.Ait Değilim, Siyah Köpek, Yanındayım.

884 31 33
                                    

  
       -Wanda Riddle-

  Akşam yemeği vaktindeydik, olaydan birkaç hafta geçmişti, Sirius ile hiç konuşmamıştık, Procyon bana olan biteni de anlatmıştı, her şey babamın beni safkan iyi huylu birisi ile evlendirme isteğinden dolayı aklına eski sevgilim Procyon Prewett gelmişti. Bu eski sevgililik olayını sayılı ve değerli kişiler biliyordu. Dumbledore kürsüye çıktı:

  "Sizi bu yorucu günün ardından gelen güzel yemeklerden fazla alıkoymayacağım, Profesörler ile konuştuk ve bir turnuvaya karar verdik, her binalardan tek bir öğrenci kendi binasını temsil edicek, yarışmacılar binalarındaki öğrencilerin oyları ile seçilecektir. Kazanan öğrenci binasını yıl sonunda birinciliğe taşıyacaktır. Detaylar sonra verilecektir, afiyet olsun! "

    Her binadan ayrı ayrı sesler çıkmaya başlamıştı. Bende Bell 'e döndüm ve sırıttım.

  "Bence sen katıl Bell, Slytherin'i en iyi şekilde temsil edersin."

  "Ah her ne kadar istesem de iksir dersimi yükseltmem gerekiyor Meda 'dan ders alıcam safkan olmak zor ailemi gururlandırmam gerek iksirim zayıf gidemem. "

Rodolphus çatalını tabağının yanına bıraktı ve kısık kısık güldü yüzüne imalı bir gülümseme yerleştirdi.

   "Cidden gözlerim yaşardı Black, sen ve ders çalışmak vay canına."

  Bell sinir olduğunu belli ederek çatalını Rodolphus'un boynuna yaklaştırdı ve sesini yükseltti.

   "Benimle uğraşma pişman ederim Lestrange."

Yüzümde ufak bir gülümseme ile hepsini inceledim Bell ve Rodolphus 'un atışmaları, Cissy ile Lucius' un flört edişi, Meda, Regulus ve Rabastan 'ın gülüp eğlenmesi... Kendimi buraya ait hissetmiyordum hemde hiç...

  Procyon masada duran elimin üstüne kendi elini koydu ona döndüm, gülümsedim o da ben yanındayım der gibi baktı ve gülümsedi. Kulağıma yaklaştı ve:

   "Dışarı çıkmak ister misin?"

   "İyi olur aslında."

Dedim ve ayağa kalktık, çıkışa doğru ilerledik bilmiyorum ama deici gözler hissediyordum tam çıkacakken arkamı döndüm ve Sirius ile göz göze geldik... Procyon elini omzuma koydu tekrar gülümsedim ve ilerledik...

  Gölün yanına doğru ilerledik ay muhteşem bir şekilde gölde yansıyordu Procyon yere oturdu ve bana döndü:

   "Anlat bakalım."

Ellerimi göğsümde birleştirdim.

   "Neyi?"

   "Hadi ama Liz, okuldaki herkesten daha iyi tanıyorum seni. Ne düşünüyordun masada?"

  "Kendimi buraya ait hissetmiyorum Procyon, hepsi birbirini tamamlıyor ve ben tek kalıyorum... Onları anlayamıyorum ya onlar çok farklı ya da bende bir sorun var."

   "Sen tanıdığım herkesten farklısın Liz, ve değişmişsin seni yere oturtamazdım..."

Kendime baktığımda yere oturuyordum.

   "Neler oldu Liz? Seni bu kadar çok düşündüren, normalden fazla düşündüren şey ne?"

  "Sihir bakanlığı bana yaklaşık sanırım bir yıl boyunca işkence ettiler, senden önce zorla nişanlandığım kişi beni zorladı... Ailemle tanıştım Procyon, biliyor musun bir kuzenim varmış, bir teyzem ama onlara bile kendimi hiç yakın hissetmiyorum, hissedemiyorum..."

  Sesim iyice kısılmıştı gözlerim fazla dolmuştu her şey bulanıktı. Procyon kollarının arasına aldı ve çenesini başıma koydu. Gözlerimi kapattım ve göz yaşlarımın akmasını hissettim. Procyon konusunda kafam hiç karışık değildi, ona sonsuz bir güvenim vardı. Biraz öyle durduktan sonra kafamı kaldırdım bir karartı vardı Procyon 'un kollarından çıktım ve iyice odaklanmaya çalıştım. Procyon da baktığım yere baktı.

  "Siyah köpeğe mi bakıyorsun? Biz geldikten birkaç dakika sonrabelirdi, tuhaf bir durum değil mi? Onu gördüğümde aklıma Sirius geldi. Bu arada Sirius ile aranda ne var Liz?"

   "Sana yalan söylemeyeceğim Procyon, Sirius 'u seviyorum eskiden olsa o da beni seviyor derdim ama durumlar fazla karışık."

  "Anladım, ama Lord bunu onaylamaz diye düşünüyorum hele ki Lorna işleri karıştırdıkca bu cidden zor."

Yüzümü asım ve kafamı göle çevirdim. Procyon elleri ile yüzümü kendine çevirtirdi.

  "Hey hey, surat asmak yok kraliçe, ne olursa olsun ben yanındayım bunu unutma. Lord ve diğerlerinin gözünü boyarız birlikteymişiz gibi istersen. Hiçbir şey üzülmeye değmez unutma."

   "Teşekkür ederim, iyiki varsın Procyon."

Dedim ve sarıldım.

   Çok geçmeden köpek halinde olan Sirius Procyon 'un üstüne atladı!

 

  

 
  

 #BİTTİ#  Karanlığın İçindeki Beyazlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin