-Mezuniyetten 1 Yıl Sonra-Olaylar beklenmedik bir şekilde iyi gidiyordu. Bu gün ise herkes heyecanlı ve aceleciydi çünkü düğün vardı.
Evet benim düğünümdü, makyaj aynasından gelinliğimi gördüm.
Bell 'e döndüm.
"Keşke benim dediğim gibi daha sade olsaydı, nasıl olucak bilmiyorum."
"Ne demek sade? Senin seçtiklerine baktım asla olmazlardı. Akraba olacağız Wanda, bütün büyü evreni bu düğünü konuşuyor ve konuşacak. Asla sade bir gelinlik olmazdı."
"Her neyse, babam gelebiliyor mu?"
"Tam olarak bilemiyorum Lord gelebilir mi. Az sonra öğrenirim bekle beni o sırada da gelinliği giy."
Hazırlanmam ardından aynanın karşısına geçtim ve kendime bakmaya başladım. Kapı çalındı ve gir komutu ile kapı açıldı, gelen Pietro'ydu. (Unutanlara: Pietro ya ikiziydi ya da ağabeyiydi.)
Islık çalarak yanına yaklaştı, gülümsedim.
"Merlin aşkına, hala bu düğünü iptal edip birlikte bol mantarlı bir pizza yiyebiliriz. Sanırım kardeşimi hiçbir erkek ile paylaşamam."
"Teklifin cidden fazla cazip ama sonra."
Cama yaklaştım.
"Şu an anneminde burada olmasını isterdim Pietro..."
Bana yaklaştı ve elini omzuma koydu.
"O zaten burada Wanda, şu an seni izliyor ve çok üzülüyor kendini üzüyorsun diye. Biraz neşelen kardeşim, bu senin günün. Lorna senin güzelliğin yüzünden yine herkese sinirlidir gidip onunla ilgilensem iyi olucak."
Sarıldı ve gitti. Tek başıma kalmıştım. Cama yaklaştım, çok az kalmıştı. Artık vakit yoktu, artık oyunun sonuydu, hikaye bitiyordu. Kapı tıklatıldı Cissy girmişti üzerinde açık mavi bir elbise vardı.
"Meda 'yı gördün mü Wanda? Wanda?! Merlin aşkına çok güzel olmuşsun."
"Abartma Cissy ve hayır, bu gün hiç görmedim."
"Ha bu arada, Lord geldi, tören başlıyor."
"Babam mı geldi? Gelemeyecek diye biliyordum."
Ve kapı çalındı, içeri babam girdi, siyah bir cüppe giymişti ve cidden şık görünüyordu.
"Beni kızım ile yalnız bırak Narcissa."
Cissy onayladı ve çıktı. Babam cebinden koyu yeşil kadife bir kutu çıkardı ve açtı içinden bir yüzük çıkardı ve masanın üstüne koydu yanıma geldi, yüzüğü parmağıma taktı.
"Bunu ben annene yanımda olmasını teklif ettiğimde vermiştim, şimdi taşıma sırası sende kızım. Ona layık olacağını biliyorum.""Baba ben bunu alamam, teşekkür ederim."
Kutuya yaklaştı ve içinden bir kolye çıkardı, boynuma taktı.
"Bu kolye de annenden. Onu bildim bileli hep boynundaydı. Senin almanı isterdi eminim..."
"Ben... Ne diyeceğimi bilemiyorum... Ikinize de teşekkür ederim."
Ve sarıldık. Daha sonra salona ilerledik. Salonda bütün safkan aileleri ve seçkin melezler de vardı ama Meda hala ortada yoktu. Yavaş yavaş ona yaklaştım işte bitiyordu diye düşünürken olaylar yine olmuştu...
Yan duvar patlamıştı herkes çığlık atmış ve bir o yana bir bu yana kaçışma başlamıştı kimisi bana çarpıyordu. Etrafıma bakınırken birisi elimi tuttu direk oraya baktığımda tutan kişinin Meda olduğunu gördüm.
"Meda! Nerelerdeydin bütün gün? Bu kargaşanın sorumlusu kim?"
"Sorumlusu tam orada duruyor, gidelim hadi."
Ve olayın başı olan Sirius Black yanımıza geldi elimi tuttu.
"Yürü gidiyoruz."
"Nereye gidiyoruz?? Anlaşmıştık Sirius, Procyon ile evleniyorum o da biliyor biliyorsun planı."
"Vazgeçtim. Senin benden başka bir herif ile evli olmana izin vermiyorum."
"Ama-"
Sürüklemeyi bıraktı ve kollarımdan tutup direk gözlerimin içine baktı.
"Wanda, bak. Fazla vaktimiz yok, bizimkiler daha fazla oyalayamaz. Hadi..."
Gözlerimi parmağımdaki yüzüğe sonra da babama çevirdim direk bana bakıyordu. Bir Sirius 'a birde babama baktım.
"Özür dilerim..."
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
#BİTTİ# Karanlığın İçindeki Beyazlar
FantasyBen Wanda Riddle hesabımı kullanamadığım için yeni bir hesap açtım. Hikayenin devamını burada sürdürücem.