-Benimle birlikte olamayacağını söyleyip, odama kadar geldin ve yaptığının arkasında durmayıp ben uyanmadan çekip gittin. Bana olan hislerini inkar ediyorsun ama ben, senin beni ne denli sevdiğini çok iyi biliyorum.

YANGIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin