#BİTTİ# Karanlığın İçindeki Beyazlar

.Finale Son Bölümler.

     -Wanda Riddle-

Koridorlarda yürüyordum sevdiğim insanlardan ayrılmamdan bir yıl falan geçmişti. Sara ve Sirius neler yapıyor fazlasıyla merak ediyordum ama elimden hiçbir şey gelmiyordu.

   Babamı ve bir adamı konuşurken duydum ve yaklaştım.

  "İşte kehanet bu Lordum. Ne yapmamızı öneriyorsunuz?"

   "O çocuğu istiyorum. Hemen bulun! Bana ajanı getirin!"

   "Emredersiniz Lordum."

Konuştuğu kişinin çıkmak üzere olduğunu anladığımda hemen topukladım. Kehanetin ne olduğunu öğrenmeden bu bilmeceyi çözemezdim...

Babamın yanına gittim.

  "Yine neler oluyor?"

   "Hiçbir şey. Çözmeye uğraşıyorum."

Anlaşılan bir cevap alamayacaktım. Bende arkamı dönüp gitmeye karar verdim.

  "Merope bekle."

   Durdum.

  "Seni yemek masasında hiç görmüyorum. Nadiren dışarı çıkıyorsun böyle giderse ölüceksin."

  "Burada kısılı kalacağıma ölürüm daha iyi. Beni sevdiğim adamdan ve kızımdan ayırdın. Arkadaşlarımdan... Onlar sen ve Lorna 'dan daha iyi bir aile benim için.

   Buradayken her şey eskisi gibiymiş gibi hareket etmemi bekleme benden."

  "Ben beni eskisi gibi gururlandıran, güçlü kızımı istiyorum."
 
  "Bende kızı olmaktan gurur duyduğum babamı istiyorum..."

Ve odadan çıktım...

   Lucius veya Rodolphus ile konuşmalıydım.

  Ikisi ike oturdum ve duyduğum birkaç cümleyi anlattım. İkisi de birbirine bakıyorlardı.

   "Neler oluyor burada? Siz kehaneti biliyor musunuz??"

   "Wanda... Bi-"

   "Evet."

  "Ne yapıyorsun Rodolphus Karanlık Lord ona söyle-"

   "Biz söylemesekte zihnimizi okuyabilir ya da bir başkasından öğrenebilir bunu bilmen gerekiyor Lucius."

   "Kehanet ne?"

Lucius derin bir nefes verdi.

   "Karanlık Lord’u alt edecek güce sahip olan biri ona üç kez karşı çıkmış olanlardan 7. Ay biterken doğacak. Bu erkek çocuk Karanlık Lord tarafından kendine denk olarak görülüp işaretlenecek. Ancak bu çocuğun Karanlık Lord’un bilmediği gizli güçleri olacak. İkisinden biri diğerinin elinde ölecek. Çünkü diğeri varlığını sürdürürken ikisi yaşayamaz..."

  "Bu söz edilen kişi..."

" Andromeda ve Potter 'ın oğlu olduğunu düşünüyor Lord. Aynı kalıba uyan bir çocuk daha var. Longbottom' ların oğlu. Ama Lord Potter olacağını düşünüyor. "

  "Onları öldürecek..."

Dedim yere gözlerimi dikerek. Daha sonra Rodolphus konuştu:

   "Bu bilgi Cissy ve Bella 'dan uzak tutuluyor."

Lucius devam etti:

"Lord sadece kehanette bahsedilen çocuğu öldüreceğini ve Andromeda 'ya dokunmayacağını söyledi. Tabii ne kadar doğru, ne kadar yanlış bilmiyoruz. Şartlar her şeyi mümkün kılabilir..."

"Onları uyarmalıyız. Bile bile ölmelerine sessiz kalamayız ikiside benim arkadaşım. Ve Harry benim vaftiz oğlum. Ölmesine göz yumamam..."

"Dumbledore'a gizliden gizliye haber verdik. Üçünün saklanması ile ilgileniyor."

  Derin bir nefes verdim.

  "Peki... Sirius ve Sara nasıl?"

  "Geçenlerde gittik. Cissy çok istedi. Helena çok büyümüş. Sirius da hala kötü görünüyordu ama toparlamaya başlamış gibiydi ya da iyi rol yapıyor."

"Onları görebilmemin hiçbir yolu yok mu?"

"Aslında var."

"Rüya aracılığı ile ikiniz buluşabilirsiniz ama Sara konusunda bir şey diyemem..."

   "Bunu bir büyücü yapabilir mi Rodolphus?"

   "Wanda sıradan bir cadı değil Lucius. Lorna'nın attığı ölüm lanetinden kurtuldu. Onun daha fazla gücü var. Onun güçleri yardımcı olacaktır, Black 'in rüyasına girmeyi başarabilir."

   Üçümüz de birbirimize bakıyorduk. Bunu denemem gerekiyordu... İkisine de fazlasıyla hasret kalmıştım... Gece olunca iki kişilik yatağıma yattım ve odaklandım. Derin bir nefes verdim ve gözlerimi kapattım.

   Gözlerimi açtığımda hava aydınlıktı ve aynı yatakta değildim... Bu yatak daha sıcaktı... Doğruldum ve ayağa kalktım odaya bakınıyordum ve sonra onu gördüm...

   Sirius 'u... Hasret kaldığım aşkımı...